En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
talcamiguntok
1 değerlendirme
Takip Et!
5,0
5 Haziran 2008 tarihinde eklendi
19 yıl aradan sonra nihayet aramıza döndü Indıana Jones.Tabi yaşlı kurt Harrison Ford un hakkını vermek lazım.19 yıl aradan sonra fazla bir şey kaybetmemiş formundan Harrison Ford.Zaten Indıana Jones rolünde Harrison Ford dan başkasını asla düşüneöiyorum.
Beklentileri karsılıyor acıkcası bu bir gercek.Fakat eski filmlere nazaran gunumuzun teknolojisiyle daha iyi bir film cekilebilecegide ayrı bir gercek, ama cokta onemi yok eglendim evet.
Tamam. Beklentimi çok yüksek tutmadım. Ancak ?diğerleri? kadar iyi bir Indiana Jones bekliyordum açıkçası. Aradan geçen zamanla seriye çok mu yabancılaşmışız, çok mu uzaklaşmışız bilinmez; ilk sahneden itibaren bir türlü filmin havasına giremedim. Sanki Indiana Jones filmi değil de başka bir şey gibiydi perdede gördüğüm. Sanırım yakın zamanda serinin üç filmini arka arkaya seyredip hazırlık yapmam benim bu dördüncü filme büsbütün yabancılaşmama sebep oldu. Bir sessizlik, bir sıkıntı vardı sekanslarda. Film niye böyle rölantide gidiyor diye düşündüm ha bire: ?Hadii? Hadiii? Başlasın artık?? diye sabırsızlıkla kıpırdanıp durdum koltuğumda, sahneler akıp giderken. Nerede bir Jurassic Park (1) başlangıcı? Nerede Indiana Jones I-II-III başlangıçları, nerede bu IV. film? Hadi, Harrison Ford'un yaşı nedeniyle belli bir ağırlığı, belli bir yorgunluğu olmasını anlıyorum ama bu filmin yorgunluğu da neydi böyle Allah aşkına? Heyecanı yükseltmesi amaçlanan sahneler, trükler hem senaryoda hem filmde öyle mekanik kurgulanmış ki: ?evet, şimdi sırada biraz kovalamaca sahnemiz var, sonra biraz duracağız ve bilgilendirici diyalog sahnelerimize sıra gelecek ve sonra biraz pata küte?? der gibi bir gezi programı gösteriliyordu perdede sanki. Aksiyonlu ve aksiyonsuz sahnelerin birbiri içine çok yedirilemediği, geçişlerin yeterince esprili ve heyecanlı olmadığını gördüm. Bunları eski filmlere dayanarak söylüyorum. Spielberg ve ekibi filmi eski seriye benzer kılmak için teknik anlamda çaba harcadıklarını beyan etmişler. Spielberg, eski filmleri oturup tekrar seyretmiş; o zamanki aydınlatma tekniğini kavraması için görüntü yönetmenine de seyrettirmiş. Filmi, dijital ortamda değil mekanik montaj masasında montajlamışlar; eski usul olsun diye? Tamam, buraya kadar eyvallah. Spielberg, çektiği üç filmle, filmde anlatılan öykünün geçtiği zamanı sanki film gerçekten o tarihte çekilmiş gibi olağanüstü özgün bir görsel plastikle perdeye yansıtabildiğini ispatlamış bir yönetmen: Schindler's List, Saving Private Ryan ve Munich. Indiana Jones'un 4. filmini eskiye benzetmek onun için çocuk oyuncağı olmalı değil mi? Maalesef maya hiç tutmamış. Ne senaryo anlamında ne de görsellik anlamında. Janusz Kaminski'nin pek çok filmde kullandığı yumuşatıcı filtre efekti bu filmi gereksiz yere pamuk gibi yapmış; o nedir öyle şıkır şıkır rüya gibi görüntüler? Klip mi? Indiana Jones mu? Eski Indy'ler parlaktır, serttir, capcanlıdır, görüntü hatları keskindir. Çünkü birer B filmidir onlar. İşte Spielberg filmin görsel plastiğini oluştururken en büyük stratejik hatayı burada yapmıştır kanımca. Tıpkı Schindler's List'in 40'larda çekilmişe benzemesi gibi bu filmi de bence gerçekten 80'lerde çekilmiş gibi yapmalıydı. İsteseydiler yaparlardı. Ancak biraz modernleşsin biraz eskiye benzer gibi olsun derken CGI dozunu kaçırınca filmin tüm karizması gitmiş. Eski Indy'ler aksak filmlerdir; çünkü malum görsel efekt teknolojisi o kadar gelişmemiştir ve teknik yetersizlikleri senaryoya, yaratıcı kurguya, yaratıcı espriye yüklenerek çözmüşlerdir. İşte bence hepimizin sevdiği Indiana Jones karizması ve havası böyle oluşmuştur. Eski Indy'lerde kamera jilet gibi değil,sarsılarak hareket eder. Çünkü kamerayı kaydırmaya yarayan sistemler yeterli değildir henüz. Hızlı takip sahnelerinde kamera süspansiyonlu bir chevrolet'ye konulur da öyle gidilirmiş aksiyonun peşinden. Kamerayı öyle canları istediği gibi oynatamıyorlarsa sorunu plan keserek çok daha yaratıcı bir şekilde çözerlermiş? Şimdi ne olmuş? Aman bizim CGI'ımız var güzel mi güzel? Operatörü de var özel mi özel? Maalesef ruhu yok! Kim ne derse desin, bu filmi seyrederken Son Macera'yı özledim. Perdede Kutsal Hazine Avcıları'nın esprili kovalamaca sahnelerini aradı gözüm; ya da Kamçılı Adam'da Indy'nin halat köprüsünün ipini kestiği o meşhur sahneyi ve daha nicelerini? Senaryo öykü olarak fena değildi aslında ama ?her şeyi bilgisayarda kolayca çözeriz? derken teknolojiye teslim olup süper bir film yapma fırsatına teğet geçmişler ne yazık ki.
Dr.Jonesun dönüşü gerçekten muhteşem olmuş.Açık çası filme gitmeden önce bazı şüphelerim vardı İndiana jonesun o müthiş üçlemesine kötü bi halka eklebilecegine dair fakat yanıldım!!yine o muhtesem atmosfer,yine mystic,yine heyecan dolu,yine komik ve yine fantazinin doruklarında.Spielberg in yönetiminde Harrison Fordun mükemmmel performansıyla (Gençlere taş çıkartıyor)harmanlanmış film yine olması gerektiği gibi ..
İlgimi çekeceğini düşündüğüm için gittiğim bir filmdi ancak hayal kırıklığına uğradım.Bir film senaryosuyla vardır, konusuyla vardır ancak bu film konu bölümü safsatayla doldurulup sadece görsel olarak izleyiciyi etkilemek için yapılmış gibi görünüyor. Gerçekten verilen emeğe yazık!!
Yönetmenliğini Steven Spielbergin yaptığı, görüntü yönetmenliği koltuğunda daha önce War Of The Worlds, Munich, Azınlık Raporu, Saving Private Ryan gibi başka Spielberg filmlerini de yöneten Janusz Kaminskinin oturduğu, başrollerinde daha önceki Indiana Jones serisi filmlerinde de oynayan "Kamçılı Adam" Harrison Ford ve Bob Dylanın hayatını anlatan Im Not Here, Elizabeth Golden Age, Babel, Lord Of The Rings Serisi gibi filmlerde oynayan Oscar ödüllü oyuncu Cate Blanchettin oynadığı, ayrıca bu 2 usta oyuncuya başrollerini de oynadığı Transformers ve Disturbia filmleriyle yıldızı paryalan genç aktör Shia LaBeoufün eşlik ettiği fantastik Indiana Jones Serisinin son filmidir.
Filmin dikkati çeken ilk tarafı serinin diğer filmlerinde de olduğu gibi bir an bile eksilmeyen, yavaşlamayan temposu oluyor. Zira değişik ve gizemli coğrafyalarda şifreler ve esrarengiz düşmanlara karşı verilen nefes nefese mücadeleler üzerine çekilen sinema filmlerinin en önemlisi olan Indiana Jones Serisi, özellikle son 10 sene içinde tekrar popüler olan bu anlayıştan hareketle çekilen National Treasure ve Da Vinci Code gibi filmlerin elinden de alıyor türün hakimiyetini. Zira Indiana Jones Kristal Kafatası Krallığı filminin izleyicilere sunduğu yüksek tempo ve müthiş görsel efektler türün diğer filmlerinin arasından kolayca sıyrılmasına yetiyor.
Bununla birlikte film; bugün bile bütün insanlığın kafasını kurcalayan uzaylıların varlığı sorunu ve uzaylıların geçmiş binyıllarda Maya Toplumunun günümüz teknolojisiyle bile anlaşılması mümkün olmayan uygarlıklarının uzaylılar tarafından mı yapıldığı sorusunun cevabını 1957 ABD - SSCb Soğuk Savaş Dönemini fon olarak kullanarak arıyor. I.J. Kristal Kafatası Krallığı, filmin ilk bölümünde Soğuk Savaş Döneminde ABDde yaşanan komünist avının ne derece hastalıklı bir psikolojik hal aldığını da net bir şekilde gözler önüne seriyor bu fonu güzel bir şekilde kullanarak.
Oyunculuklara gelirsek; 60ına gelmeden kafasında takkesi, elinde tesbihi ölmeyi beklemenin doğal sayıldığı toplumumuz için 66 yaşındaki Harrison Fordun tempo ve heyecanın 1 dakika bile düşmediği böylesi bir aksiyon filminde nasıl oynayabildiği sorununun karşılığı yoktur eminim. Zira filmin başından sonuna kadar mermilerden kaçan, nehirlerden aşağı atlayan, hareketli arabaların üstünde çekirge gibi sıçrayan birisinin 66 yaşında olabileceğini düşünmek herhangi bir insan için bile fazlasıyla iddialı olacaktır. Başrolün diğer oyuncusu Cate Blanchett için böylesi güzel şeyler yazamayacağım. Filmin başından sonuna kadar o donuk ve mavi gözleriyle sert bakışlar atan, rahatsız eden Rus aksanıyla askerlerine emirler yağdıran; sert, acımasız ve gözükara komutan/bilim kadını rolünü sert bakışlar ve hindi gibi kabarıp yürüyerek oynayabileceğini sanan aktristin filmin bitmesi için dualar ettiğine yemin bile edebilirim. Bir çok ödül sahibi Cate Blanchettin içinde sırıttığı bu aksiyon filmi bence kariyerindeki ender başarısızlıklardan biri olacaktır.
Bununla birlikte son dönemlerde sinema izleyicilerinin iyice aşina olduğu Shia Labeouf filmde aklı sürekli olarak jöleli ve şekilli saçlarında olan, bıçkın bir delikanlıyı canlandırıyor. Genç aktörün aksiyon sahnelerinde ortaya koyduğu performansı, rolü oyunculuk açısından büyük maharetler gerektirmese de onun ne kadar iyi ve gelecek vaadeden bir oyuncu olduğunu açıkça gösteriyor.
Özetle yapımcılığını Star Wars Serisini de yöneten efsane yönetmen George Lucasın yaptığı Indiana Jones serisinin bu son filmi barındırdığı yüksek tempoyla türün meraklılarını tatmin edeceğe benziyor. Sovyet ajanlarıyla girdiği kıyasıya bir rekabetle kristal kafatası ve çevresinde şekillenen efsaneye tanıklık eden Doktor Indynin bu son macerasını herkese tavsiye ediyoru
hiç sıkılmadan izleyeceğiniz,heyecanı hiç dinmeyen bi film..ayrıca çok fazla miktarda da güleceksiniz,espriler çok yerinde ve güzel şiddetle tavsiye ediyorum
slm millet ben tam bir ındıana jones hayranıyım hıçbır fılmını kacırmadım ve bu hafta gösterime çıkan filmi her zamanki gibi süperdii, çok akıllı espiriller vardı tam anlamıyla komik bir filmdi gitmeyenlere şimdiden kaçırmadan gitmelerini tavsiye ederim harrıson ford un her zamankı gibi formundaydı
Neden sanki bir Tomb Raider havası sezdim filmi izledikten sonra.. Eskilerdeki tad bazı anlarda var ancak genel konspt itibariyle TOmb Raider koktu yaw...
Filme dün gittim. Beklentilerim yüksekti ve umduğumu fazlasıyla buldum. Harrison Ford yaşlansa da oyunculuk performansından birşey kaybetmiyor. Diğer oyuncular da üzerlerine düşen görevleri yapmışlar. Film, görsel anlamda bu yılın en iyilerinden olmaya aday. Filmde aradığım herşeyi bulduğum için 10 verdim.
Efsane yıllar sonra geri döndü hem de öyle bir döndü ki adeta muhteşem bir şekilde. Harrison Ford 19 yıl sonra eskisinden çok daha başarılı, Cate Blanchett Rus ajanı rolünde çok inandırıcı yeni yetme Toby Macquire de sanki bu filmde defalarca oynamış gibi. Tekrar tekrar izlenecek bir film, ama muhakkak orijinal dilde izleyin.
önceki filmleri izleyince insanın beklentileri oluyor devam filmlerinden.. ama ne yazık ki bi kaçı haricinde başarı sağlanamıyor ki bunlardan biri de indiana jones... kötü olmuş...
Uzun zamandır bekliyordum ve karşılığını alabildim mi? hayır.Beklentim yüksekti heralde...ama eğlenceli mi film? eğlenceli.İyi zaman geçirtiyor mu? geçirtiyor...önemli olanda bu zaten!...Mantık hataları çok fazla filmde, CGIlar müthiş sırıtıyor, bazı aksiyon sahneleri acayip abartılı (özellikle maymun sahnesi)...bunca olumsuzluklara rağmen yinede eğlenceli bir film özellikle mutt karakteri(ikide bir saçlarını taraması tam dönemi yansıtıyor!)...serinin önceki filmlerini sevdiyseniz bunu kesin seviceksiniz zaten...son olarak spielbergin bu uzaylı takıntısını yine görmüş olduk :))
İndiana Jones yeni bir gizemli, eğlenceli, espirili macerasıyla karşımızda...Kimi zaman dünyanın unutulmuş yerlerinde, kimi zaman da herkesin gözü önünde olup da içindeki gizem bilinmeyen yerlerde bulmaca çözer gibi yaşadığı maceralarla izlemeye değer...Eğer benim gibi bir İndiana Jones hayranı iseniz kaçırmayın derim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.