Angkor ormanlarının kalbinde, unutulmuş bir tapınağın kalıntıları arasında doğan iki kardeş, tüm dünyadan uzak mutlu bir yaşama başlar. Yavru kaplanlar anne ve babalarının tutkulu ve cesur bakışları altındadırlar. Ne var ki 1920’lerin başında Batı dünyasında moda olan Asya’nın hazinelerini keşif tutkusu onların yaşamını da etkileyecektir.
Tapınak yağmacıları iki kardeşe rastladığında onları yakalamaktan kendilerini alamaz. Kardeşlerden biri sirke satılır; diğeri ise bir prensin sarayına. Ama kader onları yıllar sonra bir arenada karşı karşıya getirecek. Dövüş esnasında birbirlerini tanıyacak ve birlikte kaçacaklar.
Ayı’dan 16 yıl sonra, usta sinemacı Jean-Jacques Annaud, yeni bir uzun metraj ile hayvanların olağanüstü dünyasına çeviriyor kamerasını. 80’lerin sonlarına doğru beyazperdeye hayalini düşürmek üzere bir hayvanat bahçelerinde dolaşıp kendine bir konu arayan Fransız sinemacı, önce kaplanların bakışlarından etkilenmiş. Ama izleyicilerin daha kolay özdeşleşebileceği öyküsünden ötürü ilk denemesini ayı ile yapmak istemiş. Yine de kaplanların tutku dolu bakışları yıllar boyunca aklından çıkmamış. İşte Marguerite Duras’nın Sevgili’si, Brad Pitt’li Tibet serüveni ve 2. Dünya Savaşı’nın Stalingrad’ının ardından sıra yine doğanın kalbine yolculukta.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 2004, En iyi film: Macera, {Genre} türündeki en iyi filmler : 2004.