Kung Fu Panda - Beyazperde.com eleştirisi : Kung Fu Panda

Son dönemde iyiden iyiye Pixar'ın boyunduruğu altına giren Amerikan animasyon sektöründe, DreamWorks'un önemli bir çıkışı Kung Fu Panda. Cannes Film Festivali'nde övgüler alıp kendi ülkesinde büyük gişe yaptıktan sonra, yaz sezonunda Türk izleyicisine de sunuldu (Wall-E'yi izlemek içinse Eylül'e kadar beklemek zorundayız, ne yazık ki).

Bu filmle ilgili en ilginç anekdot, Çin devletinin son günlerde "Bu filmi biz nasıl daha önce yapmadık?" şeklindeki yakınması kuşkusuz. Çin kültüründen beslenen ve onlar için de son derece pozitif bir yaklaşım içeren Kung Fu Panda, Amerikan yaratıcılığının bir eseri ironik şekilde.

Animasyon meraklıları, bu filmin iki yönetmeninden biri olan Mark Osborne'u, 1998 yapımı Oscar adayı kısa animasyon başyapıtı More'dan hatırlayacaklardır. Son derece etkileyici bir film olan More'dan bunca yıl sonra, böylesine büyük bir filmin altında imzasını görmek sevindirmedi değil bizleri.

Kung Fu Panda, kimsenin ihtimal vermediği bir karakterin büyük başarıya ulaştığı türden, moral deposu bir kişisel zafer filmi öncelikle. Şişman, sakar ve sevimli panda Po, bir dizi tesadüf sonucu, hayranı olduğu Kung Fu ustalarının arasına katılır ve kehanetlerin bahsettiği, köylerinin kurtarıcısı olacak savaşçıya dönüşmek için uğraşır. Bu öyküyü, yoğun bir mitoloji ve Uzakdoğu kültürü çeşnisiyle, görsel açıdan da gayet ilgi çekici bir filme dönüştürmüş yaratıcılar.

Yıldız Savaşları serisini çağrıştıran çok sayıda detay ve karakter de içeriyor Kung Fu Panda. Yoda'yı hatırlatan bilge bir lider; eğitiminin sonunda kehanetlerin işaret ettiği kahraman olması beklenirken, karanlık tarafı tercih eden bir kötü, bunun en belirgin örnekleri. Birçok yan karakter çok detaylı bir şekilde işlenmemişse de, esas dramatik çatışmayı oluşturan karakterler adeta bir Shakespeare metninin zenginliğiyle karşımıza çıkıyorlar.

Orijinalinde Dustin Hoffman tarafından seslendirilen Shifu'nun bir oğul olarak gördüğü ve bebekliğinden itibaren eğittiği ama sonra hırsına yenik düşerek ana karakterlerimizin düşmanı olan Tai Lung ile ilişkisi, özellikle çok güçlü bir yan öykü olarak karşımıza çıkıyor. Tai Lung'un öfkesinin altında yatan temel sebep, hak ettiğine inandığı unvanın kendisine verilmemesinden çok, babası yerine koyduğu ustasının onu desteklememiş olması çünkü. Panda Po ile bir kaz olan babası Mr. Ping'i de sayarsak, güçlü baba-oğul ilişkileri sunuyor bize Kung Fu Panda.

En başarılı animasyon filmlerin ortak özelliği, öncelikle iyi tasarlanmış karakterler. Kung Fu Panda'nın başarısının temel sırrı da bu. Çatışmaları sağlam kurulmuş, eğlence dozunu iyi ayarlayan, zekice bir senaryonuz da varsa, yola zaten galip çıkıyorsunuz. Bunun üstüne görsel olarak da nitelikli bir çalışma koyulunca, karşımıza gerçekten keyifli, çocuklar kadar yetişkinlere de hitap eden bir film çıkıyor işte.