Beyazperdenin büyülü yolculuğunda kimi filmlerin süper kahramanları olağanüstü güçleriyle bizlerin ilgisisini çekerken, james bond ve indiana jones gibi kahramanlarda atıldıkları macereda kendi hünerlerini gösteriyorlar. Ben james bond ile indiana jones filmlerini hep birbirine benzetirim küçüklüğümden beri, bunun sebebide sanırım ikisinin amaçlarının ortak olması. James bond, içinde yaşadığımız dünya ile ilgili yani daha güncel olabilecek maceralara atılırken, indiana jones filmleri daha mistik ve fantastik, hayal gücümüzü zorlayan maceralar peşinde koşuyor. İki serininde tek ortak yani filmlerin çok abartılı olması...İndiana jones devam filmi çekileceği haberlerini yine beyazperde bize duyurmuş bizi çok mutlu etmişti. Ama o dönemler steven spielberg o kadar yoğunduki kafasında bir çok film projesi vardı ve hangisini daha önce çekmek istediğini sanırım kendiside bilmiyordu. Sonunda munich, war of the worlds derken indiana jonesu bizlere sunmayı başardı. İndiana jones bu seferki macerasında mistik güçleri olduğuna inanılan kristal bir kafa tasının esrarını araştırmaya başlıyor. Bunun yanında bu güce erişmek isteyen rus ordusuyla amansız bir mücadeleye girişiyor. Amerika, rusya ve uzaylılar gibi birbirine aşina olmuş kavramları film en iyi şekilde kullanarak bildiğimiz malzemeden hiç ummadığımız sahneler yaratılmış. Hikaye o kadar başarılı bir şekilde kurgulanmış ki hem film oldukça hızlı bir tempoda ilerliyor, hemde hikayeyi düz bir şekilde izleyiciye aktararak seyircinin fazla düşünmesine gerek kalmadan macerayı sonlandırıveriyor. Ben artık bu ve bunun gibi filmlere izleyicinin kafa yormaktan ziyade eğlenme amacıyla geldiğini ve eğer bir devam filmi daha olacaksa çok iyi yazılmış bir senaryoyla çekilmesini ve son olarakta izleyicinin hangi filmleri devam ettireceklerini çok iyi seçmesi gerektiğine inanıyorum. Film oyuncuların performansıyla ayrıca beni mutlu etti. Harrison ford ne kadar yaşlı görünürse görünsün indiana jones karakteri daha da üzerine oturuyor. Eminim ki önümüzdeki yıllarda harrison ford yine bir indiana jones filmiyle çıkacaktır karşımıza. Filmin bir diğer önemli oyuncusu cate blanchetta söyleyecek söz bulamıyorum. Son yıllarda o kadar farklı işlerde yer aldı ki her birinde ayrıca bizleri kendine hayran bıraktı, o güzel yüzü kimi zaman bizlere amerikalı bir müzik sanatçısını, kimi zaman ingiliz kraliçesini ve son olarakta rus albay rolünde olağanüstü bir performansla ne kadar mükemmel bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Karen allende indiana jonesin eski eşi rolünde çok sempatik görünürken, Shia labeouf; transformersden sonraki ilk büyük işinde gayet başarılı.Dünyadaki en kutsal hazinenin bilgi olduğunu vurgulayan bu başarılı devam filmi, izleyici tarafıdan gördüğü yoğun ilgiyi fazlasıyla hak ediyor...