Genelde bu tarz filmleri severim. Hem nostaljik hemde fantastik filmleri yani. Sanırım Yeşilçam'da bu tarz filmler zamanında pek çekilmediğinden (tek tük bir kaç tane var ama sayıca oldukça az bu filmler), bizlere çocukluğumuz ve gençliğimiz boyunca melodram ve arabesk izletildiğinden bu tarz filmlere karşı içimde bir açlık duygusu oluşmuş yıllar içerisinde. Adamlar 1950'li yıllarda oldukça iyi bir işe imza atmışlar. Ağlak bir melodram çekmek yerine hayalgüçlerini olabildiğince zorlayıp (ve de imkanlarını görünen o ki) bu filmi çekmişler. Bize de böyle filmlere saygı duymak düşer ancak. Evet gereksiz ve abartı yerleri var filmin ama çekildiği zamanın gözlükleriyle izlenilmeli, ona göre değerlendirmeliyiz kanımca. 57'nin bu kült filmine saygıyla...