Alien’dan Kaçarken Predator’e Yakalananlar
Yazar: Irmak KoçkanÖncelikle şunu söylemeliyim ki, kendisi hakkında kritik yapan filmleri eleştirmek kesinlikle daha zor. Yani filmi yapanlardan daha iyi mi bileceğim şimdi? Bakın ne demişler: "Hangisi kazanırsa kazansın, kaybeden insanlar olacak." Al benden de o kadar. Biz zavallı sinema severler, ne zaman kazanacağız acaba?
Tekrar bir "karşılaşma" filmi var vizyonlarda. Ben açıkçası, sıkılmaya başladım bu mevzudan. Yani neler izlemedik ki bugüne kadar, Dracula Frankenstein'e Karşı, King Kong Godzilla'ya Karşı, Freddy Jason'a Karşı. Bunun gibi birçokları içinde benim favorim ise Kramer Kramer'a Karşı olurdu, ancak onun daha duygusal bir film olduğunu unutmayalım. Ama, sanmayın ki Alien Predator'e Karşı'da aşk yok. Belki dışarıdan görüldüğü üzere imkansız bir aşk, ama ben kimim ki, sonuçta benim uzaylı bir sevgilim yok.
Milyarder Charles Weyland'ın (Lance Henriksen) yönettiği bir arkeolojik araştırma sonucu, Antartika'da buzulların altında çk eski olduğunu inanılan bir piramit bulunur. Piramidi araştırmak üzere Antartika'ya giden ekibin başında, Alexa Woods (Sanaa Lathan) adlı güçlü bir kadın vardır. Piramide giren ekip, çıkışın o kadar da kolay olmadığını görür, çünkü orada yalnız değillerdir. Alien'lar ve Predator'ler arasında savaş başladığında, ekibimiz iyice arada kalmıştır, ve piramitten sadece tek bir tür canlı çıkacaktır.
Ekibimiz, her zamanki gibi klişe dolu bir takım. Güzel, zeki, en uzun süre yaşayacak kadın, sert mizaçlı, kısa yaşayacak kadın, yakışıklı erkek, sert erkek, yaşlı ve zengin erkek ve fazla çalışkan erkek. Yani ben söylemesem siz de hafızanızdan sayardınız emin olun. Peki, daha önce de söylediğim gibi, bu çeşit bir bilim kurguya fazla gitmemiş olan aşk nerede?
Spoilerdan kaçınmak için, güzeller güzeli Alexa, insana pek benzemeyen arkadaşlardan bir tanesiyle yakınlaşıyor diyeyim. Yani tabi sarılma, sıcak anlar yok ama emin olun, Av 2'den minik bir alıntı gibi duran bu sahnede sizin de gözleriniz dolacak. Ancak romantizmden mi yoksa garip bir mutsuzluktan mı, bu sizin yapınıza kalmış. Aslında pek de şaşırmamız lazım bu ilişkiye, çünkü Alexa, insanüstü yeteneklere sahip olduğunu gösteriyor arada. Mesela Predator ile koşarken (cümle daha başından kötü görünüyor değil mi?) onu neredeyse geçti geçiyor. Böyle bir bayan, insan ırkından çok daha fazlasını hakediyordu zaten.
Bu filme kimlerin gideceği aslında belli, herkese hitap etmiyor sonuçta. Karısını çocuğunu alan bu filme gitmeyecek yani. Yaratık ya da Av fanları kaçırmayacak bu filmi, bir de bilim kurgu severler. Örnek vermem gerekirse, mesela Yaratık'ı tüm sinefillerin izlemesi gerektiğine inanıyorum, ancak bu film için aynısını söyleyemeyeceğim. Gerek Alien'lar, gerek Predator'lar, o eski bildiğimiz halleriyle karşımızdalar. Bazı filmlere tamamen bilgisayar efektlerine yüklenmektense, belki çok daha zor da olsa, maket kullanımı çok daha yakışıyor. Bu kesinlikle büyük bir artı.
Ama aynı şekilde, filmdeki insan ve gereksiz konuşma çokluğu, ve asıl beklediğimiz kavga sahnelerinin azlığı yakınılmayacak gibi değil. Şahsi tavsiyem, baştan bir yarım saati gözden çıkarın, ondan sonra sevimli arkadaşlarınıza kavuşacaksınız. Peki bütün bunlar, yaratık sever izleyiciler için yeterli olacak mı? Hayır. Yani 4 tane Alien, 2 tane de Predator filmi varken, yönetmen Paul Anderson, çok daha azıyla yetinmemizi bekliyor. Belki de 6 filmden sıkı bir montaj daha eğlenceli olurdu.
Aslında Anderson'un ne kadar iyi niyetli olduğu belli. Sonuçta böylesine sevilen yaratıkları kapıştırmak inanç ve istek gerektiren bir iş. Yönetmen Matrixvari koşuşturma ve zıplamalarla daha büyük bir heyecan dalgası yaratmak istemiş, ancak pek başarılı olduğu söylenemez. Böyle bir kapışmada hala en az yeri kaplaması gerektiğini düşündüğüm insanların karakterlerinin temeline inmeye çalışmış.
Mesela, babasını zorlu koşullarda kaybeden Alexa'nın Weyland ile minik bir yakınlaşmasına seyirci olduğumuzda, ikilinin arasında bir baba-kız ilişkisi doğduğuna şahid oluyoruz. En azından öyle bir ışıltı var. Tekrar hatırlatmam gerekirse, Alien Predator'e Karşı'dayız ve böyle bir ilişkinin gelişmesi için ne zaman ne de gerek var. Peki neden Alexa'nın zavallı konuşmasına şahitlik ediyoruz? Aslında her filmde olduğu gibi çok basit bir amacı var bunun, Alexa'yla aramızda minik bir "elektrik" yaratmak. Ama emin olabilirsiniz, kızgın görünümlü Alien'lar ya da sert görünümlü Predator'lar çok daha sempatik, hele bunca yıldan sonra. Zaten kim bu filmde insanların kazanmasını ister ki?
Belli bir türe biraz daha ayrıcalıklı davranılmış gibi dursa da, özellikle filmimizin sonu, devam filmi de gelecek diye bas bas bağırıyor. Yani bir eşitlik söz konusu, ama bunu daha filmin bir sahnesi çekilmeden bilebilirdik. Aslında sanıryorum ki, bu filmin bir sahnesi çekilmeden biz kendi hayali karşılaşmamızı yaratsaydık, emin olun daha çok eğlenirdik. Belki de sinemadaki ilk yarım saatinizde yapmanız gereken de budur.