Hesabım
    Yaban Çilekleri
    Ortalama puan
    4,2
    121 Puanlama
    Yaban Çilekleri hakkında görüşlerin ?

    26 Kullanıcı yorumları

    5
    7 Eleştiri
    4
    13 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    14 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    İngmar Bergman'ın yalnızlık başyapıtıdır.Bundan yıllar, asırlar sonra, öyle bir zaman gelecek ki, dünya üzerinde bazı filmler ve yönetmenler unutulup gidecekler.Ancak içlerinden bazılarının tarih yapraklarından silinmesi mümkün olmayacak.Bunların başında, İngmar Bergman ve geride bıraktığı filmler geliyor.Bir yönetmenin böylesine kalıcı olabilmesinin tek yolu; kendi sinematografik dilini geliştirerek yönettiği filmlerde öznel dil ve anlatım biçimini kullanabilmesinden geçiyor. Bugün bronenosets potemkin ve orson walles'in citizen kane'si modern sinemanın mihenk taşı olmuş ve kendisiden sonra gelen nesil için başlangıç noktası sayılmışsa, bergman'da günümüzün en büyük yönetmenlerinden Tarkovksy, Woody allen, Lars von trier ve David lynch'e varana kadar bir çok yönetmene ilham kaynağı olmuştur.Bergman'ın sinema dili genellikle alegoriktir ve çoğunlukla simgesel anlatımlarla, metaforlarlarla bezenmiştir. İşte böyle usta bir yönetmenin kendi benliğinde yoğurup bize servis ettiği film yaban çilekleri.Gizli bir sığınağınız, kaçacak bir yeriniz, kendinizi iyi hissettiğiniz bir yer varsa eğer ona bu benim yaban çileği bahçemdi diyebiliyorsunuz.Çünkü yaban çilekleri gerçek hayatta; mesela bir orman yürüyüşünde aniden karşınıza çıkıp sadece size sunulan bir hediye gibi ellerinize bırakabilir kendisini.Yurttaş Kane filmini izlerken izleyicinin hissettiği bazı duyguları bu filmde de hissetmesi muhtemel gibi geliyor bana, böylesi bir durum iki film arasında da hikayeyi anlatım tarzı bakımından bir yakınlık kurulmasına yol açabiliyor.Yurttaş Kane filmindeki Rosebud nasıl geçmiş günlerde kalan güzellikleri,özlemleri,yaşanmış ve yaşanılamamış olan bir çok şeyi ifade ediyorsa Yaban Çilekleri de geçmişe duyulan aynı özlemi anlatmakta.Hatta filmde sonlara doğru görülen bir düş sahnesinde “Yaban çilekleri bitti.” cümlesi bu özleme ya da bazı şeyler için biraz da geç kalındığına dair bir gönderme olarak alınabilir mi?Filmin çok iyi başarmış olduğu diğer bir olayda siyah-beyazda çok zor olan ton kontrastı ,ışık karanlık dengesi gibi siyah – beyaz sinema için olmazsa olmazları çok iyi kotarmış olması.Oyunculuk için söylenebilecek tek bir söz bile bulamıyor insan izlediğinde.Victor Sjöström tek başına bir oyunculuk resitali sunmuş,bizlerede bunun keyfini sürmek düşmüş.İnsanı izlediğinde çok etkileyen filmler vardır.İzlendikten sonra iz bırakır,bazı şeyler eskisi gibi olmaz.Bir çok filme burun kıvırmaya başlar, zor beğenirsiniz.İzledikten sonra izlemeden önceki siz değilsinizdir.İşte Yaban Çilekleri de öyle bir film.Belki de çağımızda bir çoklarına ulaşılmaz gelen , hatta hiç yaşamadığımız dediğimiz mutluluk yaşamın basitliğinde gizlidir.Bergman filmiyle bizi sadece kuzey avrupa insanının hayatına değil tüm insanlığın hayatına dair bir yolculuğa çıkarır.Filmin sonunda da sorar: yalnız olduğumuz için mi benciliz, bencil olduğumuz için mi yalnızız.Cevabı filmin tamda içinde kendi duygu ve düşünce ışıklarıyla sorgularsanız hayattan bir ders bile çıkarabilirsiniz.'' İnsanlarla olan ilişkilerimizde, temelde onların karakter ve davranışlarını tartışır ve değerlendiririz. İşte bu yüzden, bu sözde ilişkilerin tümünden kendimi geri çektim. Bu benim yaşlılık günlerimi daha da yalnız kıldı.Hayatım ekmek ve tereyağı için yorulmadan çalışmakla başladı ve bilim aşkıyla sona erdi.'' 10 / 9.4
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
    Biraz "Citizen Kane" havası. Tabii ki ayrıştıkları pek çok nokta var. Ama temel okumaya göre ikisinin de temelinde "çocukluğa, gençliğe özlem" yatıyor, en basit haliyle. "Yaban Çilekleri"nde körü körüne bir özlemden bahsedemeyebiliriz aslında. Daha farklı şeyler de var çünkü. Bergman oyuncularıyla, çekimleriyle, kurgusuyla kaliteyi yakalamayı başarıyor yine kolaylıkla. Kadroda en dikkat çeken isim şüphesiz Sjöström. Önemli klasiklerden bir diğeri. Belki biraz da kişisel bir film, en azından bazı açılardan. Bergman bu filmi çektiğinde çok da yaşlı değil zaten Isak gibi. Sürükleyici, Bergman'ın bazı eserlerine nazaran izlenimi daha kolay olan bir film.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    22 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    sıkıcı durağan bu tür filmleri sevmeyenleri epey sıkan bir film 5/10
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    26 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    O kadar içten, duygulu ve yıkıcı bir anlatımı varki bünyenizde beslediklerinizi ruh halinize göre saf dışı bırakabilecek kadar güçlü bu.Bu hisli yalnızlık duygusunu iliklere kadar hissettirip oldukça farklı ama farklılığı yüzünden aslında bilindik bir iş çıkartıp, izlenebilirliğini hiç yitirmeyecek bir filme imza attığı için Bergman a teşekkürler, kusursuz.
    nskmourinho
    nskmourinho

    Takipçi 998 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    12 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Bergman filmlerinde gereksiz bir durgunluk var onun dışında gayet değişik ve izlenebilir filmlere sahip.Yönetmen bu filmde bir insanın kendiyle,geçmişle hesaplaşmasını çok farklı ve başarılı bir şekilde anlatmış.Sabır gösterecekler için önerebileceğim bir film.
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    19 Nisan 2011 tarihinde eklendi
    Bergman sinema tarihinin en iyi yönetmenlerinden biri şüphesiz.. izlediğim en iyi filmi kesinlikle "the silence (sessizlik)".. 1963 yılında çektiği bu harika film sitede olmadığı için burada belirtmek istedim.. yaban çilekleri filmi ise beni şaşırttı biraz.. sessizlik filmindeki derinlik ve yoğun etki bu filmde yok bence.. sonuç olarak "sessizlik" 10/10, yaban çilekleri 5/10..
    ozzy-badd
    ozzy-badd

    Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    10 Mayıs 2010 tarihinde eklendi
    Yaşlılık,yalnızlık ve geçmişle hesaplaşma yla ilgili derin anlamlar taşıyan estetik bir ingmar bergman başyapıtı'gerçekten etkileyici bir klasik?Ayrıca filmin atmosferi ve görselliği görülmeye değer?-Cezam ne olacak ?-Her zaman ki gibi,Yalnızlık?Sadece bu replik bile filmi izlemeye bir neden'10/10 ...
    deckard76
    deckard76

    Takipçi 317 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    6 Haziran 2009 tarihinde eklendi
    Yaşlılık,ölüm,yalnızlık,geçmişe ve gençliğe,çocukluğa özlem.Tüm Bergman temaları bu filmde.Özellikle rüya sahneleri etkiliyeci.
    cemol
    cemol

    Takipçi 126 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    9 Nisan 2006 tarihinde eklendi
    İngmar Bergman’ın yaşam ve ölüm üzerine düşündüren bir filmi daha...Genelde ağır ilerleyen, zaman zaman düşlerin içine girilerek tempo kazanan Bergman’ın en iyi filmleri arasında gösterilen,izlenmesi gereken bir film.
    Spartacus-2
    Spartacus-2

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    29 Mart 2010 tarihinde eklendi
    Filmin ana teması belli hemen hemen herkeste aynı duyguları uyandırıyor.Bu kadar gerilimli sahnelerle ,rüyalarda ve flashbacklerde vermiş oldugu yalnızlık ve korku hissi sanırım daha uzun süre unutulmayacak.Bir diğer ayrıntıysa filmin isminin neden yaban çilekleri olduğuydu?Filmin sonunda ilk aşkının daha fazla yaban çileği kalmadı demesi aslında bir çok şeyi de açıklıyor...izlediğim binlerce film arasında sanırım en vurucu,etkileyici olan olarak kayda geçecek ,etkisini üzerinizden atmanız çok zor...10/9
    erdemmarasli
    erdemmarasli

    Takipçi 130 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Ocak 2008 tarihinde eklendi
    ''Amacım, içimde, benliğimde taşıdığım ruhsal durumlar, duygular, görüntüler, ritimler ve karakterler üzerine filmler yapmak. Anlatma aracım ise yazılar değil, film sahneleridir.''
    Bu sözler tahmin ettiğiniz üzere Ingmar Bergman'a ait. Filmleri yönetmenler üzerinden takip etmeye çalışıyorum. Yaban Çilekleri izlediğim ilk Bergman filmi. Kelimenin tam anlamıyla büyülendim. Geçmişin yer yer güzel hatıraları kimi zaman hüzün kimi zaman pişmanlık, muhteşem diyaloglar v.s. hepsi filmde yer edinmiş. Asla eskimeyen bu eski filmlerin hiçbir yerde bulamadığımız lezzetini gerçekten hissediyoruz yaban Çilekleri'nde. Fakat ne yazık ki bu filmlere ulaşmak hiç kolay değil. Ben iki aylık bir hummalı çalışma sonunda bir kopyasını ancak bulabildim, fakat uğraştığıma değdi. Sinemaseverlerin asla kaçırmaması gereken bir başyapıt...
    i-just-wanna-live
    i-just-wanna-live

    Takipçi 125 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    4 Nisan 2007 tarihinde eklendi
    Her yerde aradığım o dost nerde Safak söktüğünde bir yalnızlık çöker üzerimeAlacakaranlıkta o hala benden uzaktaKalbim yanıp tutuşsada Onun zafer izleeri her yerde çıkar ortayaBir çiçeğin narin kokusunda Tarlaları savuran rüzgardaSoluduğum her nefesteve havanın her zerresindeO lütfunu esirgemezBir yaz melteminde onun sesini duyarım.
    basakbilgi
    basakbilgi

    Takipçi 354 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    13 Mayıs 2007 tarihinde eklendi
    Sinemasal olarak bir ders niteliği taşır. Daha sonra birçok usta sinemacı tarafından göndermeler ve açık methiyelerle kutsanacak olan bu film flashback kavramının da öncülüdür. Sinema sanatını seven herkesin izlemesi gereken bir film...
    sasili
    sasili

    Takipçi 162 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    2 Eylül 2009 tarihinde eklendi
    bu filmde max von syndowun da küçük bi rolu var.
    film her bünyenin kaldıracağı bir film değil.ama yinede ingmar bergmanı tanımak adına izlenmelidir.
    lukasm
    lukasm

    Takipçi 101 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Temmuz 2006 tarihinde eklendi
    Usta işi Yaban Çileklerinde Bergman ölüme yaklaşan insanın kendi merkezine çekilip burada kendini anlama yolundaki sorgulamalrı üst düzey bir anlatım teknigi kullanarak bize sunuyor.Gerilim sahnelerindeki ölcekleme teknigi,gerçekleri karşısına olarak yüzleşmesindeki kullanılan akrepsiz yelkovansız saat gösterimi ile bilinç altında oluşturdugu metafor sersemletic.Seyirciyi çıkardıgı kendine iç yolculugundaki kullandıgı kamera açıları ve sevgiyi merkezine alıp onu yüçeltmesi ve bunu enfes bir sinema diliyle anlatması ayrı bir güzelligi filmin.Kısacası hayatın özününün tanımlamasına yükledigi anlam tam bir görsel sölen.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top