Yüzüklerin efendisi: İki kule filmini gösterime girdiği gün izledim.Tamam belki çoğunluk hemfikir değil,yadırganacağım, ama ben filmi beğenmedim doğrusu......İki kule kitap olarak diğer kitapların içinde en yavanı olsa da yüzüğün gücünün etkisi ve gollum'un iç hesaplaşması gibi bir çok mükemmel temayı romana güzel yedirebilmesiyle kötüdür diyemem.Bir de Türkçeye çeviren kişiye kızmamak elde değil. Neyse romanı bırakalım gelelim filme......Açıkçası her fantastik sinemayı masal saymam ama bu tam bir masal (imgesel bağlamda temsillerin olduğunu yadsımıyorum yanlış anlaşılmasın). Ve ben masallardan artık sıkıldım çünkü masalların gelişme bölümlerinde kahramanlarımız hep zorluklarla mücadele ederler ve ölürler dirilirler. Bu anlatısal yapıdan artık çok sıkıldığımı ifade etmeliyim. Allahaşkına Aragorn kaç kere ölüyor diriliyor filmde... hoş bir durum olarak değerlendiremiyorum artık bunu. Tipik bir Hollywood klişesinden başka birşey demek gelmiyor içimden. Sadece bu da değil şimdi bulgularımın hepsini sıralayamam ama film Hollywood'un birçok klişesini taşıyor ve filmde etkisini gösteren kapitalizmin ünlü gişe arzusu da hemen gözümüze çarpıyor. Ve artık bunlardan bıktım sıkıldım....Değineceğim birkaç nokta daha var Yüzüklerin efendisi romanından çok farklı gördüm filmi. Yok hayır son bölümde İnsanlarla Uruk-Hailerin çatışmasındaki elf yardımı gibi alakasız sahnelerden bahsetmiyorum onlar da başka bir eksi.Ben daha çok romanın genel yapısında yolculuk ve yüzüğün gücü vurgulanırken filmin tipik bir savaş filmi olmasına kızdım. Herşey son 45 dakikanın hazırlığıymış gibi duruyor ve bunu görmek isteyen seyirciye hadi yeter bu kadar geyik savaşa geçin artık dedirtiyor......Ben savaş filmlerinden hoşlanmasam da bu uzun ve sıkıcı sahnenin çok hoş olan kareografisinin de hakkını yemem doğru olmaz. Ayrıca Gollum- Smeagal iç çatışmasının da iyi yansıtıldığını düşünüyorum.Ama birkaç öğeyle güzel film olmuyor öyle değil mi... ...Özünü romandan aldığı için birşey demiyorum ama bir ?Özü güzel sözü çirkin? yapımlardan birisi olarak düşünüyorum İki kuleyi... Bol sinemalı günleeeeeer