başrolünde Paris in olduğu son derece ünlü ve yetenekli pek çok yönetmen ve oyuncuyu buluşturan deneysel bir film..filme bizim sinemacılarımızın(!) bir katkısı olmasada N.Portman ın oynadığı bölümde koşma sahnesinde arka fonda beliren ’star çankırı-çay salonu’tabelasıyla bizde katkıda’!’ bulunuyoruz..Paris in aşkın başkenti olduğu iddialarına bir lafım yok da,eyfel kulesi nasıl bir aşk sembolü oluyor anlamıyorum..olsa olsa..
çok değişik bir film olmuş.sevginin her çeşidini konu etmişler,anne çocuk, erkek kadın, iki dost, arkadaşlığa dönmüş eski karı koca,dinler arası sevgi,tanışılmamış ve yaşanmamış sevgiler...j.binoche çok etkileyici, tom tkywerın filmi çok derin, bakıcılık yapan kadının mimikleri ve ninnisi çok sıcak.zenci adam ve paramedik kadının hikayesi çok hüzünlü
türk insanının pek de beğenebileceği bir film değil bana göre.gayet kaliteli,farklı,deneysel,ünlü ve sevdiğimiz yönetmenler ile oyuncuları aynı film içinde farklı kısa hikayelerde buluşturan bir filmdi bana göre mesela.fakat bu filmi beğenmek için önce bu 20 yönetmeni ve oyuncuların bazılarını tanımak bilmek de gerekir.o zaman daha sevimli gelir çünkü film.paris şehri de doğal olarak harika görüntüleri ile eşlik ediyor bize tüm hikayelerde.sanırım beğenmeyenler her hikayenin başını sonunu,karakterlerini vs. tamamen öğrenmek,bilmek,bir son görmek istemişler,fakat hikayelerin büyük bir kısmında sadece hayatın içinden kesitler var.bence güzeldi.özellikle 4-5 hikaye daha da ön plana çıkıyordu.neredeyse her yönetmen gerçekten kendi tarzını 5-6 dakikalık sürelerde bile olsa gösterebilmiş,bu da ayrı bir güzellikti.sinemayı sevenler izleyebilir,bence beğenmemek veya sıkılmak için hiç sebep yok.
Dünya sinemasının önemli yönetmelerinin birleşip Parisi anlatıkları kısa hikayelerden oluşan bir yapım.Yine sinemanın bir çok tanınmış oyuncusunu yer alıyor.Kısa kısa filmler oldugu için fazla sıkmıyor.İçinde güzel hikayeler var.Ben en çok pandomin hikayesini beğendim.Birde Coen kardeşlerinkini.Newyork içinde aynı şekilde bir film yapılıyor.Bu filmde Fatih Akında yer alacak.2010da ise İstanbul için böyle bir proje düşünülüyor.
Parisin görselliklerinin harikalığı dışında her aşk macerası güzel olmasada izletiyor kendini.Aralarından birkaçtanesi başyapıt niteliğinde birkac tanesi oldukça niteliksiz.Fakat hepsi içten, samimi ve dokunaklı.İzleyin derim.
Bir çok yönetmenin elinden çıkan kısa filmlerde anlatılan, mini Paris öykülerinden oluşuyor Paris je t'aime. En fazla 3- 5 dakikalık rollerde oynayan o kadar çok kayda değer oyuncusu var ki.. Hikayelerin farklı yönetmenlerin aktarması, farklı türlerde filmeri karışımını oluşturmuş. Sıradışı ve izlenesi bir film..
Tarzının farklı olması bence izlemek icin yeterli 20 ayrı hikaye cok guzel olanalrı da var begenmedikelrim de var. ama parisin görselligi de yeterli izlemek icin :)
güzel bi film=) elijah wood da oynuyor ayrıca onu da oyuncular arasında görmek isteriz gerard depardieu’den daha çok oynuyor hatta...her hikaye kendine has güzelliklere sahip hepsi güzel=) tavsiye ederim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.