Ortalama puan
3,7
2266 Puanlama
Beyaz Melek hakkında görüşlerin ?
Filtrele:
İzlemeden önce teknik anlamda kusurlu bir film bekliyordum,bu konuda şaşırtıcı derecede iyi bir çalışma Beyaz Melek.Ama Mahsun Kırmızıgülün sektöre yabancı olmasının etkisiyle birçok acemiliği de barındırıyor bünyesinde.Bu açıdan da hayli sorunlu bir film.İnanılmaz güzellikteki sahnelerinin yanısıra senaryonun derdini tam anlatamaması,ilk yarım saatinin gereksiz uzun oluşu,filmin zaman zaman akmaması ve duygu sömürüsüne kayması gibi kusurları var.Yine de iyi niyetli,naif bir ilk film olduğu kuşku götürmez.
mahsun işini çok iyi biliyor. adam öyle bir konu seçmişki kimsenin karşı çıkmayacağı şekilde. tabi o zamanlar bu konu türkiye gündeminde baya meşguldü ordan yararlanarak falan.Eee çaresiz yaşlılar.zalim evlatlar.10/6
konuyu iyi isLeyememis fantaziye kacmasa ii oLurmus...
Mahsun Kırmızıgülün ilk denemeyimi olarak bakarsak 10 numara bir film olmuş.
mahsunun 2.filmi beyaz meleğe göre daha etkileyici olmuş ama beyaz melekte verdigi msj bakımından önemli bir film izlenilmesi gereken filmlerden biri...
öncelikle müthiş bir iş olmuş diyemeyiz çünkü bunu haketmiyor. ancak türk sinema stanandartlarının üzerine çıkmış diyebiliriz. ayrıca buram buram ajitasyon barındıran bu film bir arabeskçi olan mahsun krmızıgül ve temsil ettiği figüre de fazlasıyla uyuyor!!!!
Bakmayın siz dizilerdeki ağalara...
Filmin en bariz silahı ise duygusallığı. Gerek karakterler, gerekse aralarındaki diyaloglar; gözyaşlarınızı çok çabuk teslim almaya müsait. Yer yer espriler de var elbet. Özellikle Cezmi Baskın'ın ağalık sistemi üzerine attığı tiratta, 'Sıla' türü töreyi ele alan günümüz dizilerine yaptığı eleştiri, filmin belki de en komik ve keskin yanı. Oyunculuklar gayet iyi. Çoğu tiyatrodan aşina olduğumuz yüzler, karakterleri sahici kılmış.
Ama bu iyi niyetli çaba yine de şu sorunun altından kalkamıyor: Madem Doğu (ya da Güneydoğu) bu kadar iyi, niye bu ülkede çok uzun bir süreden beri 'Güneydoğu sorunu' yaşanıyor, niye bu uğurda o kadar insan ölüyor. Ana karakteriniz eli açık, son derece iyi niyetli bir ağa olunca, çözümler basit ama ya onların yetmediği yerlerde sistem nasıl işliyor? Film bu soruya cevap veremiyor. Ya da bu konuda da sorumluluğu Batı'ya mı yüklüyor; işte burasını pek anlayamadım...
Filmin en bariz silahı ise duygusallığı. Gerek karakterler, gerekse aralarındaki diyaloglar; gözyaşlarınızı çok çabuk teslim almaya müsait. Yer yer espriler de var elbet. Özellikle Cezmi Baskın'ın ağalık sistemi üzerine attığı tiratta, 'Sıla' türü töreyi ele alan günümüz dizilerine yaptığı eleştiri, filmin belki de en komik ve keskin yanı. Oyunculuklar gayet iyi. Çoğu tiyatrodan aşina olduğumuz yüzler, karakterleri sahici kılmış.
Ama bu iyi niyetli çaba yine de şu sorunun altından kalkamıyor: Madem Doğu (ya da Güneydoğu) bu kadar iyi, niye bu ülkede çok uzun bir süreden beri 'Güneydoğu sorunu' yaşanıyor, niye bu uğurda o kadar insan ölüyor. Ana karakteriniz eli açık, son derece iyi niyetli bir ağa olunca, çözümler basit ama ya onların yetmediği yerlerde sistem nasıl işliyor? Film bu soruya cevap veremiyor. Ya da bu konuda da sorumluluğu Batı'ya mı yüklüyor; işte burasını pek anlayamadım...
Sanırım filmi ilk ’övmeyen’ ben olacağım.Öncelikle ’baş yapıt,muhteşem’ gibi yorumları ’’Babam ve Oğlum’’ gibi bir film varken,bu filme yapmak çok yanlış.Sinemayla ilgisi olmayan bir insan olarak çıkardığı ürünü takdir edebiliriz ama onun dışında fazla birşey yok filmde bence.Herkes ’’Beni çok ağlattı ,çok güzel bir film’’demiş.Ben de ağladım filmde ama filmin ağlatması o filmin güzel olduğu anlamına gelmez ki.Film zaten sadece ağlatmak için yapılmış.Üstüste 6-7 tane fazla duygusal sahne ve ölümler var. Ama bunun yanında babam ve Oğlum da olduğu gibi yan hikayeler,yan temalar hiç yok.Ayrıca biraz fazla uzun geldı bana ve sıkıldım.Mahsun yıllardır kro yakıştırmalarının ve doğulu olmanın ezıklığını ve acısını yaşamış ki bu filmde doğuyu ve kültürünü överek bunun acısını çıkartıyor ve adeta bir Doğu propagandası yapıyor.Doğulu olmak eziklik değil işte böyle kutsal birşey der gibi.Fılmın sonunda verılen istatistik,yaşlılarımızı biz baş tacı ederken siz başınızdan atıyorsunuz mesajı bunu destekliyor zaten..Mahsun’un bır kaç duygusal sahnede çok alık alık bakışları vardı ayrıca. Ağlamasına ağladım ama 2 saatım boşa gitti,nıye geldım duygusunu da yaşadım içimde.Ağladım güzeldi dıye yorum yapılmaz,hiçkimse filmi incelememiş ve critic etmemiş burada
Bir arkadaşımız bazıları filmi değil kusurları izlemeye gidiyor demiş ama film izlenmeden zaten kusur bulunmaz ki.Yani filmi yeterince alıcı bir gözle izledik.Söylediğim gibi eğer ki o kadro olmasa film bu kadar gişe yapamazdı.Bir kere film direk göze parmak türünde mesajlarla dolu.Yani o mesajlardan kendi açımdan almam gereken bir şey yok.Onun dışında filmdeki tek farklı konu Yıldız Kenter’in aşkıydı.Onuda gayet başarılı işlemişler ve oynamışlar.Filmin gerisine bakıldığındaysa hiç üstüme alınmamam gereken mesajlardan ve nasihatlerden ibaretti.Sonuçta Mahsun Kırmızıgül’ün ilk denemesi.Bu yüzden filmin üzerine çok yüklenmek istemiyorum.Umarım ilerleyen zamanlarda sinemacılığa devam etmek isterse bu tür uyarıları dikkate alarak yine böyle sağlam kadrolarla güzel filmler çeker.(ilk kez bir Türk filmini bu kadar eleştirdim sanırım.Halbuki benim Türk sineması savunuculuğum dillere destandır.Siz düşünün artık.)
insanların aciz yönleri ya da gariban olayları zaten insanları hep ağlatır. bunu iyi veya kötü bir yönetmenin yapması lazım değil. filme ağlamaktan kendini alıpta iyice irdeleyen insanlar filmin kötü yönetmenlik örneği olduğunu görmüşlerdir. madem ağlatacak bir film yapacak Mahsun bey(isminden açındırmaya eğimli)Darren Aronofsky gibi yönetmenlerden örnek alsın.
4/10 boş boş acındırdığı için.
4/10 boş boş acındırdığı için.
Film haketmediği bir sürü eleştri aldı. Burada yönetmenin mahsun kırmızı gül olup olmaması değil filmin sinematografik anlatısı.Film işlediği konu itibariyle cok yüzeysel olayların altında yatan nedenleri hiç deyinmiyor ve baştan sona ajitasyon.Türk seyircisinden bu kadar ragbet görmesinin sebebi ise seyircinin basit bir yapıya sahip olmasından başka birşey degil.
hayatımda bu kadar dümdüz senaryoya sahip başka bir film izlemedim..yahu hiç mi bi yerinde insan şaşırmaz, hadi yaaa falan demez..arada bir iki sahnede aglıyorsunuz isterseniz, oda size bi atraksiyon oluyo işte..yani kendi atraksiyonunuzu kendiniz yapıyosunuz, çok güzel..konu desen zaten herkez tarafından bilindik bir konu, aklı ermiş her kişinin yazabilecegi bir senaryo..filmi götüren sadece oyuncu kalitesi..sanırım o insanlarda senaryoyu kendilerine yakın buldukları için kabul etmişler..bide bu filmi Babam ve Oğlum ’la bir tutan zihniyetler war..yok artık bişey demiyorum !!
arkadaşlar filme genel olarak baktığımızda yaşlı oyuncuların (yani huzurevinde kalanların)tamamı harika bi oyunculuk göstermişler, helal olsun. filmin konusuna geldiğimizde de insanın bam teline dokunan, güzel bir konu var, ancak filmde o sadece insanların duygularına hitap eden yani bi nevi duygu sömürüsü yapan o kadar çok sahne war ki, (ki birçoğu gereksiz bence) insan şüpheye düşüyor, film hangi amaca hizmet ediyor diye..
arkadaşlar her ağladığımız film güzel değildir, emektar oyuncularımızın hatrına 7/10..
arkadaşlar her ağladığımız film güzel değildir, emektar oyuncularımızın hatrına 7/10..
Bu filmde beğenilecek ne var anlayamadım, bu kadar boş ve çocukça bir senaryo görmedim. Ortaokul 2 öğrencisinin kompozisyonu gibi. (Yıldız Kenter ve işsiz evlat replikleri haricinde). Eğer film içerik, tema veya duygusallık olarak değerlendiriliyorsa bilemem..
Arkadaşlar izlemediğiniz bir film için neden sadece fragmanına bakarak süper film falan yazılır aklım almıyor. Hiç izlemediği filme puan vermek ayrı bişey zaten. Uğur Mumcunun bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma cehaleti dediği şey işte bu galiba.