Ortalama puan
4,3
1209 Puanlama
21 Gram hakkında görüşlerin ?
3,5
8 Kasım 2009 tarihinde eklendi
Ağır ilerleyen bir film.Yer yer insanı sıkıyor fakat anlattığı konu açısından hakikaten etkileyici ama şu var ki filmin bir başından,bir sonundan,bir ortasından sahneler mevcut yani flashbackler çokça var.Ama sağlam bir dram filmi isteyenler buyursunlar onun haricinde hareketli film severler sıkılıcakları için izlemeden düşünmelerinde yarar var...7/10
3,5
22 Aralık 2008 tarihinde eklendi
Ağır, dingin ve anlamlı. Etkleyici diyaloglar filmde önemli yer tutuyor. Kurgusu ise alışılmadık. Tavsiye edilir.
3,5
10 Eylül 2007 tarihinde eklendi
Inarritu hayranlarını tatmin edecek gayet başarılı bir yapım. Kalburüstü oyuncular, akıllıca bir senaryo ve etkileyici bir son. Başlarda birbirinden bağımsız sahneleri anlamakta güçlük çekebilirsiniz ama filmin ilerleyen dakikalarda bütün taşlar yerine oturuyor. Bir Inarritu klasiği daha. Keşke kurgusu bu kadar karışık olmasaydı bence ama Inarritu'nun işi bu tabi.. 7/10
3,5
13 Ekim 2008 tarihinde eklendi
Film oldukça güzeldi ve sürükleyiciydi.. Bütün oyunculuklar çok iyiydi ama Benicio Del Toronun oyunculuğu gerçekten harikaydı.. İzleyin derim iyi iş çıkarmışlar..
3,0
24 Aralık 2007 tarihinde eklendi
Oyunculuklar etkileyiciydi bence ama aman aman bir film olarak görmedim ben... izleseniz de olur, izlemeseniz de :) 6/10
3,5
30 Haziran 2004 tarihinde eklendi
ilk yarıda neyle karşılaştığınızı anlamakta güçlük çekiyor, tamamlanması zor bir yap-bozla uğraşır gibi hissediyorsunuz. üç ailenin bir kaza sonucu hayatlarının kesişmesi.trajik bir hikaye... En beğendiğim sahne: Watts'ın Penn'i öperken(öpüşürlerken) penn'in kalbinin,(watts'ın)kocasına ait olduğunu söylemesi üzerine verdiği 'tepki'ydi. oyunculuk adına gerçekleştirilmesi güç bir sahne...
3,5
30 Mayıs 2008 tarihinde eklendi
cok iyi film oyuncular inanılmaz oynamıs etkilenmemek cok zor
3,5
3 Mart 2012 tarihinde eklendi
‘‘Kaç hayat yasariz? Kaç kere ölürüz? Ölüm aninda hepimiz 21 gram kaybederiz. 21 grama ne kadar sigar? Ne kadari kaybolur? Ne zaman kaybederiz 21 grami? Ne kadari bu 21 gramla gider? Ne kadari kazanilir? 21 gram... bes madeni paranin, bir kusun, bir parça çikolatanin agirligi. 21 gram ne kadar eder?’’
Usta oyuncu Sean Penn, David Lynch’in Mullholland Çikmazi filminin yildizlarindan Naomi Watts ile Olagan Süpheliler ve Trafik gibi filmlerden hatirlayacagimiz ödüllere doymayan Benicio Del Toro’nun inanilmaz performanslari... Asik oldugum filmlerden biri olan Paramparça Asklar ve Köpekler (Amores Perros)’in yönetmeni Alejandro González Iñárritu ve senaristi Guillermo Arriaga yine birarada...
Ustaca bir kurgu, zamanlararasi geçislerle anlatilan dramatik olaylar dizisi, el kameralariyla çekim, degisik bir isiklandirmayla desteklenen atmosfer... Tüm bunlarin bilesimi izlenmesi gereken bir filmle karsi karsiya getiriyor bizi.
Zamanlararasi geçisler baslarda izleyiciyi sasirtsa da Kelebek Etkisi’nin (Butterfly Effect) akisini anlayan herkes bu filmdeki geçisleri çok rahat izleyebilir. Ayrica bu geçislerin merak unsurunu hep canli tutmasi açisindan filme katkisinin tartisilmaz boyutta oldugunu söyleyebilirim.
Üç farkli dünyayla baslar film: Uyumsuz bir gençlik dönemi geçirmis olsa da artik üst-orta siniftan iyi bir es ve dünyalar tatlisi iki kizin olgun annesi olan Cristina Peck (Naomi Watts); ölümcül bir kalp rahatsizligi geçiren evli bir matematik profesörü Paul Rivers (Sean Penn) ve dolandiricilik, alkolizm gibi suçlardan hapis yatmis ama artik Tanri’nin yardimiyla iyi bir aile babasi olmaya çalisan Jack Jordan (Benicio Del Toro).
Jack’in kendisinden geçmisçesine endiseyle sürdügü bir araba... Arka koltukta Cristina kanlar içindeki Paul’a sarilip ‘Bebegim, bebegim...’ diye feryat etmekte. Hepimiz merak içindeyiz. Birbiriyle ilgisiz bu üç yasam nasil birlesir, olaylar bu noktaya nasil gelir? Iste bu üç insani birlestiren trajik olay nedir, bir saniyelik bir dikkatsizlik nelere mal olabilir ögrenmek istiyorsaniz bu filmi izleyin derim. Ya da sadece ‘iyi’ bir film izlemek isterseniz bu 21 gram olabilir.
Peki 21 gram ne kadar eder? Hepimiz ölüm aninda 21 gram veririz. 21 gram... bes madeni paranin, bir kusun, bir parça çikolatanin agirligi. Belki de ruhumuzun... Benligimizdeki tüm karmasalarin, yogun duygularimizin ve bizdeki tüm kaosun agirligi...
3,5
7 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
Filmin ismi başka birşey olabilirdi aslında; çünkü 21 gram ile ilgili bilim ve teknik bir film değil izleyeceğiniz. Kurgusu önce sizi rahatsız ediyor, kendinizi konunun dışında hissediyor ve anlamak için dikkat kesiliyorsunuz, birçok şey havada kalıyor başlarda ve sonrasında yavaş yavaş değil cidden yavaş yavaş değil birden "donk" diye oturuyor herşey ve film sizi sarıyor, inceden duygulandırıyor tabi birazda ben olsaydım dedirtiyor...
3,0
27 Ağustos 2009 tarihinde eklendi
buradaki yorumlara baktığımda haksızlık mı yapıyorum filme diye düşünüyorum ama yine de bana çok çok iyi bir film gibi gözükmedi. çarpışma filmine çok benziyor ama çarpışma bundan çok daha iyiydi bence.
3,5
7 Ekim 2018 tarihinde eklendi
21 Gram,bir söylentiye göre insanoğlunun asıl yurduna giderken yanında gerçekten götürdüğü azığın ağırlığı.
21 Gram;heybeye attıklarının, günahlarının,sevaplarının,yaşattıklarının,yaşadıklarının ağırlık ölçüsü.Bizi ağırlaştıran,korkutan,"ölmeden önce ölmemizin" önündeki tüm engellerin toplamı,21 gram.

Kaderle hınca hınç mücadele eden, tevekkülden uzak bireyin çırpınması,didinmesi ve ne yaparsa yapsın başladığı noktaya geri gelmesinin öyküsü 21 gram.

Sinema dünyasının sarsan yönetmenlerinden Iñárritu, Paramparça Aşklar ve Köpekler olarak Türkçeye çevrilen filmini çektiğinde,tüm dünyada çok ses getiren bir sinema dili keşfetti,kurguyu da filmin bir oyuncusu gibi kullanan yönetmen,izleyicinin uyuşmasına hiç izin vermeyen konuları ,nalına mıhına beyazperdeye aktaracağının sinyallerini veriyordu.

Çok geçmeden bu genç adam, Hollywood'un efsane oyuncularını kamerasının karşısına aldı,yine benzer rahatsız edici kurgu ve konuyla uzun zaman akıllardan silinmeyecek bir filme imza attı.

Senaryosunu Guillermo Arriaga'nın yazdığı 21 gram,ilhamını 11 Mart 1907 tarihinde yapılan bir deneyden alıyor. Dr. Duncan MacDougail bu deneyde verem hastalarının ölmeden önceki ağırlıklarından,öldükleri anda 21 gram kaybettiklerini iddia ederek ruhun ağırlığını bulduğunu söylüyordu.

Arriaga bu deneyden elde edilen sonucu, klasik bir Hollywood senaristi gibi değil de modern zaman insanın günlük hayatının içine yedirerek ,yanından geçip gittiğimiz hikayelerin sorularını soracak şekilde senaryolaştırmayı başarıyor.

Birbirinden bağımsız üç hikaye trajik bir olayla birbirine bağlanıyor.

Kalp nakli bekleyen bir profesör,eski kötü hayatını bırakıp dine yönelen bir "kaybeden"ve standart bir evliliği olan genç bir kadının etrafında dönen hikaye,her zaman en son sözü söyleyen Allah'ın kaderine tevekkülün sınırlarını,film kahramanlarından Jack Jordan'ın kolundaki dövmeyi kazıdığı gibi aklımıza kazıyor.

İzlemeyenlere daha fazla ipucu vermek istemediğimden filmin konusuyla ilgili yazdıklarımı burada bitiriyorum.Fakat sinemayı sadece eğlence için izlemeyenlerdenseniz 21 gram bir kaç kere izlemek isteyeceğiniz bir film.

Hayırlı seyirler.

https://iyi-film.blogspot.com/2018/09/21-gram-alejandro-g-inarritu-2003.html
3,0
2 Ekim 2005 tarihinde eklendi
fazla donuk sahneleriyle beni biraz sıkan,ama bi okadar da farklı hayatları bulmaca gibi bulmanızı sağlayan,çok hızlı bir film olmayıp,ama meraklandıran fena değil derecesinde bir film
3,5
14 Ekim 2004 tarihinde eklendi
Sezen Aksu şarkıları kıvamında melankolik bir film.
3,5
8 Haziran 2007 tarihinde eklendi
babil tarzında bir film. fena değildi ama kesinliklede izlenmesi gereken bir film değil. eger boş vaktiniz varsa sıkılmadan izleyebileceğiniz bir film. oyunculuklarda gerçekçiydi.
3,5
21 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
mukemmel bir kurgu.. keyifle izledim.. 8/10
Daha Fazlasını Göster