Şrek 2 - Beyazperde.com eleştirisi : 32 Diş Tekmili Birden

Artık animasyonların çoğunlukla yetişkinler için yapıldığı, ya da en azından yetişkinlere göre fazlaca malzeme içeren sinema dünyasında bu tarz animasyonların en iyilerinden biri kesinlikle 2001 yapımı Şrek'ti.

Çocuklarla aynı salonda film izlerken, ne kadar farklı sahnelerde kahkaha koparttığımızı farketmek ise cidden eğlenceli bir deneyimdi. Filmde yeşil devimiz Şrek ile çok geveze arkadaşı Eşek, büyük bir kulenin en üstteki odasına kapatılmış Prenses Fiona'yı kurtarmak için yola çıkıyordu. Tabii bu arada Eşek kardeşimiz espri üstüne espri patlatmayı (özellikle dondurmayı herkesin seveceğine dair konuşması uzun bir süre geyiklerimizde yer almıştı), Fiona da masallara özgü sırrı ile bizi merakta bırakmayı ihmal etmiyordu.

Bu kadar çok beğenenilen bir filmin devamı da hali ile tarafımızdan sabırsızlıkla bekleniyordu. Neyse ki sabreden derviş gerçekten muradına eriyormuş da yapımcılar yine çok eğlenceli bir film yaparak bizi hayal kırıklığına uğratmadılar.

Şrek 2 aynı birincisinde olduğu gibi bize kuleye hapsedilen ve bir dev tarafından kurtarılan prensesin hikayesini anlatarak başlıyor (yalnızca bu sefer sadece ses yok, canlandırma da var). Daha sonra da ikilinin (aslında üçlü demek lazım, çünkü Eşek de hep yanlarında) yeni macerasına doğru bizi sürüklüyor.

Bir animasyonu bu denli başarılı kılan etkenler, yalnızca bilgisayarla geliştirilmiş animasyon teknolojisi ya da birbirinden çekici karakterler değil. Şrek serisinin iki filminin de senaryosu çok kuvvetli. Filmin senaryosu masal mirasına dayanarak yaratılmış. İki filmde de hepimizin çocukluğumuzdan beri bildiği masal karakterleri Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Pinokyo, Kırmızı Başlıklı Kız, Kurbağa Prens, Uyuyan Güzel vb.'ni bulmak mümkün. Zaten Şrek ile Fiona'nın öyküsü de Güzel ve Çirkin'in bir nevi tersine çevirilmiş versiyonu.

İşte bu masal mirasını modern olgularla çok iyi bağdaştıran senaryosu, Şrek 2'yi -birincisi gibi- çok kez izlenilebilir kılıyor. Filmde kullanılan modern olguların başında Uzaktaki Krallık geliyor. Uzaktaki Krallık, Hollywood'un bire bir kopyası niteliğinde. Burada eski zamanlardaki gibi at arabaları veya sadece atlarla yolculuk yapılıyor; ancak dev billboardlarda yer alan reklamlar, bir tepenin üzerindeki Uzaktaki Krallık yazısı, alışveriş merkezleri ve kahveci Farbucks, modern Hollywood'a benzerliğin açık işaretleri.

Bundan başka televizyon yıldızı görünümündeki bir gözyaşı uzağımızda olan Fiona'nın Koruyucu Peri'si çağımızın doyumsuzluğunun ve ikiyüzlü tavrının güzel bir örneği. Objektifler karşısında her zaman gülümsüyor, ilk fırsatta hemen mikrofonu eline alıp şarkı söylüyor ve oğlunun kral olabilmesi için gönül rahatlığıyla binbir türlü dalavereyi çevirmeye razı. Önce de söylediğimiz gibi senaryo çok başarılı ama tabii tiplerimize de diyecek yok. Şrek bildiğiniz gibi kahraman bir dev. Dev olduğu için de bazı huysuzlukları var. Misal, bataklığından başka bir yerde yaşasın ya da balayında Eşek onu rahatsız etsin istemiyor. E haksız da sayılmaz.

Eşek filmin komedi lokomotifi. Kendisini seslendiren Eddie Murphy ile aynı ağız yapısına sahip olan eşekcik, çok geveze, sabırsız ve de günler boyunca -sürekli olarak- Uzaktaki Krallık'a ne zaman varacaklarını soracak kadar çok meraklı. Bir ilginç özelliği de sevgilisinin kocaman, ateşli bir ejderha olması (hayvani cazibesini siz düşünün artık). Şrek'e ve Fiona'ya gönülden bağlılığıyla ne kadar iyi bir dost olduğunu gösteriyor.

Prenses Fiona, Matrix'in Trinity'sinin biraz prenses'leşmiş ve de lanetlenmiş versiyonu. Çok iyi bir dövüşçü. Birinci filmden bildiğiniz üzere Şrek'le birbirlerine aşıklar. Önceden tanışımış olduğumuz bu karakterler dışında ilgimizi çeken diğer bir karakterse, çocukken niye çizme giydiğini çok merak ettiğimiz Çizmeli Kedi. Çok şirin bir sarman kedi görünümündeki çizmeli kahraman, istediğinde gayet cesur ve yırtıcı olabilecek güçte. O da Şrek'in yanında yer almayı seçenlerden (ağır bir İspanyol şivesiyle Antonio Banderas tarafından seslendirildiğini de hatırlatalım).

Sinemalarımıza uğrayan büyük stüdyo filmlerinin çok azının bizi memnun ettiği bir zamanda Şrek 2'ye rastlıyor olmak mutluluk verici. Film her yönüyle alkışlanmayı hakediyor. Hem çocuklara uygun öğeleri içinde barındıran, hem de yetişkinlerin hiçbir sahnesinde sıkılmayacağı (gerçi bizim gibi çocuk yetişkinler hiçbir animasyonda sıkılmaz ya) bir film var karşımızda. Şrek 2, bu ikisini bağdaştırmayı başaran ender filmerden. Kıymetini bilelim.