Hesabım
    Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
    Ortalama puan
    4,2
    63 Puanlama
    Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok hakkında görüşlerin ?

    22 Kullanıcı yorumları

    5
    10 Eleştiri
    4
    11 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    11 Ekim 2017 tarihinde eklendi
    Bir başyapıt. Muhteşem, çok çok iyi bir film. İzlerken sorgulamamızı, düşünmemizi sağlayan, dersler, mesajlar veren tüm zamanların en iyi savaş karşıtı filmi. Keşke bu film, tüm dünya ülkelerinde ilköğretim ve ortaöğretim çocuklarına, gençlere, yetişkinlere, izletilebilse.. Bu gibi filmlerle tüm dünya insanları empati kurarak birbirini anlayabilir.. Barışın önemini daha iyi anlayabilir.. Savaşın anlamsızlığı üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri. Yer yer göze batan hatalara rağmen bu filmin 1930 da çekilmiş olduğu fikri bile insanda hayranlık uyandırıyor. Louis Wolheim canlandırdığı "Kat" karakteriyle filme damgasını vuruyor. Kitabını okuduysanız filmin büyük ölçüde kitaba bağlı kaldığını görebilirsiniz. O oyunculuklar, o siyah beyaz görüntülerin filme kattığı anlam, o tercih edilen mükemmel çekimler. Anlatmak istediği çok önemli olan ve bunu da sonuna kadar layıkıyla başarabilen bir film. 1930 yılında olmasına rağmen o müthiş görsellikler ve gerçeklik hissini fazlasıyla yansıtan savaş sahneleri, sisteme, devlete veya daha çok güç isteyen liderlere karşı muhalif duruşuyla, kelebeğe uzanan asker eli sahnesi ile Sinema tarihine geçen bir eser. Her sahnesinde harika kareler, diyaloglar bulunduran eşsiz bir başyapıt. Tüm sinema severler ve savaş karşıtları tarafından izlenmeli. Bana tarifi mümkün olmayan yüce duyguları ve üzüntüleri hissettirebildi. Kusursuz. Kelimenin tam anlamıyla kusursuz, eksiksiz bir film. Önceden de merak ederdim, ismi bile merak etmeye yeter zaten, fakat bu kadar muhteşem bir eserle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Baştan sona çok yüce. Senaryo harika. Mutlaka izleyin her sahnesiyle ve özellikle finaliyle akıllarınıza kazınacak. Bende özellikle savaşa giden askerlerin görüntüsü ile bir mezarlık görüntüsünün üst üste oturtulduğu sahne ile yer etti. Üzerine konuşulacak çok şey var ama ben şu replikle bitirmek istiyorum. -Siperlerde yaşıyoruz ve ölmemeye çalışıyoruz. Tek yaptığımız bu iyi seyirler...
    l-i-l-a-H
    l-i-l-a-H

    Takipçi 2.129 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    14 Ekim 2010 tarihinde eklendi
    En sağlam, savaş karşıtı filmlerinden biri olan filmi, Lew Ayres ın canlandırdığı Paul Baumer ın şu repliği aslında özetliyor;'Siperlerde yaşıyor ve savaşıyoruz. Ölmemeye çalışıyoruz, tek yaptığımız bu.'
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (1930) BİZ BURAYA BUNUN İÇİN Mİ GEDİK (!) Yönetmenliğini Lewis Milestone üstlenirken oyuncu kadrosunda Lew Ayres, Arnold Lucy, Walter Rogers, Ben Alexander ve Louis Wolheim gibi isimleri izleyeceksiniz.. Film Dram-Savaş türlerini barındırıyor.. Konusuna gelecek olursak, Birinci dünya savaşında aşırı milliyetçi bir hocanın konuşmaları sonucu öğrencilerin savaşa gönüllü olarak katılmalarını sağlar.. Aslında Alman öğrenciler savaşı hiç bekledikleri gibi olmadığını kendilerini savaşın tam ortasında bulduklarında anlayacaklardır ama iş işten geçecektir.. Erich Maria Remarque romanından beyazperdeye uyarlanan film yapım yılı göz önünde bulundurulduğunda gerçekten çok iyi bir savaş karşıtı film ortaya çıkardıklarını ve günümüzde çekilen bir çok savaş karşıtı filmlerin çıkış noktası olduğunu söyleyebilirim.. Milliyetçi duygular ile savaşa katılan gençler savaşın aslında düşündükleri gibi ya da hocaların anlattığı gibi olmadığını anlarlar ama artık geri dönüşü yoktur.. Askerlerin psikolojik olarak savaşta nasıl kendilerini bitirdikleri seyirciye muazzam aktarılmış.. Anti militarist(savaş karşıtlığı) mesajlı bir film olduğu için Nazi Almanyasında film yasaklanması çok doğal ve kitapları yakılmıştır bir çok ülkede de yasaklanmıştır.. Film çekileli kaç yıl olsa da aslında verdiği mesaj hiç değişmediği ortada vatanseverlik ön plana çıkarılarak işlenen cinayetlerin durduğu yok tam gazıyla devam ediyor.. İnsanlar birbirlerini bir hiç uğruna öldürmeye devam ediyorlar.. Aşırı milliyetçi kesimin bu filmi pek beğeneceğini sanmıyorum.. Savaş neresinden bakarsanız bakın anlamsız bir olay.. Bu cümlede zaten filmi özetliyor aslında savaşta tanımadığımız insanlar bizi tanımadığımız insanları öldürmeye gönderir.. Hep siyasi çıkarlar planlar ve planlar(!) Oyuncuların performansı harikaydı dram ile film çok iyi harmanlanmış final zaten bitirici vuruşu yapıyor.. En İyi Film ve En İyi Yönetmen oscarını kazanan film almış olduğu İmdb puanı ile İmdb Top 250 Listesinde 226. sırada kendine yer bulmaktadır.. Savaş karşıtı film severlerin özellikle izlemelerini şiddetle tavsiye ederim.. 11 Seni öldürmek istemediğimi söyledim, seni yaşatmaya çalıştım...Buraya tekrar atlasaydın bunu bir daha yapmazdım.. Buraya atladığında benim düşmanımdın ve ben senden korkuyordum ama sen de benim gibi bir insansın ve ben seni öldürdüm.. Beni affet dostum..Söyle bana beni affettiğini söyle.. Hayır sen ölüsün,sen benden daha iyi durumdasın.. Sen öbür taraftasın.. Artık sana bir şey yapamazlar ama sen ve ben sadece yaşamak istedik.. Neden birbirimizle savaşmamız için bizi göndermeleri gerekiyor.. Beni affetmen gerekiyor dostum.. Ailene yazacağım karına evet ona yazacağım! Ailene yardım edeceğime söz veriyorum..Sadece beni affet.. Beni affet..10/10
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Ekim 2012 tarihinde eklendi
    Savaşın anlamsızlığı üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri.yer yer göze batan hatalara rağmen bu filmin 1930 da çekilmiş olduğu fikri bile insanda hayranlık uyandırıyor. Louis Wolheim canlandırdığı Kat karakteriyle filme damgasını vuruyor.Kitabını okuduysanız filmin büyük ölçüde kitaba bağlı kaldığını görebilirsiniz.Kelebeğe uzanan asker eli sahnesi ile sinema tarihinde hatırlanan film bende özellikle savaşa giden askerlerin görüntüsü ile bir mezarlık görüntüsünün üst üst oturtulduğu sahne ile yer etti.Üzerine konuşulacak çok şey var ama ben şu replikle bitirmek istiyorum.
    -Siperlerde yaşıyoruz ve ölmemeye çalışıyoruz.Tek yaptığımız bu.
    hookers
    hookers

    Takipçi 274 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Ağustos 2008 tarihinde eklendi
    İlk ve hala etkisini sürdüren en değerli savaş karşıtı savaş filmlerinden bir tanesi. 2. dünya savaşından önce çekilmesi de filmin değerini arttırıyor. Aradan geçen onlarca yılda ve çekilen onlarca savaş filminde de görüldüğü üzere savaşlarda yaşanan acıların hiçbiri değişmemiş...
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    29 Aralık 2010 tarihinde eklendi
    bir başyapıt.sinema tarihine geçen bir eser.muhteşem,çok çok iyi bir film.bana tarifi mümkün olmayan yüce duyguları ve üzüntüleri hissettirebildi.kusursuz.kelimenin tam anlamıyla kusursuz,eksiksiz bir film.eskiden de merak ederdim,ismi bile merak etmeye yeter zaten,fakat bu kadar muhteşem bir eserle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum.o oyunculuklar,o siyah beyaz görüntülerin filme kattığı anlam,o mükemmel tercih edilen çekimler.anlatmak istediği çok önemli olan ve bunu da sonuna kadar layıkıyla başarabilen bir film.gerçekten mükemmel,kelimelere dökmekte zorlanıyorum.baştan sona çok yüce.senaryo harika.mutlaka izleyin,her sahnesiyle,finaliyle,akıllarınıza kazınacak.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Haziran 2012 tarihinde eklendi
    iki dünya savaşının ortasında böyle anti-militarist bir filme imza atmak cesarettir 4/5
    tarhansimsek
    tarhansimsek

    Takipçi 592 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    29 Ekim 2008 tarihinde eklendi
    Görsel bir şölen olduğu söylenemez, oyunculuk ve sinema açısından da kanımca çok bir içerik taşımıyor. Ama yapıldığı dönem itibari ile savaş karşıtlığının simgesi olabilecek yapısı ve muhalif bir altyapının hazırlayıcısı buna eklenen 2. dünya savaşı gerçekliği...
    Rebelheart
    Rebelheart

    Takipçi 68 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    4 Ocak 2009 tarihinde eklendi
    Anlaşmazlıkların çözümü savaş olmamalı, savaşlar sonuca götürmekten çok yıkıma, gerilemeye ve hatta çöküşe bile sebep olabilir. 2'nci dünya savaşı sonrası tüm dünya devletleri ekonomik olarak gerilemesi gibi özellikle Almanya da erkek nüfusunun azalmasına sebep verdi ve bu Almanya da çok evliliğin nedeni oldu. Bunlar savaşın getirdiği sonuçların sadece bir kısmı. Filmde dikkatimi çeken bir sahne vardı ki, birçok durumu özetliyor ve ders veriyordu, filmi izlemeyenler okumasın.-Spoiler-Savaşın ortasında aynı çukurda kaldığı düşman askerini öldürdükten sonra, filmin ve romanın başkarakteri Paul'un düşünceleri:'Arkadaş, ben seni öldürmek istemedim. Bu çukura bir daha atlayacak olsan, sen de akılsızlık etmediğin takdirde, yapmam böyle bir şey. Ama sen benim için önceden sadece bir tasavvur, bir karar uyandıran bir tertiptin, ben bu kombinezonu bıçakladım. Senin, benim gibi bir insan olduğunu ancak şimdi görüyorum. Ben senin el bombanı, süngünü, silahlarını düşündüm, karını, yüzünü, ortak taraflarımızı ben şimdi görüyorum.Affet beni arkadaş, biz bunları daima geç görürüz. Ne diye bize daha önce söylemezler, sizin de bizler gibi çaresiz yaratıklar olduğunuzu, sizin annelerinizin de bizimkiler kadar endişe ettiğini, hepimizin ölüm karşısında aynı acıları yaşadığımızı ne diye söylemezler?Affet beni arkadaş, sen benim nasıl düşmanım olabilirsin? Biz bu silahları, bu üniformaları çıkarıp atsak sen benim kardeşim olabilirdin, Kat gibi, Albert gibi. Al ömrümden yirmi seneyi arkadaş, al da kalk! Al daha fazlasını, ben bu ömrü ne yapacağım, artık bilmiyorum çünkü.'-Spoiler-Film 2. dünya savaşından önce çekilmiş olup, belki de gelecek olan savaşın habercisi niteliğindedir kim bilir belki de Almanya'daki anti militaristler tarafından bir uyarı idi. Bu sefer savaşa Almanların gözünden bakılır. Genç ve cahil beyinlerin, kışkırtmayla nasıl yoldan çıkacağının anlatıldığı filmde,'bu devran böyle gelmiş böyle gider.' olgusu, bir önceki zamanda kandırılan gençlerden birinin, yeni nesli kandırmaya çalışan sapkın öğretmene karşılık verdiği sahnede çok iyi anlatıyor. Fakat bu sahne de yeni neslin gençleri çarptırılmış milliyetçilik duygularının kurbanı oluyor ve onlara doğruyu göstermeyi amaçlayanı azarlıyor, dinlemiyorlar.Film özgürlüğün değeri, hapsedilmiş duyguları ve tecrübeli ile tecrübesizin hayat mücadelesini etkileyici bir dille sinemaseverlere aktarıyor. Müfreze (Platoon) ile birlikte, içinde savaş sahnelerin bulunduğu bir savaş karşıtı olan bu filmi tavsiye ederim.
    nskmourinho
    nskmourinho

    Takipçi 998 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    14 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    Filmi nerden övmeye başlayalım ki...1930 yılında olmasına rağmen o müthiş görsellikler ve gerçeklik hissini fazlasıyla yansıtan savaş sahneleriyle mi yoksa sisteme,devlete veya daha çok güç isteyen liderlere karşı muhalif duruşuyla mı övelim bu muhteşem filmi.Her sahnesinde her karesinde harika kareler,dialoglar bulunduran eşsiz bir başyapıt.Tüm sinema severler ve savaş karşıtları tarafından izlenmeli.
    electronica
    electronica

    Takipçi 228 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    11 Aralık 2011 tarihinde eklendi
    İzlerken sorgulamamızı, düşünmemizi sağlayan, dersler, mesajlar veren tüm zamanların en iyi savaş karşıtı filmi ... Hayatımın filmi ... 10 üzerinden 10 puan ...Keşke bu film, tüm dünya ülkelerinde ilköğretim ve ortaöğretim çocuklarına, gençlere, yetişkinlere, izletilebilse ... Bu gibi filmlerle tüm dünya insanları empati kurarak birbirini anlayabilir ... Barışın önemini daha iyi anlayabilir ... Filmdeki diyaloglar, tüm insanlığa bir ders niteliğinde :- Savaşacaksak, niye savaşırız? Neden bu konuyu düşünmeyiz?- Ben bu savaşı istemedim. Birisi savaşı istemiş olmalı. Belki İngilizlerdi. Hayır, bir İngiliz vurmak istemiyorum. Buraya gelmeden önce hiç İngiliz görmemiştim. Ve sanırım onların çoğu da buraya gelene dek hiç Alman görmemişlerdi. Hayır, eminim ki onlara da bu konu sorulmadı. Öyleyse birilerinin bazı menfaatleri olmalı ...- İmparatorların, genarallerin şanını yaymak için savaşa ihtiyacı var. Fabrikatörlerin de. Cepleri doluyor. Biz savaşı istemedik, İngilizler savaşı istemedi. Ve biz burada savaşıyoruz ...- Oh, Tanrım, bunu bize neden yaptılar? Sen ve ben sadece yaşamak istedik. Neden birbirimizle savaşmamız için bizi göndermeleri gerekiyor?Bu tüfekleri ve üniformaları atsaydık bir kenara sen benim kardeşim olabilirdin ...- Daha fazla demir adam, daha fazla kahraman yaratmak ... Hala ülken uğruna ölmenin güzel ve iyi bir şey olduğu fikrindesin değil mi?İlk bombardıman bize her şeyi öğretti. Ülken için ölmek pis ve acı doluydu. Ülken için ölme vakti geldiğinde, hiçbir surette ölmemek daha iyidir. Orada ülkeleri için ölen milyonlarca insan var. Peki bu neye yarıyor ..?- Cephede ya yaşıyorsundur, ya ölüsündür, hepsi bu. Orada harcandığımızı ve yaşasak da ölsek de mahvolduğumuzu biliyoruz. Vücutlarımız toprak, düşüncelerimiz çamur bizim. Ve ölümle yatıp ölümle kalkarız. Aranızda hiçbir şeyi halledemediğiniz ve bu şekilde yaşayamadığınız için biz helak olduk ...
    gordeslideniro
    gordeslideniro

    Takipçi 130 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    28 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    Film o kadar çok ilgimi çekti ki 1 gün sonra yeniden seyrettim. Her anını daha iyi yaşamak ve sindirebilmek için. Bence günümüze kadar çevrilmiş en iyi savaş karşıtı film. Savaşın acımasızlığını bir tokat gibi izleyicinin yüzüne çarpıyor. 1930 yapımı olmasına rağmen savaş sahneleri gerçeğe çok yakın ve çarpıcı. söyleyecek fazla birşey yoktam bir başyapıt. 10/10
    deckard76
    deckard76

    Takipçi 317 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    Vatanseverlik,kahramanlık ,vatan için ölme söylevleriyle doldurulup cepheye ölmeye göndeilen gençlerin trajik öyküsü sinemanın en çarpıcı ve etkileyici savaş karşıtı bu klasiğinde eşi benzeri olmayacak kadar başarılı anlatılmıştır.1930 yapımı olmasına ilkel imkanlarla cephede çamur ve pisliğin,top mermilerinin kurşunların arasında savaşan askerler ve savaş dehşeti çok gerçekçi.İçerdiği hümanist mesajlarıyla halen geçerliğini koruyan çok güçlü bir anti militarist ve hümanist başyapıt.Bulursanız mutlaka izleyin.
    almoramm
    almoramm

    Takipçi 31 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    27 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    BU film harika bir savaş karşıtı filmdir ve tam klas!ktir artık..Ortaokuldaki öğrencilere sorsanız onlar dahi adını bilir..Konusu 1.dünya savaşı yıllarında bir grup lise öğrencisi Alman gençin Nazilerin tarafında cepheye katılmasını konu alır..Romandaki gibi filmde de bu savaş kışkırtıcılığını öğretmenler yapıyor..Yani öğretmenler gençlerin beynini yıkıyor vatansever şeylerle ve onları savaşa kışkırtıyor..Bu filmde siyah bir karatahta önünde bir öğretmen aynı şekilde gençleri milliyetçilik duygularıyla ateşler..Hatta öğrencilere sorarlar büyüyünce ne olmak istiyorsunuz? Onlar da bir ağızdan asker olmak istiyoruz diye haykırır.Cepheye katılan bu askerlerden büyük kısmı savaşın ne kötü bişey olduğunu yerinde görür..Bir kısmı geri dönmek ister ve başarır da..Ancak ülkelerinde taşlanır bu kişiler.. Savaşın acı gerçekleri, öğretmenlerin gaza getirdiği bu gençleri un ufak edecektir.. Özellikle de finalde vurulan gencin kelebeğe uzanma sahnesi akıldan çıkmak bilmez..En iyi film oscarını söke söke almıştır..!'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, savaşlara katılan insanların bir kısmının bedenen öldüklerini, geri kalanların ise ruhen öldüklerini savunmaktadır. Ona göre sonuçta, savaşlara katılan herkes ölür, bedenen ya da ruhen, kimse savaştan sağ çıkamaz. Savaşın gerçeği işte budur.'
    Hasan Akif Aycibin
    Hasan Akif Aycibin

    Takipçi 99 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    10 Ocak 2020 tarihinde eklendi
    Film çok eski olmasına rağmen kendi izlettiren bir yapım. Adeta bir tiyatro havasında geçiyor. Modern bir savaş filmi havası vermiyor tabi ki de, 90 yıllık bir yapımın, günümüzdeki bol efektli filmler gibi olmasını bekleyemezdik. Film, sesin sinemaya girişinin ilk yıllarında çekilmiş. Oyunculuklar, modern stilden yoksunlar, bu çok belirgin bir şekilde göze batıyor. Modern oyunculuk sanatı daha oluşmadığını hissettiriyor. Filmin, 2 dünya savaşı arasında çekilmesi de gerçekten şaşırtıcı bir durum. O yıllarda böyle bir savaş karşıtı film yapmak zor bir iştir diye düşünüyorum.
    Senaryo olarak gayet iyiydi ama bazı repliklerde filmin ne kadar eski bir yapım olduğu anlaşılıyor, bazı diyaloglar basit geliyor. Bazı sahnelerdeki diyaloglar ise gerçekten çok etkileyiciydi. Askerler bir yerde sohbet ederken savaşı kimsenin istemediğini, o halde neden savaştıklarını sorgulaması beğendiğim sahnelerdendi. Kurgusunu pek beğenmedim, o zaman kurgu işinin şu anki gibi kolay olmayacağını öngörebiliyorum. Sinematografisi bence başarılıydı ama kamerayı bazı sahnelerde fazla oynatmışlar. Filmde müzik neredeyse yoktu, sadece son sahnede kısacık bir müzik çaldı, o müzik gerçekten iyiydi. Film, gerçekçilik hissi fazla vermedi, ben bunu tiyatroya kaçan havasından dolayı böyle yorumluyorum, bir de oyunculukların eski stil olmasından dolayı öyleydi bence. Filmin kurgusu zayıf olduğundan dolayı fazla sürükleyici bir yapım değildi ama 2 saati aşan süresiyle kendini izlettiren bir yapımdı.
    Film iyisiyle kötüsüyle beğendiğim bir yapım oldu.(Özellikle de son sahnesiyle) Savaşın her yönüyle kötü olduğunu, ülkeleri yönetenlerin siyasi menfaatleri yüzünden çıkan sorunlara savaşa katılan genç, masum, belki de ileride büyük mesleklerde olacak askerlerin maruz kaldığını işlemiş.
    Filme verdiğim puan= 7,1
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top