Aşk gerçekten de her yerde. Kadroda bir çok yıldız barındırmasına rağmen, hiçbir oyuncunun hakkını yemeden, klişe romantik-komedi tuzaklarına düşmeyip, kaliteli esprileri ile kendini kurtarmayı başarıyor. En büyün artısı ise, doğallığı ve samimiyeti. Sonu evlilikle biten, peri masalı kıvamındaki "itici" Hollywood romantik-komedilerinden sonra, ilaç niyetine izlenebilecek film Love Actually. Güzel müzikleri bir başka artısı.
Bir İngiliz romantik komedisiyse, içinde de Hugh Grant varsa o film çok eğlencelidir. Şu an vizyonda değil ama alın vcd'sini mutsuz olduğunuz bir vakit oturun evde izleyin şahane 2 saat geçireceksiniz emin olun :))
artık bıkmak kelimesi bile yetersiz kalıyor bu filmler için. her hafta mutlaka birkaçtane bu filmlerden geliyor ve neredeyse hepsi aynı!! dağıtım firmaları işin kolayını bulmuşlar. romantik komedi olsun yeter. sakın kimse halk bunu istiyor demesin, daha bizde gösterilmemiş o kadar iyi yapımlar var ki!! iş yapmaz diye korkuyorlar galiba!!!
bazı filmler vardır (bkz. Amelie, Breakfast At Tiffany’s...) insanı mutlu ederler. İşte Love, Actually de o filmlerden biri. Hatta zaman zaman naifliğinden vazgeçmektense senaryosunda boşluklar, zaaflar bırakmayı tercih edebilmiş bir film... Filmi daha açılışından itibaren yaşlı gözlerle seyrettiğimi de itiraf etmeliyim...Oyunculuklar da çok başarılı. Eski Rock yıldızını canlandıran Bill Nighy aldığı ödülleri gerçekten hak ediyor. Menajeriyle son kısımdaki o dokunaklı sahnesinde ise kendimi tutamayıp gözyaşlarımı koyverdim. :) Liam Neeson bence kariyerinin en iyi oyununu vermiş. Üvey oğlu rolündeki çocuk müthiş. Çok doğal bir sevimliliği var ayrıca. Filmin en acıklı karakterini oynayan Laura Linney de süper. Tek üzüldüğüm nokta, benim de çok sevdiğim bir aktör olan Alan Rickman’ın zayıf performansıydı... 9/10.
'love actually' son derece keyifli, insanin icini isitan, birbirinden farkili insanlarin aski bulmasini anlatan bir romantik- komedi. Yer yer de oldukca komik. Ancak karakterlerden ozellikle hayatinin kadinini bulmak ve bol bol seks yapmak amaciyla ABD'nin yolunu tutan gencin hikayesi gereksiz ve sevimsizdi. Ilk yarisindaki tempoyu finale dogru aceleye getirip ikinci yarida biraz daha dusurse de kacirmayin derim. Bu arada Ingilizler romantik komedi turunde Hollywood filmlerine fark atabileceklerini bu filmle bir kez daha kanitliyor bence... (7/10)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.