Hesabım
    Yıldız Savaşları: Bölüm III - Sith’in İntikamı
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Yıldız Savaşları: Bölüm III - Sith’in İntikamı

    Ve Darth Veda Eder...

    Yazar: Ali Ercivan

    Birkaç neslin kolektif bilincinde bu kadar önemli yer tutan bir popüler kültür ürünü üzerine yorum yazmak kolay değil. Hele ki hakkında olumsuz herhangi bir şey duymaya tahammülü olmayan çok sayıda fanatik hayranı bulunan Yıldız Savaşları gibi bir seriye dair. 1977 yılında başlayan bu efsane, dünya sineması içinde hiç şüphesiz dönüm noktalarından biri.

    Öykünün başlangıcını anlatan, serinin ilk bölümü Gizli Tehlike ve ardından gelen Klonlar'ın Saldırısı, her ne kadar ticari açıdan başarılı olabilmişlerse de, birer sinema eseri olarak belki serinin özel fanatikleri dışında kimseyi tatmin edememişlerdi. Serinin yeni filmi, öykünün kilit noktasını perdeye taşımasıyla bile zaten şimdiden sinema tarihine geçti. Kısacası, karşımızdaki filmin önemi, bir film olarak ne kadar iyi ya da kötü olduğundan bağımsız.

    Tabii özel bir durumu da var Yıldız Savaşları serisinin ilk üç filminin. Bu kez kahramanlarımız Luke Skywalker, Han Solo vs. değil. Sonunda kötü tarafa geçip Darth Vader'a dönüşeceğini ilk andan beri bildiğimiz Anakin Skywalker'ın filmiydi bunlar. Bu denli popüler bir sinema serisinin bir anti-kahraman üzerine, kötülüğü seçecek bir karakter üzerine kurulmuş olması, alışılmadık ve özel bir durum. Kötü tarafa geçişin gerçekleştiğine şahit olduğumuz son film Yıldız Savaşları Bölüm III: Sith'in İntikamı (Star Wars Episode III: Revenge Of The Sith), bu açıdan da merak uyandırıcı bir projeydi.

    Şunu söylemek gerekir ki Sith'in İntikamı, önceki iki filmden de bariz bir şekilde üstün. Çünkü kendi içinde sonu olan bir öyküsü, çelişkileri ve değişimleri çok daha somut şekilde perdeye yansıyan karakterleri, kısacası bir dramatik yapısı var. Hatta ilk iki filmin başlıca amacının, bu son filme hazırlık olduğunu düşünmek bile mümkün.

    Fakat ilk iki filmin kimi sorunlarının burada da tekrarlandığını kabul etmek gerek. George Lucas'ın ne senaristliği ne de yönetmenliği, görsel efekt ekibini yönlendirmedeki başarısının düzeyine ulaşmıyor. Filmin zayıf noktaları yine ucuz diyalogları, abartılı ve klişe oyunculukları, şablonların ötesinde bir yaratıcılık içermeyen mizansenleriyle o kaba melodram hali.

    Bu filmin sadece çocuklara yönelik olmadığını ve mümkün olan en geniş seyirci kitlesine ulaşmanın, her zaman en kolay ve kaba sinemasal çözümlerden geçmediğini ispatlayan kimi filmler de olduğuna göre, Yıldız Savaşları serisinin ilk üç bölümünün sinemasal zayıflığını kabullenmek zorunda hiç değiliz. Sith'in İntikamı'nı önceki iki filmden daha üstün yapan özellikleri de sinemasal olmaktan ziyade, efsaneyi tamamlaması ve mitsel nitelikleri.

    Fanatiği olmasanız bile eğer kendi mitini yaratmış bu seriyi takip etmişseniz, söz konusu karakterlerin dönüm noktalarını merak etmemeniz mümkün değil. Filmin özellikle son 45 dakikasını heyecan verici yapan da bu. Görmek için bu kadar beklediğimiz, bu beklentinin bir şekilde içimize yerleştirildiği, böylesine önemli bir kültürel ikonun finalinin heyecan verici olmaması mümkün mü? Ama kendimi tekrarlamak pahasına söylüyorum; bu durum, perdedeki yapımın sinemasal başarısından değil, mitik konumundan kaynaklanıyor.

    Filmin bir diğer önemli gücü de, hiç şüphesiz görsel efektleri. Baştan aşağı bir teknik gösteri elbette karşımızdaki. Ve bazen kantarın topuzunu kaçırıp "gösterişçi" olduğunu da söylemek gerek (hatta daha dakika bir gol bir, açılışını çok karmaşık bir görsel efekt sahnesiyle yapıyor). George Lucas'ın senarist ve yönetmen olarak zayıflığının arkasındaki en önemli sebep de bu belki. Görsel efekt teknolojisini ileri götürmek onun için öykü anlatmanın da önüne geçiyor. Sith'in İntikamı, şüphesiz teknik olarak bugüne kadar perdeye yansımış en ileri işlerden biri. Ama bundan yirmi beş, otuz yıl önce çekilen ilk filmlerin üstüne çıkamıyor olması, zaten her şeyi tek başına anlatmaya yetiyor.

    Yapımcıları, Bölüm III'ten sadece Kuzey Amerika sinemalarında 500 milyon doların üzerinde hasılat bekliyorlarmış. Bu ulaşılabilir bir hedef gibi gözüküyor çünkü çok az film bu kadar merakla beklenmiştir. Beklentiler gerçekleştiği takdirde, sinema tarihinin en çok gişe yapan ikinci filmi unvanını da elde edecektir. Ve genel olarak olumlu eleştiriler alıyor gözükmesi de George Lucas'ın bu olası son yönetmenlik denemesini prestijli bir şekilde kapayacağına işaret ediyor.

    Sith'in İntikamı'nın, serinin şanına yakışır bir son nokta olduğunu teslim etmek gerek. Keşke şöyle dört başı mağrur, her yönden sağlam, tam anlamıyla "iyi" bir film olduğunu söylemek de elimizden gelseydi. Keşke Ewan McGregor, klişe bir Hollywood aksiyon kahramanı gibi değil de Obi Van-Kenobi'ye ve Alec Guinness'e yakışır ustalıkta bir performans verseydi; keşke Anakin ile Obi Van'ın son karşılaşması, bir noktaya kadar paralel kurgulandığı Yoda ile Darth Sidious'ın meclisteki dövüşünün sinemasal gücüne ulaşabilseydi; oyunculuklar ve diyaloglar daha ölçülü olabilseydi; vs vs. Ama Lucas'ın şu noktada yapabileceğinin en iyisinin bu olduğunu varsaymak gerek herhalde.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top