inan tunç başaran beyaz perdeye böyle bi eser kazandırdığı için öncelikle ona teşekkür etmemiz gerekir o kadar güzel harmanlanmış ki film hüzün ve aşk bi arada harıka buluşmuş trianda filiz ve sultan arasında ki sıkı bağ çok harıka ve tarihin bize göstermek istedikleri ve aşkı ve acıyı ve yokluğu ve ö dönemin içerisinde doğan mukemmel bir sevgiyi görmemek elde değil
Çok güzel bir film.Işık Yenersu’nun oynadığı hiçbir filmi kaçırmamak lazım aslında.Konusu çok güzeldi ve film gerçekten çok içtendi.Çok beğendim ve herkese tavsiye ederim.Bir ailenin yaşadığı dramı tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor...8/10
triandafilis'le tanışmam, kitap kapağını görmemle başladı. filmi bugün izledim, öyle güzel öyle içten ki. sultan ve triandafilis'in oyunculukları şahane, triandafilis'e hayran kaldım, insanın içini burkan, sevgi dolu olarak izlediği bir film. ben 10 puan verdim, mutlaka izleyim. cezmi baskın'ı da unutmamak gerekir:)
tunç başaran ve macit koper ikilisinin her filmi gibi bir mükemmeliyet oyunculuklar,senaryo,filmin geçtiği dönem çok güzel anlatılmış ışık yenersu nun trianda trianda diye seslenişi hiç aklımdan çıkmaz senelerdir işte türk filmi budur dedirtiyoröykü 1930’larda hatayda geçmektedir.rum kökenli mösyö antuan üç katlı bir evde oturmaktadır. çocukları içinde en çok büyük kızı triyandafilis'i sever.triyandafilis, güzeldir güzel olmasına ama akıl yaşı ondur, yani geri zekâlıdır. bay antuan kızını çok sever. evin hemen hemen herşeyinden sorumlu olan sultan da, bir ana gibi sevmektedir triyandafilis'i. en büyük korkuları triyandafilis'in evden kaçıp kaybolmasıdır. triyandafilis, günün birinde, antakya'da bulunan fransız birliğindeki erlerden pierre'e âşık olur. pierre de genç kızı pencereden bakarken görmüş ve triyandafilis'e vurulmuştur. ama türkler hatay'ı alınca yabancı askerler çekilme kararı alırlar. pierre de ülkesine dönmek zorunda kalır. triyandafilis pierre'in peşinden gider. kaybolur. kötü insanların eline düşer. ailesi türkiye'yi terkeder. evin bakımını sultan'a bırakırlar. sultan ve hastalıklı kocası bu koskoca evde yalnız başlarına kalmışlardır. günün birinde triyandafilis perişan bir halde geri gelir. sultan için bir mucizedir bu. iki dost artık ayrılmayacaklardır. ikinci dünya savaşı başlar. sıkıntı ve kötü günler birbirini kovalamaktadır.günün birinde triyandafilis penceresinden bakarken genç rıfat'ı görür. onun için pierre'dir o. işte nihayet geri gelmiştir ve sonraaa triyandafilis’in büyük aşkı rıfat’ın mecburen askere gitmek zorunda kaldığı sahnede, çocuk aklıyla büyük bir laf eder triyandafilis: 'neden?!! savaş bitti, savaş yoksa niye askere gitmek zorundasın ki?' cevap verebilen beri gelsin gari.
edebiyat dersinde önce, öyküsünü okuduğumuz, sonra filmini izlediğimiz ve iyi ki izlemişiz dediğim bir film kendisi:) öyküsü çok ilginç gelmişti ki filmi de öyle zaten...kız gerçekten çok güzel...bence oyuncular iyi oynamış.film güzeldi:8/10
Türk-Yunan karısımı filmde Triandifilis'in basına gelenler içimi burktu.Savasın sevgililerini alması beni çok üzdü.Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
tunç başaran''ın uçurmayı vurmasınlardan sonra en iyi filmi diye düşünüyorum.uçurtmayı vurmasınların yeri ayrı:)ben ışık yenersu'yu bu filmde tanıdım ve çook da memnun oldum:pama sen de gitmeden en çok aklımda kalan şey kesinlikle triandafilisin bakışları ve o mükemmel ğerformansı!HARİKA BİR FİLM!!
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.