En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
tersköşeli
Takipçi
65 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
30 Nisan 2024 tarihinde eklendi
Senaryosu ve işleniş biçimi bakımından etkileyici bir film. Aşk hakkında insanı düşündürüyor, aşkın süreç içindeki çeşitli duygu durumlarını öyle güzel anlatıyor ki.. Bu tip - genellikle ilk aşklar - öyle masalsı başlar ki, girdap gibi içine çeker sizi, engel olamazsınız. Kusurları görmekten alıkoyar, kimi kusurları göremezsiniz kimilerini ise görebilecek kadar zaman ayırmazsınız, akışına yaşamaya iter sizi. Ama yeterince zaman geçince kusurlarla karşılaşan bünye hem şaşırıp afallar hem de deli gibi korkar: çünkü zihninde kusursuzca ete kemiğe bürünen o beyaz atlı sevgili artık değişmeye başlamıştır sözde. Oysa kimsenin değiştiği filan yoktur, yalnızca en başta yeterince tanımaya çalışılmamıştır. Aşkın en saf, en gerçek hali de bu acemice olan halidir sanırım. Sorumsuzca, fütursuzca bağlanırsınız hiç kopmayacak gibi.. Gün gelip bazı farkındalıklar başlayınca, acaba aşkımız mı azaldı? Bu da neyin nesi diye birbirinize girmeye başladığınızda artık sadece iki yol vardır: ya kusurlar kabul edilip çok daha kuvvetli bir temelle yola devam edilir ya da kabullenilemeyecek kusurlar bu masalın sonu olur. İşte tam bu evrede istemeden paramparça edilen kalpler öylesine derin bir acı içinde kalır ki imkanı olsa bütün anıları zihninden sildirmekten imtina etmez. Sonra bu anıları tek tek düşününce acı olanlar da dahil olmak üzere hayatın ta kendisinin bu yoğun yaşanılan anılardan oluştuğunu, bu anıları alınca hayatın siyah beyaz bir boşluğa döneceğini fark eder insan. Bu farkındalığı edinen biri artık o eski, toy çocuk değildir; artık hayatı, olgunlaşmış bir meyve misali rengini bulur, bilgeliğin o ekşimsi tatlı lezzetini almıştır ve asla eskisi gibi olmayacaktır artık.. Bir daha bu denli uçlarda bir aşk yaşayamayacağını bilmenin, tıpkı ölümün de gelecek olmasının bilinmesi gibi tatsız burukluğunu hissetse de daha sağlıklı ilişkiler kurabilecek bilinci edinmenin de huzurunu uzun vadede yaşayacaktır.. Sabahattin Ali'nin de dediği gibi '' Seni seviyorum... Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...''.
Afişi dolayısı ile yıllardır izlemek için ertelediğim bir filmdi. İzledikten sonra ''keşke daha erken izleseydim'' derken buldum kendimi. Ne denilebilir tek kelime ile mükemmel.
Filmi soluksuz bir şekilde izledim. İlk başta klasik bir komedi filmi zannetmiştim. Ama film başladığından itibaren bunun böyle olmadığını fark ettim. İşlediği konu itibariyle film beni oldukça etkiledi. Bir iki karakterin niye var olduğunu anlamasam da oyunculukları çok beğendim. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
Bu filmde kendimi buluyorum hayatımda izlediğim en iyi film. Karakterler olsun hikaye olsun şarkıları olsun her şeyi ile hayatımda izlediğim en iyi filmdir.
İzlediğim en güzel filmlerden birisiydi. Konusu çok özgün, oyunculuklar çok doğal ve etkileyici, sahne geçişleri mükemmel. Hiçbir şekilde sıkmadan izlenen bir film. Forumun altında ki birçok kişi beğenmediğini söylemiş evet herkes bir filmi veya diziyi beğenecek diye birşey söz konusu olamaz ama şöyle kaliteli bir filme çok kötü hayatımda izlediğim en kötü film de demezsin ya 😀 yukarıda bir arkadaşın yorumuna baya güldüm " sevgilimle birlikte izledik çok çok kötüydü, çok sıkıldık sonuna kadar devam edemeyip yarısında kapattık, ikimizde hiçbir şey anlamadık " demiş bu filmi sevgilisi ile izleyip hiçbir şey anlayamayan ve şöyle kaliteli özgün filmlere beğenmeyip eleştiren o ve diğer arkadaşlar gitsin Recep İvedik izlesinler 🙂 kült filmler den, bağımsız ve sanat filmlerini herkesin anlamasını zaten beklemyemeyiz 🙂😇
Film çok kötü diyenlere aldanmayın. Ama çok harikada denmez. Sadece senaryosu özgün olduğu için izlenilebilir. IMDB puanını hakediyormu tartışılır. Örnek vermek gerekecek olursa The Jacket (Çıldırış) bundan daha iyi diyebilirim. Klasik filmlerde olduğu gibi sahne sonu başta veriliyor. Sadece sabırlı olanların izlemesini tavsiye ederim.
Anılarını silebilmek var olsaydı silebilir miydin ? ... hafızanı kaybetmekten, birilerini, bir şeyleri unutmaktan korktuğun oldu mu hiç? Günümüzde hafızamızı silme işlemi olsa birçok kişinin unutmak isteyeceği travmalar vardır ama unutmak mı isteriz yoksa o anı önemsememek mi ? Hangi ilişkinin bitişi mutlu olabilir ? Hangi bitiş hangi vazgeçiş insana haz verebilir? Duygular varsa Elbette hiçbiri. Sil baştan filmini son birkaç yıldır izlememiş olsamda hayatım boyunca 10 defa izlemişimdir sanırım.. her izlediğimde yaşıma ve yaşadıklarıma bağlı olarak hissettiklerimde filmde gördüklerimle birlikte evriliyor.. yıllar öncesinde 2 çiftin tatlı ilişkileri dikkatimi çekerken şimdilerde film izlerken düşündüğüm anıların silinmesi hatta aizheimer olma korkusu.. ya hayat arkadaşımla anılarımı kaybetme endişesi.. kötü veya yüzümüzde gülümseme yaratan o anılarımız.. bizi biz yapan şeyler değil mi? Hayatımızı şekillendiren, bugün biz olmamızı sağlayan aslında bizi eviren şeyler değil mi? Sil baştan her izlediğimde biraz daha büyümemi sağlayan, her defasında bambaşka hisler uyandıran ve her defasında anılarıma sıkıca sarılmamı sağlayan olağanüstü bir film...
İki büyük oyuncu var filmde ama bence bu puanlar çok fazla beni etkilemedi filmden sıkıldım Zorlasan ya işte kız onunla cikiyor falan sonra öbürü birşey diyip ilginç bir yere getirirsin filmi ama Beni sıktı film tavsiye edemeyeceğim maalesef
Çok değişik tarzda bir film. Oyuncular harika. Senaryo özgün. Hafızamızdan belirli anları silsek nasıl olurdu’nun filmi bu işte. Hatalar, pişmanlıklar, acılar da olsa bunlar unutulmamalı. İnsan insan yapan bu tecrübeler, bu duygusal deneyimlerdir. Yine sonda birbirlerine gelecekte en kötü lafları söyleyeceklerini bile bile tekrardan başlamak istiyorlar. ( sondaki “tamam, tamam” sahnesi baya duygusaldı). Hafızasını sildirirken Joel’in (Jim Carrey) pişman olup iptal ettirmeye çalışması aslında yaşadığı güzellikleri de silmesinden kaynaklanıyor. Acısıyla tatlısıyla anılarımız bizimdir ve bizi şekillendirir. Biz onun için acı çekmişizdir evet ama bu geçer, onunla yaşadığın güzel anıların üstüne yaşadığın o mutsuz son sana çok kötü koyar ama geçer. Bu yaşadıklarımız bizi biz yapar, güçlü ve akıllı yapar. Güzel anılara özlem duyarız ama pişmanlıklarımızdan ders çıkarıp bir daha tekrar etmemeye çalışırız. Son sahnede ilişkilerinin sonlarını bilmelerine rağmen tekrar başlamak istemeleri de duygularına hakim olamamalarından. Sonuç aynı veya farklı olabilir ama aşk gerçektir vurgusu yapılmış bence. Senaryo güzel, film çok değişik, oyuncular zaten efsane, tek yakındığım ara sıra filmin sonuçlanmasını bekliyorsunuz( ki bu beklemeye de değiyor) Hayat devam ediyor. Hataların olur. Pişmanlığın olur. Acıların olur. Özlem ile aradığın anıların olur. Onunla mutlu olabilirsin ama onsuz da mutlu olmayı bilmelisin ki hayat sana güzel olsun. Anılar seni sen yapar.
gercwkten izledigm en sacma filmdi 😡 manitamla izledik ve bi sey anlamadik, resmen 2 saatimiz bosa gecti. bu kadar vasat film gormedim. 😡 oyuncu kadrosu desen b.. gibi, yaraticilik desen 0... bi de guzsl sanip acmistik 😡 salaklar.
''Sil Baştan''filmin Türkçeye çevrilmiş adı ile orjinalinin anlamı arasında ki anlamı izlemeden önce çok saçma bulmuştum.İzledikten sonra anladım ki aslında alakasız bir bağ var.Bu bağ ve film çok hoşuma gitti.Filmin çekildiği döneme göre kullanılan her şey uyum içindeydi.Oyuncuların kimyası ile birleşen konu insanı düşündürüyor.Düz ilerlemeyen ama akıcılığını kaybetmeyen bir filmdi.Konusuna gelecek olursak insanlar anıları mı hatırlamak istemezler,yoksa o anıları oluşturduğu insanları mı?Cevap bulabileceğiniz bir film.Clementine ve Joel iki farklı yönden işlemiş hatıra silme konusunu.Etkileyici olma sebebi olma sebebi budur belki.Özgün ve insan ilişkilerini anlatan bir film olmuş.İzlenilmesini tavsiye ederim.Çünkü herkes bir parça kendi ilişkisini bulacaktır...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.