Robert De Nirodan yine kusursuz bir oyunculuk izliyoruz.Çok gerçekçi ve vahşi bunun haricinde başarılı bi işleyişi ve devamı var abartılacak kadar güzel olmasada fena değildi.Juliette Lewisi de tebrik etmek gerek karakteri dolayısıyla.7.5/10
İnsanın izledikçe izleyesi geliyor. 5 kere falan izlemişimdir. Her seferinde robert de niro beni büyülemeyi başarıyor. Ayakta alkışlanacak bi performans...
Rober De Niro nun belkide en iyi rol yaptığı filmdir.Kötü adamın yani Denironun tarafını tuttum bu filmde.1 Numara Deniro filmi izlemeyenler kaçırmasın.
Plan, bir hücrede kalın kaplı hukuk kitaplarının kadraja alınmasıyla başlar ve peşinden sırtında mizan dövmesiyle Max Cady şınav çekmektedir. Mizan terazisinin bir kefesinde (truth) hakikat , diğerinde Adalet (justice) yazıyor olması, hapis süresi biten Max Cady'nin dışarıda ne gibi işlere kalkışacağına dair ipuçları vermektedir. Terazinin adalet ibresi, daha az ceza alma ihtimali varken on dört yılını hapiste geçirmiş bir insanın intikam hırsıyla paralel olarak git gide alçalmaktadır. On dört yıl önce Max Cady'nin avukatı Sam Bowden objektif hukukun çerçevesi dışına çıkmış ve hislerine kapılarak tecavüz suçundan sanık Max Cady'nin cezasını hafifletecek raporu sümen altı etmiştir. Ve avukat Sam Bowden film boyunca kendi iç dünyasındaki insan ve avukat arasında gidip gelir. İyilik tarafından birisi hata yapmıştır. Ve tecavüzcü, pislik bir hasta olan Max Cady'nin bu hakikati, adalet kefesine karşı dengeyi sağlayabilecek gücünü yitirmektedir...Bu örgüde hakikat, izleyicinin gözünde kenarda bir yerde etkisizce (fictive) durur. Robert De Niro, diyalog sahnelerindeki üstün performasını tekrar gözler önüne serer ve adalet arayıcısı bir ?dışlanmış'ın peşinden izleyiciyi de sürükler.
Martin Scorsese filmleri arasında iz bırakan bir yapım değil ama sonuna kadar ilgiyle izlettiriyor kendini.Scorsese öyle büyük bir yönetmen ki böyle bir film bile kariyerinde daha bir arka planda kalacak seviyede.Robert De Niro Max Cady rolünde inanılmaz zaten.Heatte olduğu gibi yine kötünün kazanmasını istetti bana.
Konusu çok farklı olmayan bir film. İntikam peşindeki katille bir ailenin mücadelesi anlatılıyor. Ama filmi özel kılan Robert de Nironun inanılmaz ötesi oyunculuğu filmin önüne geçen bir performans zaten kendisine de oscar adaylığı getirmiş. martin scorsese gerilim sinemasınıda çok başarılı bir şekilde yapabileceğini göstermiş bu filmle. dikkatimi çeken bir diğer oyunculukta juliette lewisden gelmiş. yaşına göre son derece iyi oynamış. izlenmesi gereken klasiklerden..
Mutlaka ama mutlaka izlenmesi gereken bir film.Yönetmen Martin Scorsese,oyuncu robert de niro.Başka bir şey söylemeye gerek var mı'İnsanların kanunla,kanunsuzluk arasında;iyilikle kötülük arasında ki çizgide gezinmesini görmek,Robert de Nironun ne kadar büyük bir oyuncu olduğununu anlamak için izlemek gerekir.
Filmi izledikten sonra anladım ki saygın eleştirmenler ve sinemaseverler tarafından yaşayan en büyük yönetmen olarak görülen Scorsese ustanın mafya-polis türü filmleri beni daha çok etkiliyor. Robert de Niro'ya gelince izleyenlere oyunculuk işte budur dedirtiyor. Scorsese filmlerinin yılmaz oyuncusunu bu filmde kötü bir karakteri başarıyla sergilerken izliyoruz. Ben Robert de Niro'nun Scorsese'nin yeni gözdesi Leonardo di Caprio ile oynadığı''Bu Çocuğun Hayatı'' filmindeki karakter kadar kötü bir rolü daha olmayacağını düşünmüştüm ama bu filmi izleyince fikir değiştirdim. Sonuç olarak fazla beklentiye girmeden izlenilebilecek bir film...
Film bize Sinema Kuramları dersinde Auteur Kuram’ı öğretmek için gösterildi,gerçekten ders olarak gösterilecek ender filmlerden biri,Scorsese,Auteur kuramının gerekçeklerini çok iyi yerine getiriyor.Senaryo mükemmel,oyunculuk özellikle de Robert de Niro mükemmel,filmdeki kurgu,plan sekanslar,gerçekten süper.Panjurları kapatma sahnesi hızlı kurgunun gerilimi nasıl anlattığının bir ifadesi.Özellikle Scorsese’nin din konusundaki farklı yorumu filme daha da ilginç bir anlam katmı.Suçlunun ne yaparsa yapsın,bir savunma hakkının olduğunu anlatan film Auteur kuramın en önemli filmlerinden biridir.
1962 yılı yapımı J.Lee Thompson imzalı gerilim filmi 'Cape Fear'ın Martin Scorsese tarafından yapılmış yeni versiyonunda kötü adam Max Cady’i canlandıran Robert Mitchum’un yerini bu sefer Robert De Niro almış. Max’in peşine düştüğü avukatı oynayan Gregory Peck’in yerine ise Nick Nolte’yi seyrediyoruz. Max Cady, tecavüz suçundan mahkum olduğu hapisten çıkar çıkmaz savunma avukatı ve onun ailesinin peşine düşüyor. Çünkü avukatı suçlu olduğunu anladığı müvekkilini tam anlamıyla savunmamış ve mahkum olmasını sağlamıştır. Max’in intikam saati çoktan gelmiştir.Artık Avukat ve ailesi için kabus dolu günler başlamıştır.De Niro bu tür roller için biçilmiş kaftan olduğunu cümle aleme gösteriyor. Robert De Niro ve Juliette Lewis'e Oskar adaylığı getiren filmde öncelikle vücudunu geliştiren De Niro sonra 5 bin dolar ödeyerek dişlerinin görünüşünü değiştirmiş ve dişlerinin eski haline dönmesi için 20 bin dolar ödeyip bir dizi operasyon geçirmek zorunda kalmıştı.
robert de niro mukemmel bi oyunculuk cikarmis.sanki o gercek hayatta da bu karekterde biri.filmde o muzikler olmasa gerilim turune girmez kesinlikle.komik olmus biraz,abartili gerilim muzikleri ama bakiosun ortada geren bi durum yok:D
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.