Bu Maske <br>Herkese Yakışmaz
Yazar: Orkan ŞancıTim Burton'ı çok severim. Animasyon kökenli olduğunu bilmeyen yoktur. İlginç bir adam. 1982'de 6 dakikalık bir film çekmişti. Kısaydı, ailesiyle yaşamasına rağmen aslında yalnız bir çocuğu, Vincent'ı anlatıyordu. Belki Vincent Price'ı, belki Edgar Allan Poe'yu, hatta belki de kendini anlatıyordu. Kısaydı, ama güzeldi, çünkü yeterliydi. Animasyon sanatçıları önemli insanlar. Filme kaydetmeden hareket yaratıyorlar. Sonra bu hareketlerden duygu yaratıyorlar. Sonra onlardan filmler yaratıyorlar...
Yazıya neden böyle giriş yaptığımı sorabilirsiniz. Açıkçası ben de emin değilim. Belki, konumuz olan sevgili filmimizdeki animasyon sanatçısı karakterinden etkilenmişimdir. Ya da belki filmden söz etmeye bir türlü yanaşmak istemiyorumdur. Mecburum evet, söz edeceğim. Ama biraz daha oyalansam ne olur sanki? Harvard görmüş bazı animasyon sanatçılarının Hollywood'da ne durumlara düştüğünden girizgah yapsam filme olmaz mı? Hayır mı, eh peki o zaman...
Tim Burton'a sanatsal açıdan olmasa da isimsel bazda benzeyen bir sanatçı karakterimiz var, adı Tex pardon Tim Avery. Eşi tuttursa da çocuk istemiyor. Çünkü bitirmesi gereken daha önemli bir proje olduğunu düşünüyor. Ama yaklaşık 11 yıl önce, Jim Carrey adında düşüncesiz biri tarafından, sanki tehlikeli değilmiş gibi öylece fırlatılıp atılan Maske, ailenin köpeği tarafından bulunuyor ve olaylar gelişiyor. Şey, aslında olayların geliştiği falan yok. Her biri yaklaşık 10'ar dakika süren animasyon-efekt salataları var sadece. Üşenmeden oturup bilgisayarda yüzlerce özel efekt üretmişler. Sonra filme insan oyuncular eklemek gibi ilginç(!) bir fikir gelmiş akıllarına. Sonra vazgeçmişler bu fikirden. Ama sonra yine karar değiştirmişler sanırım, bilemiyorum. Ama bu oyuncular konuştuklarına göre anlaşılan en az bir senarist var. Tabii bütün bunların bir araya gelip bir film oluşturmasını uman bir yönetmen de vardır kesin.
Harvard görmüş animasyon sanatçılarından biri Lawrence Guterman. Dev TV stüdyolarının beğenisini toplayan bölüm senaryoları, büyük usta Robert Zemeckis ile çalışmışlığı, hatta Headless adlı kısa'sıyla festivalin birinden ödülle dönmüşlüğü var. Peki ya şimdi? Şimdi yağmur var. Tesadüf bu ya, ödül aldığı yıl yani 1994'te çekilen Maske'nin devam filmi dolayısıyla yağıyor bu eleştiri yağmuru. Aslında Guterman'ın yaşadıkları, bir Hollywood dramı: yetenekli bir animasyon sanatçısı/efekt sihirbazını kötü bir devam filminde, kötü bir senaryo altında ezilirken görmek. Teknik açıdan üzerine düşeni yapması bile kurtarmamış Guterman'ı, çünkü karşımızda IMDB tarihine geçecek denli kötü bir şey var.
Devam filmleri hakikaten riskli projeler. Burton'ın ilk iki Batman filminden sonra Joel Schumacher'in ortalığı nasıl batırdığı, Alex Proyas imzalı efsanevi Karga'dan sonra serinin ne hallere düştüğü, hatta daha gerilere gidersek, romantik boksör filmi Rocky'den sonraki kaba güç gösterileri hala dün gibi aklımızda.
Maske 2'nin karşı karşıya olduğu büyük riski anlamak için de ilk filme bakmak gerekiyor. Maske'nin, Jim Carrey'e yıllardır beklediği çıkışı sağlayan, hatta Cameron Diaz'ın bile oyuncu sayılmasını sağlayan eşsiz görsel bir şölen olduğunu hatırlayın. Gişede sağlam bir başarı kazanmakla kalmamış, hiç bir şeyi beğenmeyen(!) eleştirmenlerin bile yarısından fazlası filmin "eğlenceli" olduğunu kabul etmişti. Böyle bir filmin devamının 11 yıl sonra gelmesinden belliydi aslında ne gibi bir felaketin bizi beklediği...
Sanırım filmden bu kadar söz etmek yeterli. Sahi siz, Burton'ın Vincent'ını izlemiş miydiniz? Güzel filmdi.