DÖRT DÖRTLÜK kendinizi bir tyatro izlerken düşünün şapka çıkartıyorum Japon sinemasının imparatoru unvanına sahip Akira Kurosava 1910 yılında yedi çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak Tokyoda dünyaya geldi. Babası askeri okulda öğretmendi.Sakin bir çocukluk geçiren Kurosavanın bu dönemde etkilendiği en önemli kişi bir benşi (sessiz film döneminin Japonyasında film anlatıcısı) olan en küçük ağabeyi Haiko idi. Onun önerileri doğrultusunda birçok sinema klasiğini izleme fırsatı bulan Kurosawa, resim ile de uğraşmaktaydı. Ağabeyinin erken yaşta intiharıyla büyük bir sarsıntıya uğrayan Kurosawa bir süre sonra PCL yapım şirketinde yardımcı yönetmen olarak sinemaya başladı. Hidesuke Takizawa, Kajiro Yamamoto, Mikio Naruse gibi dönemin tanınmış yönetmenlerinin asistanlığını yapan Kurosawa, ilk filmi Sugata Sanjiroyu (Büyük Judo Efsanesi) 1943 yılında yönetti.Ardından çevirdiği Içiban Utsukuşiku (En Güzel; 1944), Tora No O Wo Fumu Otokotaçi (Kaplanın Kuyruğuna Basanlar; 1945), Vaga Seişun Ni Kuinaş (Gençliğime Hayıflanmıyorum; 1946), Yoidore Tenshi (Sarhoş Melek; 1948), Nora İnu (Kuduz Köpek; 1949), Shubun (Skandal; 1950) gibi filmlerle Japonyanın en önemli film yönetmeni konumuna geldi.Onu Batı dünyasına tanıtan film, Venedik Film Festivalinde en iyi film ödülünü alan 1950 yapımı Raşomon olur. Bir haydutun ormanda bir samurayı öldürüp karısına tecavüz etmesi sonrası, haydutun, samurayın, tecavüze uğrayan kadının ve tüm bunları izleyen oduncunun olayı farklı açılardan anlattıkları film, gerçeğin görece bir kavram olması üzerine etkileyici bir yapım idi. Yeni çekim ve anlatım teknikleriyle Kurosawaya uluslararası düzeyde de başarı getirdi.Sonrasında, Dostoyevski uyarlaması Hakuçi (Budala; 1951), İkiru (Yaşamak; 1952), Shichinin no samurai (Yedi Samuray; 1954), Şekspir uyarlaması Kumonosu Jô (Kanlı Taht; 1957), Gorki uyarlaması Donzoko (Ayaktakımı Arasında; 1957), Kakuşi Toride No San Akunin (Saklı Kale; 1958), Yojimbo (Koruyucu; 1961), Akahige (Kızıl Sakal; 1965) adlı filmleri yönetti.1940lardan 1960ların ortalarına kadar Kurosawa aynı ekiple çalışmaya özen gösterdi. Fumio Hayasaka müziklerini, Asakazu Naki ise kameramanlığını yaptı. Takaşi Şimura ve Toşiro Mifunede oyuncu olarak Kurosavanın birçok filminde başroller üstlendiler.Kurosawanın çok sayıda filmi Hollywood filmlerine esin kaynağı oldu. Örneğin, Yedi Samuray Yedi Silahşöre , Saklı Kale Yıldız Savaşlarına, Koruyucu ise Bir Avuç Dolar İçine kaynaklık etti.60ların sonunda Tora Tora Tora adlı filmle Hollywooda giden yönetmen, filmi yarım bırakarak ülkesine döndü. 70lerin ortalarında Sovyetler Birliğine giden Kurosawa, Rus bir subayla Moğol bir avcı arasında yüzyılın başında geçen bir dostluk öyküsünü anlatan Dersu Uzala filmini çevirdi. Film 1976 yılında en iyi yabancı film Oskarını aldı .Yönetmenin son dönem çalışmaları olarak Kagemusha (Gölge Savaşçı; 1980), yine bir Shakespeare uyarlaması olan Ran (1985), Yume (Düşler; 1990), Hachi-Gatsu No Kyôshikyoku (Ağustosta Rapsodi; 1991) sayılabilir. Bu filmlerden Ran dört dalda Oskar ödülü almıştır.Akira Kurosawanın Türkçeye çevrilmiş, Kurbağa Yağı Satıcısı adlı AFA yayınevinden basılmış bir kitabı bulunur.