Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,7
62 Puanlama
Kanlı Pazar hakkında görüşlerin ?
5
1 Eleştiri
4
8 Eleştiri
3
1 Eleştiri
2
2 Eleştiri
1
1 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
TEK KELİME İLE MÜKEMMEL 10/10
Kana Bulanmış İnsan Hakları Pankartını Şimdi Kim Taşıyacak ?.. ´´
Yıl 1972...Londonderry şehrinde,bölgenin milletvekeli önderliğinde & diğer kuruluşlarca gözaltı protestosu için yürüyüş hazırlıkları yapılmaktadır.İnsan hakları yürüyüşünden başka hiçbir amaç taşımayan bu yürüyüşe,daha yürüyüş yapılmamasına rağmen,bunun yapılacak düşüncesi bile,askeriyede huzursuzluğa yol açmıştır & diğer büyük şehirlere sıçrayacak diye de korku telaşı başlamıştır.Gerçek mermi seslerinin duyulmasından sonra,yerde görülen bir ölü genç,olayların kontrolden çıkmasına vesile olacaktır.
Bourne Trılogy'nin yönetmeni Greengrass'dan,İngiltere tarihinin utançlarından olan bu gerçek olayı beyaz perdeye aktarma başarısının yanında,senaristliğini de üstlendiği yapımda az ama öz nitelikte keskin konuşmaların geçtiği filmde,filmin bitiş yazılarına kadar hemen hemen müzik olmayan filmin çekim tekniklerindeki farklılık & gelen başarı filmi seyircinin son derece benimsemesinde yardımcı oluyor.Neredeyse tamamen aktüel kamera çekimi,yakın çekim & kısa olmasaına rağmen yer yer tek plan çekimin olduğu filmde,olayları & zamanı hiç bilmesek bile sanki dün olmuş gibi,soğumamış sıcak anlatımı,sertliği, & bir o kadarda sadeliği göz kamaştırıyor.Dönemi çok iyi yansıtan saç / makyaj & kostümlerin son derece başarılı olduğu filmde,başrol oyuncusundan,figüranına kadar çok başarılı & uyum dolu çalışmaları filmdeki başarı katlıyor.
Barış için düzenlenen bitirilemeyen bir yürüyüş ile birlikte,asker tarafının kendi içlerindeki anlaşmazlığı,davranış tutarsızılıkları,aldıkları eğitimi ters yönde kullanmaları,disiplinsizlikleri & nasıl oluyorda içlerinde kendi düşmanlıklarını yansıtacak kadar yoldan çıkabiliyorlar.Olmayan olayları olmuş olarak göstererek,haklı olduklarını kabul ettirmek isteyen askeriye,bu tutumuyla da,halkın orduya karşı düşmanlığını çoğaltan & bu kötü olayların gelecek nesillerde de etkisini arttırarak devam etmesinden başka hiçbir faydası olmamıştır.Berlın Film Festivali Altın Ay ödülü dahil olmak üzere birçok ödül kazanan,etkileyici politik yapımlarından olan bu filmi mutlaka izlemenizi isterim.
Kana Bulanmış İnsan Hakları Pankartını Şimdi Kim Taşıyacak ?.. ´´
Yıl 1972...Londonderry şehrinde,bölgenin milletvekeli önderliğinde & diğer kuruluşlarca gözaltı protestosu için yürüyüş hazırlıkları yapılmaktadır.İnsan hakları yürüyüşünden başka hiçbir amaç taşımayan bu yürüyüşe,daha yürüyüş yapılmamasına rağmen,bunun yapılacak düşüncesi bile,askeriyede huzursuzluğa yol açmıştır & diğer büyük şehirlere sıçrayacak diye de korku telaşı başlamıştır.Gerçek mermi seslerinin duyulmasından sonra,yerde görülen bir ölü genç,olayların kontrolden çıkmasına vesile olacaktır.
Bourne Trılogy'nin yönetmeni Greengrass'dan,İngiltere tarihinin utançlarından olan bu gerçek olayı beyaz perdeye aktarma başarısının yanında,senaristliğini de üstlendiği yapımda az ama öz nitelikte keskin konuşmaların geçtiği filmde,filmin bitiş yazılarına kadar hemen hemen müzik olmayan filmin çekim tekniklerindeki farklılık & gelen başarı filmi seyircinin son derece benimsemesinde yardımcı oluyor.Neredeyse tamamen aktüel kamera çekimi,yakın çekim & kısa olmasaına rağmen yer yer tek plan çekimin olduğu filmde,olayları & zamanı hiç bilmesek bile sanki dün olmuş gibi,soğumamış sıcak anlatımı,sertliği, & bir o kadarda sadeliği göz kamaştırıyor.Dönemi çok iyi yansıtan saç / makyaj & kostümlerin son derece başarılı olduğu filmde,başrol oyuncusundan,figüranına kadar çok başarılı & uyum dolu çalışmaları filmdeki başarı katlıyor.
Barış için düzenlenen bitirilemeyen bir yürüyüş ile birlikte,asker tarafının kendi içlerindeki anlaşmazlığı,davranış tutarsızılıkları,aldıkları eğitimi ters yönde kullanmaları,disiplinsizlikleri & nasıl oluyorda içlerinde kendi düşmanlıklarını yansıtacak kadar yoldan çıkabiliyorlar.Olmayan olayları olmuş olarak göstererek,haklı olduklarını kabul ettirmek isteyen askeriye,bu tutumuyla da,halkın orduya karşı düşmanlığını çoğaltan & bu kötü olayların gelecek nesillerde de etkisini arttırarak devam etmesinden başka hiçbir faydası olmamıştır.Berlın Film Festivali Altın Ay ödülü dahil olmak üzere birçok ödül kazanan,etkileyici politik yapımlarından olan bu filmi mutlaka izlemenizi isterim.
Kuzey İrlanda'da barışçıl bir gösterinin kanlı bir trajediye dönüşünün hikayesi...Daha gerçekçi olması için tamamen doğal ışık altında çekildiği söylenen film amaçladığı gerçekliği yakalıyor belki ama belgesel havasında kalığendiğimi söyleyemem ama yaşanan olaylar hakkında en azından bir bilgi sahibi olmak için ıca filmde güvenlik (!) görevlilerinin eylemcileri 'çapulcu' olarak nitelendirmesi ülkemizdeki görevdaşlarının sıfat bulmada çok yaratıcı olamadığını gösteriyor.
İngiliz emperyalizmine karşı meşru hakkını kullanan insanların nasıl katliama uğradıklarını anlatan belgesel tarzında hoş bir film. Fakat sürekli zırlayan telefon sesinin diyalogları engellemiş olması insanı filmden soğutuyor. sürekli telefon sesi hem izleyenin konsantrasyonunu yok ediyor hem de sürekli o telefonun çalmasına rağmen kimsenin bakmaması film gerçekçiliğini yok ediyor. Gerçekçi olması adına eklenen telefon sesi filmin en kritik anlarını baltalıyor. Diğer yandan bu yarı belgesel yarı film olan yapıtı izlerken 1 Mayıs 1977 olayları geldi aklıma. Faşizmin maskeleri farklı olsa da yüzleri hep aynı. Umarım bir gün insanların üzerine namlular çevrilmez umarım bir daha böyle faşist saldırılar olmaz. 8/10
Acı dolu bir başyapıt.10/10
Belgeselsi bir bakış açısıyla öykülenen, kanırtan gerçekleri tekrar tekrar göze sokan, izlenilmesi gereken bir film.8/10
yaşadığımız dünyada güç kimdeyse hak onun elinde ve istediği gibi yönlendiriyor. büyük devletlerin hak, özgürlük, demokrasi gibi kavramlardan bahsetmeleri içi tamamen boş kelimeler gibi geliyor. yakın tarihi anlatan güzel bir film olmuş meraklılarının beğeneceğini düşünüyorum.
30 ocak 1972de Kuzey İrlanda özerk cumhuriyetinde gerçek,yaşanmış bir olaydan esinlenerek Don Mullan nın yazdığı aynı adlı kitaptan sinemaya uyarlanan yönetmen Paul Greengrass imzalı etkileyici bir film.Belgeselvari bir anlatıma sahip Kanlı Pazar,Greengrassin usta yönetmenliğiyle dikkat çekiyor.Neredeyse tamamı elde taşınabilir kameralarla çekilen film başarılı kamera hareketleriyle izleyiciği o gerilim ve çatışma atmosferinin içine sokmayı gerçekten çok iyi beceriyor.Teknik anlamda oldukça iyi çekilmiş ve iyi yönetilmiş bir film olan Kanlı Pazar,İrlanda sorunu üzerine yapılmış Ken Loachın Özgürlük Rüzgarı filmiyle birlikte en sarsıcı yapımlardan da biri.Kuzey İrlanda özerk(fiilen bağımsız,yalnızca şeklen Birleşik Krallığa bağlı ,iç işlerinde tamamen serbest bir yönetim şekli;başka bir deyişle yarı bağımsız )bir yapıya sahip olmasına rağmen İngiltereden ayrılarak tamamen bağımsız-ayrı bir ülke olmayı isteyen İRA üyelerinin mücadelesi çok uzun yıllardır devam ediyor bildiğiniz üzere. Peki film bu konuda tarafsız mı derseniz;şaşırtıcı bir biçimde yönetmen Greengrass ,tıpkı Ken Loach gibi İrlandalılardan yana.İngiliz ordusunun acımasızlığı,pire için yorgan yakmaya çalışması,silahsız pek çok İrlanda asıllı insanların ölümlerine neden olmaları,üstüne üstlük hataları örtmek için yaptıkları hileler,13 insanın öldürülmesine neden olan askerlerin,Kraliyet ailesi tarafından ceserat ödülüne layık görülmesi tarihe bu olayın Kanlı Pazar olarak geçmesine neden oldu.Şiddetle tavsiye ettiğim filmlerden biri.Böyle cesur filmler her zaman çekilmiyor.
30 Ocak 1972de gerçekleşen ve tarihe kanlı pazar olarak geçen olayın,o gün yaşanlarını anlatan bir film.Yaşananları gerçekçi bir dilde anlatmaya çalışmış.Genel anlamda başarı sağlasada,özellikle iç mekan çekimlerinde kamera hareketleri ve kamera açıları gereksiz geldi bana.Film konu itibariyle önemli ve izlenmesi gereken bir yapıma dönüşüyor.Barış için insan hakları yürüyüşü yaparken,bir grup kışkırtıcı yüzünden ve İngiliz askerlerinin aşırı şiddetleriyle beraber 13 insan ölümü üzerine ilerliyor.O gün yaşananlara her açıdan bakmaya çalışıyor.Gerçek anlamda abrış için çalışanlar,haklarını şiddetle arayanlar ve karşılarındaki polis,asker vs..Sonuç olarak izlenebilir bir film.Tarihte yerini almış gerçek bir oalyın iç yüzünü merak ediyorsanız kaçırmayın.
btn beklentilerimi suya düşüren film boyunca hiç susmadan çalan telefon sesi btn film keyfimi altüst eden 10 üzerinden en fazla 3 vereceğim bir film...
film, sinema formatından çok farklı...belgesel tadında...olaylar o kadar canlı ve gerçeğe yakın anlatılmış ki, bir an kendinizi karmaşanın içinde buluyorsunuz..1970 lerde, emperyalist ingiltere nin irlanda üzerindeki tahakkümünü, sivil insanları öldürme pahasına da olsa sürdürdürdüğünü hayretler içinde izliyorsunuz...diğer bir nokta da ira nın rolü...oyuncular yaratılan atmosfer gerçekten çok yerinde ...
beyazperdede verilen puan hakketiğinin çok çok altında...bence bu harika film 8 ve fazlasını hakkediyor...
beyazperdede verilen puan hakketiğinin çok çok altında...bence bu harika film 8 ve fazlasını hakkediyor...
Neredeydi tam hatırlayamıyorum ama, DVD’sini bulunca atladım hemen üzerine arşivlik babından ve tekrar izledim...Tek kelimeyle süpper bir film.Yorum yazan arkadaşlardan biri 'kamera hataları' ndan söz etmiş ama, hata olarak yorumladığı görüntüler sanırım gerçeklik hissini arttırmak için yapılmış.Film o kadar gerçekçi çekilmiş ki, sanki film değil, olay anında muhtelif yerlerde kameralar varmış da görüntüleri uç uca montajlamışlar gibi; o kadar gerçekçi yani.Herkese tavsiye ederim...
çok kanlı ve gerçekçi bir film
bu filmi izlerken 32 yıl önce ingiltere hükümeti tarafından yapılan katliama adeta tanıklık etmiş olacaksınız.ingiltere nin baskısından kurtulmak isteyen irlanda halkına ingiltere hükümetinin tepkisi sert olur.bu katliamda tam 13 kişi olur.nedense bu filmi izleyince yıllar önce bizde de yaşanan gazi olayları aklıma geldi.televizyonlarda gözümün önünde polisler halka ateş açmıştı.üst yetkililer de çıkıp ’’onlar havaya ateş açmışlardı’’demişlerdi.aradaki benzerliği görüyor musunuz.ırak aözgürlük götürüyoruz diyen bir ülkenin yaptıklarına baksanıza.ingiltere tarihine kara bir leke olarak kalacak.filmin yapısına gelince.açıkçası yönetmeni tanımıyorum.ama sinemadan anladığı gerçek.kamera kullanımı da çok iyi.kamera sürekli savruluyor.sanki olayların içindeymiş gibi.bu da filmin inandırıcılığını daha sa artırıyor.sonuç olarak şunu söylemeliyim:bu filmi mutlaka izleyin
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler