Hikaye olarak bahsedersek 1920'li yılların Chicago'sunda geçiyor. İki kadın aynı suçtan ötürü hapse girerler: İnsan öldürme suçu. Biri, ünlü bir şarkıcı Velma Kelly. Biri ise sıradan bir kadın olan Roxie Hart.
Velma Kelly, kızkardeşini kocasıyla beraber öldürdü. Bu olaydan sonra All That Jazz şarkısını sahnede söyledikten sonra hapse girer. Aynı zaman içerisinde ise Roxie Hart, kocasını aldattığı bir erkeği vurmasıyla hapse girer. Bu iki kadın da hapisten çıkış yollarını arar. Hapisten çıkış anahtarı tek bir kişinin elindedir: O da yakışılı avukat Billy Flynn. Bu adam ikisini hapisten çıkartmaya çalışırken bir kadının hayatını değiştirir ve artık büyük bir şöhrete sahip olur: Roxie Hart. Bu süreç içerisinde iki kadının zamanla büyük bir düşmanlık ve dostluk arasında seçim yapmaya zorlanmalara sebep olur.
Uzun lafın kısası:
Bob Fosse'nin başarılı müzikalinden uyarlanan bu film, gerek müzikte, gerekse çekimlerde, gerekse kurguda. Yani herşeyiyle 10 numara 5 yıldız. Aynı zamanda En İyi Film ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Catherine Zeta - Jones) olmak üzere 6 dalda Oscar kazandı. Bu filmde Catherine Zeta - Jones, Renée Zellweger ve Richard Gere'in oyunculukları da cabası.
Sinema da müzikal tarihinin en farklı filmlerinden birisi. Hikayesi ile bağlantılı ilerleyen müzikler ve danslar şahane ve izleyici hiç sıkmıyor. Bir suç filmi olmasına rağmen bir eğlenceye dönüştürülmüş olması da filme bağlanmanıza neden oluyor.
Ellilerden fırlamış anlatım tarzı, kötü sahne performansları(özellikle Richard Gere) klişe kötü senaryosuyla bırakın oscarı ahududuya aday olması gereken kötü bir filmin sadece müzikal filmleri geri döndürmek için verildiği belli olan oscarlarıyla tam bir skandal.
Enfes...İlk sahnesinden son sahnesine kadar ritmik bir şekilde ilerliyor...1920li yıllardaki chicagoyu görüyoruz ama bugünün şehirlerinden bir farkı yok...Medyanın halkı nasıl yönlendirdiği,toplumun suçlular karşısındaki tutumunu ve toplumda çalkalanan böyle olayların aslında medya tarafından gösterilen bir şov olduğunu anlatıyor film,müzikal sahnelerin dışında benim filmden anladığım buydu,zaten filmle müzik iç içe girmiş,ritmini bozmadan son sahnesine kadar ilerliyor,hiç sıkmıyor.Filmin yönetimide,senaryosuda,oyunculuklarıda çok başarılıydı,aldığı tüm ödülleri hakediyor.Avukat billynin söylediği replik;Kendimi övmeyi hiç sevmem ama,eğer isa benim müvekkilim olsaydı inan bu durumlara düşmezdi...
herşey iyi hoş güzelde filme diyicek bişeyim yok iyi bir filmde en iyi film oscarını alması saçma..hadi piyanisti atladın yüzüklerin efendisini demi atladın be kardeşim.ne filmler varken kime gitti ödül.nese sağlık olsun..
5 oscarı sonuna kadar hak etmiş harika bir müzikal, moulin rouge kadar bir baş yapıt olmasada yinede keyifle izlenmesi gereken bir fim, atmosfer, ve yıldızların harika dansları harika, ve yıldızlara boşuna yıldız denmediğinin kanıtı olan filmlerde:)
Müzikal denince akla gelen ilk isimlerden, aldigi oscarlari hakediyor mu tartismasinda da sonuna kadar hakettigi taraftariyim. Izlememek kayiptir.Oyunculuklar danslar oldukça keyifli
Bir müzikal filmin oscar almasına hayret ediyorum doğrusu.Genel olarak dünyanın en fazla yüzde biri yada ikisi müzikal film sever fakat jüri bu filme oscar vererk yine bildiğini okumuş.
çok güzel bi filmdi ya.beğenmeyenler nesini beğenmedi anlamıyorum.türünün en iyilerinden bence.danslar we oyuncuların performansları nesef kesiciydi!defalarca izlenilebilecek bi film...ben müzikal türündeki filmleri pek sevmesemde bu filmi izlerken danslar ve müzik hiç bitmesin diye dua ettiğimi hatırlıyorum :)
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.