Do The Right Thing eleştirileri

Cesur yönetmen Spike Leenin en güzel yapıtlarından bir tanesi Do The Right Thing.Zengin kadro, harika diyaloglar ve replikler, hiç bozulmayan çizgiyle giden film akışı ve ırkçılığın eğlenceli başlayıp ciddi sonlanan gerçekçiliği.Kült bir 80ler sonu klasiği.9/10

- Zenci Mahallesinde Beyaz Olmak -Siyahi yönetmen Spike Lee'nin ilk dönem filmlerinden olmasına karşın hala en başarılı filmlerinin başını çekmekte ?Do The Right Thing?. Genelde ırkçılık konusuna değindiği gibi zencilerin dünyasını perdeye yansıtan yönetmen, yine çok iyi bildiği işi yaparak oldukça iyi bir film ortaya çıkarmış.Bir rap parçasıyla bizleri zencilerin dünyasına sokan Lee; 1989 yılının en sıcak günlerinden biri geçirecek olan, çoğunluğu zencilerden oluşan Brooklyne'in bir mahallesine çeviriyor kamerasını. Filmin ilk 45 dakikası karakterleri tanırken, oldukça keyifli diyaloglarla hoş vakit geçiriyoruz. Koreli bir çiftin işlettiği market ve İtalyan asıllı Amerikalılarının pizza dükkanı dışında bir işletme bulunmadığı gibi, yerleşimin geri kalanını siyahiler oluşturuyor. Tabii bir de devriye gezen polisler ve Buggin'in ayakkabısına basan ?beyaz? dışında? Buggin demişken saçma sapan konuşan, çevredeki çoğu kişinin laflarını pek önemsemediği bu genç zenci oldukça sinir bozucu bir karakter. Tabii mahalleye gelecek olan büyük felaketin de sebebini oluşturuyor. Böyle önemsenmeyen birinin bile ırkçılık ateşini yakacağını kim tahmin edebilir?Spike Lee, dört koldan anlattığı hikayesinin genelini İtalyanların işlettiği pizzacı dükkanına odaklıyor. Sal, uzun yıllardır zencilerin içinde mutlu olduğunu sık sık dile getirirken; büyük oğlu Pino tam bir zenci düşmanıdır. Pino'nun kardeşi Vito ise pizza servisi yapan siyah Mookie'nin en iyi dostlarından. Farklı birkaç kültürle ve ırkın birlikte yer alıp, yaşadığı bu zenci mahallesini iyice bir tasvir eden Lee; daha sonra söyleyecekleri için harekete geçiyor. Bu geçiş noktası da Buggin'in Sal'in pizza dükkanında yer alan İtalyan ünlülerinin resimlerinin yanında tanınmış siyahların da yer alması gerektiğini savunması oluyor. Kimsenin önemsemediği bu konu elinde teybiyle dolaşan Radio Raheem'in Buggin'e destek çıkmasıyla ortalık karışıyor.Akademi'den adaylık aldığı bu performansıyla Danny Aillo başarılı olurken; Mookie rolünde izlediğimiz Spike Lee de yönetmenliği kadar olmasa da başarılı bir kompozisyon çiziyor. Yan rollerde izlediğimiz John Turturro, birkaç yıl sonra Peter Weir'in ?Fearless'ında parlayacak Rosie Perez de başarılı. Yine birkaç yıl sonra ?Pulp Fiction'da yıldızlaşacak Samuel L. Jackson'u ve Martin Lawrence'ı az da olsa görmek de sevindirici. Birçok farklı karakteri film boyunca tanıtan Spike Lee; daha sonra tüm bu karakterleri ve bu gördüğümüz bir gün içerisinde olanları etkileyici bir şekilde bir sonuca bağlıyor. Bunu izleyeni sıkmadan, oldukça rahat bir şekilde yapabilmesinin gücünü de yazdığı senaryodan alıyor. Komik bir şekilde başlayan film; olabildiğince çarpıcı bir şekilde sona eriyor. Hiçbir tarafı kötülemeden söylemek istediklerini söyleyip, filmini Malcolm X ve Martin Luther King'in sözleriyle bitirmesiyle film daha da anlamlı bir hale geliyor.- Do The Right Thing {Doğru Şeyi Seç, 1989} / Spike Lee -

Spike Lee kendi rengini bir taraf olarak koymadan,iki tarafın eksiklerini de çok başarılı bir şekilde yansıtmış.

oldukça başarılı bir film,danny usta iyi oynamış ve spike lee de oyle.

eğer ki vakti zamanında var olmuş siyah-beyaz çatışmasına ilginiz varsa, severek izlenebilecek bir film. aksi halde hata mı ettim acaba bu filmi izleyerek dedirtiyor sonuna kadar. peki hata mı? yani :)

herşeyi bi kenara bırakırsAK en basit olarak amerikadaki bir mahellede aşırı sıcaklığın hakim olduğu bir yaz ve siyahi vatandaşların bi ton güzel geyikleri sadece bu bile çok renkli ve sinematografif bir resim. bu da filmin ne kadar özgün ve yeni bi durum olduğunu gösteriyor Zaten gösterildiği yıl tüm dünyada ve festivallerde bomba gibi düştü bu yapıt.