En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
kuzularynsessizli-i
Takipçi
804 değerlendirmeler
Takip Et!
1,0
28 Aralık 2009 tarihinde eklendi
Ne Paris de Son Tango, ne Solo yada Sodom un 120 Günü ne de Dönüş Yok filmleri. O filmleri bir kenara bırakın. Bu filmi izlerken aşırı derecede rahatsız oldum. Bu filmi özellikle yaşı küçük olanların ve bayanların izlememesini rica ediyorum.Bu filme film denemez. Hiçbir sinemasal özelliği olmayan resmen bir porno filmdir.
sanatla alakası yok diyen kesime inat 2-3 kere daha izlenmesi gerekir. belki bazı şeyler daha net görülür.bu sinema filmi, ticari bir film değil. bağımsız amerikan filmi. aileler arası ilişkileri, gençlerin tepkilerini, marjinal tarafları, baba-oğul sorunsalını, cinnet geçirmeyi, ruhsal sıkıntıları bu kadar cesur ve tarafsız anlatabilecek başka bir film varsa çıksın desinki ahan budur. yok böyle bir film. izleyen üzerinde sert etkiler bırakması filmin güzelliği zaten. sahneler olabildiğince doğal ve gerçek. kamera açılarına kadar gayet özenle çekilmiş bir film olduğu belli. böyle doğal bir filmde, evli kızın başka bir oğlanla basıldığı seks sahnesinde pantolon mu gösterecekti? yastıkta koysalar mıydı? olabildiğince cinsel fantaziyi ve eğilimi tertemiz ve çırılçıplak bir biçimde sergilemiş yönetmen. burda amaç seks sahnelerini izletmek değilki olayın özünü kavrayabilmek. kızın kocası dindar ve kendinden en az 20 yaş büyük, kız bunu bir türlü kabullenememiş ve yaşıtıyla sevişiyor. bu sahnede koca kapıdan giriyor ve içeri dalıyor. işte olay burda başlıyor. verilen tepki ve sonuçları...düşünülmesi gereken bu. daha önce kaç kişi bu hedefle izlediki bu filmi. 31 çekiyormuşta falan filan. ordaki olayda şu: oğlan abazanlıktan ölüyor. psikolojik bunalıma girmiş ailesini doğramadan birkaç saat önce kapıyı kapatıyor. boğazına ipi bağlayıp kapının koluna geçiriyor. fantaziye bak, sonra tenis maçı açıyor. gerisi malum.film baştan sona dram. alkolik babalar, kayakçı gençler, seks, mastürbasyon ve gençlerin yozlaşmış hayatı.her şey açık ve seçik.
Konusu ve işlenişi bakımından 02:37 (Two Thirty 7) adlı Avustralya yapımı filme oldukça benziyor.Her iki filmi arka arkaya izlemek ilginç olabilir.Diğer taraftan Ken Parkta fazlasıyla gerçeklik ve fazlasıyla cinsellik var. Cinselliğin zaman zaman pornoya kayması sizi rahatsız edebilir.Genel olarak 'ortalama' diyebileceğimiz film, sinemada 'farklılık' arayan izleyiciyi tatmin edebilir.Benim Notum: 6/10
Amerikan toplumundaki çarpık ilişkileri anlatan ilginç bir film..bana biraz amerikan güzelini hatırlattı..diğer arkadaşların da söylediği gibi açık saçık sahneler oldukça fazla..yorumları okumadan filmi alıp ailenizle birlikte oturup izlemeye kalkmayın sakın..diğer taraftan filmde anlatılmaya çalışılan şeyin başka türlü anlatması da olamazdı zaten..sonuç olarak gereksiz bir film diye düşünüyorum..izlemeye, zamanınızı ayırmaya değmez..
film gercekten cok enteresan akla hayale gelmeyecek derecede carpık ilişkilerle dolu hayretler içinde izledim oyuncular son derece dogal davranmışlar sanki oynamamıs yasamıslar gibi mutlaka izlenmeli
Claude'un odasındakiler Türk Bayrağı Değil!!! Onlar Amerika'lı bir kaykay firmasının logoları/stickerları! Çocuğun odasında duvarlardaki stickerların, posterlerin çoğu kaykay markalarına ait. Bunu tabii ki kaykay kültürü olmayanlar bilmiyor. Ve özellikle kapısında logosu Türk bayrağına benzeyen "Foundation" marka kaykay stickerı olması ve bir sahnede kapının ön plana çıkarılması olayı bilmeyenler için ilginç yorumlara sebep olabiliyor. Ben de kayan biri olarak filmi biraz daha ilgiyle izledim ama ilk izlediğinmde berbat olduğunu düşünmüştüm, ardından iyi olduğuna kanaat getirdim, berbat olduğumu düşündüren film değil filmin içeriğiydi, bunu anladım =) Oyuncular müthiş iş çıkarmışlar. Ben de izlemeyenlerin izlesini tavsiye ediyorum.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.