21 Gram eleştirileri

21 gram izlemekte geç kaldığım filmlerden biri. IMDB puanını hakettiğini düşünüyorum filmin. Filmin anlatımı belli bir hiyerarşisini olmayan kısa sahnelerin sunulması şeklinde. Yani ilk başlarda ne olduğunu anlamıyoruz ama dakikalar ilerledikçe konu bütünlüğünü kendi kafamızda sağlıyoruz. Filmin ilginç anlatımının dışında konusu da çok iyi. Birbirleriyle alakası olmayan insanların hayatları bir şekilde kesişir bazen bunun farkına varırız bazen de varamayız.Aynı dünyada yaşadığımız sürece sadece kendimizin değil başkalarının hayatlarından da sorumluyuz bundan dolayı. ''Ölürken 21 gram kaybediliyormuş. Peki hayatta kalanın vicdan azabı kaç bin ton ? Küçük kızın gözüne değen bakışlarını ölçecek birim sistemi var mı ? Ölürken bile istediği mavi ayakkabıları giyemez mi insan ? Hayat devam ediyor mu, yoksa hayatlar hayat devam ederken bitiyor mu? İşte bütün mesele bu. “ Filmin isminin anlamını da film bittikten sonra bu satırlarla anlıyoruz. İnsan öldükten sonra 21 gram kaybedermiş filmdeki anlayışa göre.Ve bu 21 gramın Ruh'ın kütlesinin karşılığı olduğunu bilsekte insanların yaşadıkları hayatın ve etkiledikleri hayatların ne kadarı 21 gram dır diye de sorguluyor ... Oyunculardan bahsetmek gerekirse hepsi çok iyiydi fakat Benicio Del Toru ve Naomi Watts filmin önünde bir performans sergiliyor.Filmde cinsellik içeren cesur sahnelerde mevcut.Naomi Watts teklif geldiğinde senaryoya bakmadan kabul etmiş, bir yerlerde okudum. Bu arada film Akademi ödüllerinde 2 dalda aday gösterildi.En iyi kadın oyuncu(Naomi Watts) ve en iyi yardımcı erkek oyuncu (Benicio Del Toro). Ayrıca BAFTA ödüllerinde de 5 dalda aday gösterilmiş ama farklı ödüller de kazanmış.Bana göre en azından Naomi Watts Oskarı almalıymış. iyi seyirler..

hikaye olarak klişe bir hikayeye sahip ancak kurgusal olarak gerçekten muhteşem bir kurguya ve işlenişe sahip filmdir. oyunculuklar ayrı superdir falan filan. ancak filmde en dikkat çeken nokta çekimleri nasıl yaptıklarıdır. çünkü sessizlik içinde iki kişinin diyalogları biçiminde geçen sahnelerde özellikle naomi watts resmen sinir krizi geçirmiştir. rol falan kesmemiştir kadın resmen gözlerimizin önünde delirivermiştir. oyunculuk birşeyi insanlara hissettirme adına yapılan yalancıktan davranışlardır. ancak bu tanıma göre naomi watts oyunculuk sergilememiş oynamamıştır. direk olarak o sahneyi yaşamıştır. izleyen biri olarak siz de o sahneyi yaşamakta ve hatta kendinizi acaba o olsaydım ne yapardım gibilerinden varsayımlara kaptırmış bulursunuz. izledikten haftalar sonra bile, aniden insanın gözünün önüne bir karesini getirtebilen şahane filmlerdendir...

Bu kadar zamandır böyle bir filmi nasıl izlemedim diye kendime kızdım açıkçası filmi izledikten sonra.Film beni inanılmaz etkiledi.Şimdiye kadar izlemeyenlere şiddetle öneriyorum.9/10

yapboz gibi bir filmdi,filmden ilk yarım saat hiçbişey anlamadım ama sonlara doğru herşey belirginleşiyor

Hiçbir tarih,gün gibi zaman ifadeleri vermeden hikayesini anlatan film.Türünün diğer örneklerine nazaran çok daha fazla dram yüklü olan bir yapımdı.Ancak yönetmende takıntı haline gelen kesişen hayatlar kurgusu,hep aynı şekilde bağlanmasa olmayacak sanki.Araba kazası,araba kazası,araba kazası...Tabi bu özellik filmi kötü yapmıyor elbette.Anlamlı olan kurgusuyla,son derece etkileyici ...Ölüm hiçbir zaman hafif değildir.8/10

film biraz sıkıyor ama gonzalese saygınızdan zevkle izleyebiliyorsunuz yine de. bence amores perros filmini izlediyseniz, bunu da izlemelisiniz. tabii ardından da babeli. güvenin bana ve kaçırmadan bu filmi izleyin.

kesınlıkle ıyı yonetmen ıyı fılm..yerınde duygusallık..muzıkler fena degıl.kurgu süper..oyuncular şahane ötesi..tek kusur gordugum neden hep huzunlu bır hava var bu yonetmende..bır an hayat enerjım kalmadı o kadar yogun huzun varkı...9 dıyorum..gece 4 te bana 2 saatı sonuna kadar ızlettıgı ıcın.

mutlaka izlememeliler diye yazmisim hatami sonra farkettim .mutlaka ne yapip edin izleyin derim:)

aslında filmin işlediği konulara baktığınızda fazla bişey yok ama anlatım,kurgu,oyunculuklar ve diyaloglar çok güçlü.yani bu film sıradan olabilirdi ama yönetmenin başarısı ortada...bi de benicio del toro!bence bu adam çağımızın marlon brando'su olmaya aday.karizmatik ama bi o kadar sade ve güçlü.bu adamı takip edin

çok güzel anlamlı ve kaliteli bir film oyuncular çok başarılı kesinlikle izlenmeye değer bir yapım özellikle psikoloji sevenler için

Naomi watts...filmle ilgili birseyler anlatmam istense sanirim naominin hastanede kocasinin ve iki cocugunun oldugu haberi verildiginde verdigi tepkiyi anlatmakla baslarim..yuzundeki degisimi,aciyi..vs son zamanlarda ilgimizi ceken kesisen yollar ve parcali anlatimlarin oldugu guzel filmlerden birisi..yonetmeninde film oncesinde kazada cocugunu kaybetmis olmasi filme inanilmaz bir gerceklik katiyor...kadronun guzelligi filmin onemli bir avantaji...izlenmesi gereken mukemmel bir film...

filmi izledim.3 başrol oyuncusuda son derece iyiler.yönetmenmiz bir kez daha "paramparça aşklar ve köpekler" den sonra 3 kişinin kesişen hayatlarına çarpıcı bir dille kamerasını yansıtıyor.

21 gram hayatı insan nereye kadar yaşayabilir?Yoksa 21 gram bir limit midir?Kaybettiğiniz anda ne yapardınız?Ölmek sizi korkutuyor mu?Ölüm korkusunu, amaçlarına ulaşamamış insanlar yaşar buna bende dahilim. Ölmekten korkuyorum çünkü yapabileceğim, yapmak istediğim birçok sey var. Hayat boyunca insanların başlarına gelen olaylara ya kader ya da tesadüf demekle yetiniyoruz. Ben kadere inanmıyorum, çünkü benim geleceğim henüz belli değil. Gelecekte nasıl biri olacağıma ben karar vereceğim kötü biri olursam cezalandırılacağım, iyi birisi olursam ödüllendirileceğim. Kader diye birşey gercekten varsa(yani insanın geleceği belli ise) bazı olaylar bizim dışımızda gelişiyorsa neden bizden hesap soruluyor?Yanlış düşünüyorda olabilirim her olayda olduğu gibi bu gerçeği bana zaman gösterecek...21 gram herkese hitap etmeyen bir film. Sinemayı sadece eğlence aracı olarak görüp canı sıkıldığında bir değişiklik olarak algılayan insanlar bu filmi kesinlikle beğenmezler. Bu nedenle bu tarz izleyicilere verilecek cevap bir daha bu tarz filmlerden uzak durun demek olur.Filmi gecen yıl bu aylarda duymuştum ilk kez ilk başta oyuncu kadrosu dikkatimi çekmişti.Daha sonra yönetmenin alejandro gonzales inarrittu olduğunu duyunca daha bir heyecanım arttı, öyle ki paramparça aşklar köpekleri izlemiş biri olarak. Yönetmenin kendini taklit ettiği yönünde eleştirilere katılmıyorum. Bence burada kendi tarzını izleyicilere benimsetmek isteyen bir yetenek var. Daha ilk denemelerinde bu kadar başarlı bir yönetmenden ileride neler göreceğimizi düşünmek beni oldukça heyecanlandırıyor. Filmin karmaşık kurgusu olduğunu bilerek gittim, her sahnesinin ustaca düşünülüp mükemmel yorumlanacağını biliyordum.Filmin başlarında izlediğimiz kesik parçalanmış sahneler sonlara doğru yerlerine oturdu ve ortaya mükemmel bir film çıktı. Basit gibi görünen bu işin diğer filmlere nazaran ne kadar zor bir uğraşın sonunda ortaya çıktığını az çok anlıyorum.Sean Penn, mystıc river’den sonra yine unutulması zor bir oyunculuk gösterisi yaptı. Kimileri penn’nin 21 gram’daki oyunculuğunu daha olumlu bulmuş. Bana göre mystıc rıver’deki performansı bu filmden bir adım öndeydi.Naomi watts sinema tarihinin en iyi oyuncuları arasında desem abartmış olurmuyum? ne söylemeye çalışsam yine yetersiz kalıcak. Bu rol ancak bu kadar kusursuz yorumlanabilirdi. Bu yılın sonlarına doğru yine sean penn ile başrolünü paylaştığı 'The Assassination of Richard Nixon' adlı filmde ve Ewan Mcgregor ile başrolünü paylaştığı 'Stay' de göreceğiz kendisini bu filmdeki oyunculuğunu beğenenler az önce yazdığım filmleri merakla beklesinler.Benicio del toro, abartı aile doğallığın tam ortasında bir yerde. Dozunu o kadar iyi ayarlamış ki hayran kalmamak etkilenmemek mümkün değil. Oscarı hak ediyormuydu derseniz bence tim robbins oscarı herkesten daha fazla hak ediyordu ve aldı.21 gramı ne zaman kaybedeceğiniz henüz belli değil ama nasıl değerlendireceğimiz bizim elimizde...

basit bir konuyu o kadar parçaya ayırmış ki, o kadar güzel karıştırmış ki inarritu, taşlar yerine otururken filmden alınan haz dillere destan oluyor.

tabi sean penn, naomi watts ve benicio abimizin oyunculuklarını konuşturması da filmin en büyük artılarından.

son sahnedeki filmin özünü veren konulma da cuk olmuş. ortaya böyle şahane bir film çıkmış.
inarritu, artık favori yönetmenlerimden biri olmuştur ayrıca. budur. 9/10

inanılmaz bi kurgu ve kesinlikle yönetmenin filmin her karesine saçtığı zeka parıltıları..Oyuncuların performanslari ise kusursuza yakın hatta kusursuz diyebiliriz.Muhtesem bir filmdi.