Amerikan sosyalist devrimcileri sinemada kendilerine çoğu zaman ya hiç yer bulamamıştır ya da "öcü" muamelesi görüp gerçeği hiç yansıtmayan ajitasyon karakterlerle ABD resmi devletinin propaganda aygıtlarının kurbanı olarak beyazperde'de canavarlaştırılmış karikatürize figürler olarak işlenmişlerdir. Ancak başarılı aktör ve yönetmen, nadir de olsa görece tarafsız bir bakış açısıyla Amerikan komünistlerinin hikayesini beyazperde'ye taşıyarak, bir anlamda bir boşluğu doldurmaya niyet etmiş... Amerikalı gazeteci John Reed'in gerçek yaşam öyküsünden uyarlanan film, Birinci Dünya Savaşı'nı kendine arka plan olarak seçiyor. Louise Bryant yeni tanıştığı John için kocasından ayrılır. John ile tanıştıktan sonra feminist hareketlerde de yer alan Louis, daha sonra John ile birlikte Amerika'daki iş gücünü korumak adına önemli protestolara katılırlar. Ekim Devrimi sırasında Rusya'ya giderek buradaki komünist hareketlerden etkilenen sevgililer, Amerika'ya döndüklerinde benzer bir devrim gerçekleştirmeyi kafalarına koyarlar. O dönem yaşamış, devrime ve komünist hareketlere tanıklık etmiş kişilerle yapılan röportajlardan yararlanılan film, Warren Beatty'ye en iyi yönetmen ödülünü de kazandırmıştı.
Bu filmi sevdiyseniz, şunlar da ilginizi çekebilir: : Yılın en iyi filmleri 1981, En iyi film: Dram, {Genre} türündeki en iyi filmler : 1981.