Banka: Kelebek Etkisi - Beyazperde.com eleştirisi : <b>Banka</b>lar ve Kelebekler

Günümüzde en çok küreselleşme karşıtı tavırlarıyla karşımıza çıkan yeni politikalar, bizim dışımızda organize olmuş bir dünyada sistem karşıtlığını daha somut bazı yapılara çevirerek, çok uluslu şirketleri, tüketim toplumunu, markaları, hazır yaşam biçimlerini reddeden bir tavır aldılar. Banka: Kelebek Etkisi yeni politikaların sinemayı ne yönde etkileyeceğinin ipuçlarını veren, önümüzdeki dönemin politik sinemasının yönünü çevirdiği noktaları gösteren önemli bir film. Orijinal ismine eklenen kelebek etkisi ise filmin güç kaynağını simgeliyor.

Bankalar yaşadığımız çağda, ekonomik ilişkilerimizi biçimlendiren ve düzenleyen bağımlılıklarımız. Online destek sunarak hızı artan ve kitleleri de kendi hızına katıp, geleceğimizi saniyeler içinde belirleme gücüne sahip bir sistem. Avustralya yapımı film, Centa-BANK'in bir şirket olmanın ötesinde, büyümesini sürdürerek yaşamına devam etmeye çalışan dev bir canlı olarak portresini sunuyor. Sistemin çağrışımlarından biri olan devleti bile rahatlıkla kontrol edebildiği bir organına dönüştürmeyi başarabilmiş bir yaratık bu. Çalışanlarının yukarıdan aşağıya hiyerarşik bir düzen içinde, canlıya hayat verebildiği oranda varlığını sürdürebildiği bir organizma...

Sistem içindeki sorunlar, yaratığın sağlık belirtisi olarak kabul edilen büyümesinin sekteye uğramasıyla kendisini belli etmeye başlıyor. Bu durumun sorumlusu olarak ise Centa'nın Yönetim Kurulu Başkanı, yani beyninde yer alan önemli merkezlerden biri gösteriliyor. Neredeyse kontrolün başındaki insan olmasına rağmen, bankaya hayat veren diğer yöneticiler tarafından eleştirilmesine neden oluyor bu. Sorun ciddi olduğu için, bilimsel yöntemlerden kocakarı ilaçlarına kadar her türlü yöntem gözden geçiriliyor.

Bankanın yaşadığı sıkıntıyı izlerken, bir başka öyküyü daha takip etmeye başlıyoruz: Bankaya olan borçları nedeniyle tüm mal varlıklarını kaybetmekle kalmayıp oğullarını kurban vermek zorunda kalan Davis ailesi, karşılarına aldıkları gücün boyutlarını görmezden gelip savaş açmaya karar verirler. Biricik oğullarının Centa adını taşıyan dev tarafından yendiğini savunacak delillere sahip olmalarına rağmen, haklarını savunacak avukat bulmakta güçlük çekerler. Biri dışında hiçbir hukukçu ejderhanın ateşini göze alamaz.

Centa'nın Yönetim Kurulu Başkanı Simon O'reilly bir parçası olduğu sistemin eski gücüne kavuşabilmesi için farklı bir yol denemeye karar verir. Borsa çöküşlerini önceden tahmin edebilen bir yöntem geliştiren Jim Doyle, zekasını ve birikimini Centa'nın varlığına armağan etmeye hazırdır. Banka'nın askerlerinden farklı bir portre çizen Doyle, bankanın geleceğini belirleyebilecek olan zarı atması için seçilen kişi olmuştur.

Dünyanın bir ucunda minik kanatlarını çırpan bir kelebeğin, okyanusun öteki ucunda bir fırtınaya neden olabileceği teorisinden alıyor adını film. Hayal dünyasının yaratıcı bir örneği gibi gözüken ve zihinlerde naif animasyon görüntüler şeklinde parlayan bu ifade, küreselleşme karşıtı politikalar içinde tek tük'lüğün altını çizmesiyle önem kazandı.

Centa, kaderini değiştirmek için yollarını birleştirdiği matematik dehasının, sistemi yok etmek için beynine yerleşen intikamcı bir virüs olduğunu keşfettiğinde ise çok geç kalır.

Sistemin yok olması, saniyeler içerisinde gerçekleşir. Dev içten bir patlamayla infilak eder, bedeni hesaplanamaz uzaklara kadar parça parça yayılır; ya da görünüşte hiç bir şey olmaz, sadece rakamlar sıfırlanır. Manzarayı tasvir den görüntü, boşaltılmış, terkedilmiş, eski bir banka görüntüsüdür. Sistem için acıklı bir kartpostal, kıyamet manzarası.

Minik bir kelebek kanatlarını çırpmış, içindeki nefretinden damıttığı zehirle, koca bir aygırın poposuna konup onun sonunu getirmiştir!

Pek çok şirketinin genç Amerikalı iş adamlarınca yönetildiği Avustralya'dan gelen Banka: Kelebek Etkisi, iki farklı dünya arasındaki farklılıkları dikkatli izleyicilerin gözüne sunuyor. Soğuk renklerin, teknik kusursuzluğun ve yapaylığın hakim olduğu banka dünyası ile, solmaya başlamış bir fotoğrafı andıran Davis ailesinin hüzünlü dünyası.

Bugünlerde bir parçası olmak zorunda kaldığımız trajik savaş da, başka bir hastalıklı büyüme saplantısını simgeliyor. Kendisini saklama gereği bile duymayan yanlış politikalar ise tepki duyan kitleleri ideolojik, kültürel payda sorgulamadan birleşmeye zorluyor. Banka, yeni politik hareketlerin sinemaya etkilerinden biri olarak kabul edilebilir. Son derece sade görüntüsünün ardında ise yıkıcı bir uçarılık gizli.