Ehemmiyetsiz bir <b>Tehdit</b>
Yazar: Ali ErcivanTehdit(The Clearing), varlıklı bir Amerikan ailesinin çevresinde dönüyor. Ailenin usta oyuncu ve yönetmen Robert Redford tarafından canlandırılan reisi bir gün kaçırılıyor ve film, iki şeritte ilerlemeye başlıyor. Redford ile kendisini kaçıran adamı canlandıran Willem Dafoe bir yanda; Redford'un ailesi ile FBI ajanları diğer yanda.
Doğrusu bir polisiye gerilim filmi olmasına rağmen, kadrosundan da anlaşılacağı gibi, daha ziyade orta yaş ve üstü bir seyirci kitlesine hitap eden, karakterleri üzerine yoğunlaşan, ağırbaşlı bir film Tehdit. Daha önce bu tarz kimi filmlerin yapımcılığını üstlenmiş olan Pieter Jan Brugge, senarist ve yönetmen olarak bu ilk filminde, malzemesinin dramatik yoğunluğuyla seyircisini yakalama peşinde.
Filmin en önemli numarası, paralel kurgu ile ilerleyen iki öyküsü içinde bizi zaman mefhumuyla ilgili olarak yönlendirmek. Seyirci olarak alışkanlığımız olduğu üzere, iki zaman akışını da birbirine paralel gelişen süreçler olarak algılıyoruz ve filmin en büyük kozu, bu konuda bizi yanlış yönlendirerek şaşırtabilmek.
Bunu başarması mümkün de olabilirdi belki. Fakat başka sorunlar her şeyin önüne geçiyor. Çünkü ortada nasıl bağlanacağı çözülememiş bir senaryo var. Ve birbirinden kopuk olarak ardı ardına gelen sahnelerden oluşan, nedense birçok önemli detayın atlandığı, aceleye getirilmiş final sekansının arasında, şaşırtıcı olabilecek her türlü trük de gümbürtüye gidiyor. Kaldı ki bu kadar karakterlerine dayanan bir filmin, karakterleriyle ilgili bu kadar çok şeyi seyirciye bir şekilde iletme gereğini duymaması, yüzeyin altına yeterince inememesi de filmin içine girmeyi zorlaştırıyor.
Bu noktada filmi biraz olsun kurtaran tek şey oyunculuklar. Filmde özdeşleşmemiz beklenen iki karakter var. Biri Redford'un karakteri, diğeri ise onun Helen Mirren tarafından canlandırılan karısı. Her ikisi de gerçekten üstlerine düşeni yerine getiriyorlar ama özellikle Mirren, filmin kalbi oluyor. Yönetmenin beklediği, birçok duyguyu, fazla söze dökmeden, oyuncularından alacağı performanslardaki kimi ince ayrıntılarla perdeye aktarma görevini en iyi bu usta İngiliz oyuncu yerine getiriyor. Fakat o bile aceleye getirilmiş bir finali kurtarmaya yetmiyor. Geriye sadece vasat ve önemsiz bir film kalıyor.