...Andların Mucizesi... ...Bir nebze bile azalmayan bir yalnızlık... ...Bizi kuşatan şeyler arasında saklı olan bir Tanrı var.. Hayat gerçekten çok garip.. Bu cümleyi kendim için söylemiş bulunuyorum.. Çünkü yıllar önce küçükken izlediğiniz, sizi acaip derecede etkileyen bir filmi hemde otobüste yolculuk ederken izlediğiniz filmi hatırlayıp tekrar izleme fırsatı buluyorsunuz.. Hani normaldir eskiden izlediğiniz bir filmi bulup izlemek.. Ancak bu film benim için öyle değil.. Küçükken izlediğim zaman beni etkiliyen ilk film idi.. Bunu net hatırlıyorum.. Ama şimdi tekrardan izlediğim zaman ise geçmişte izlediğim zamanki duyguları yaşayamıyorsun tam anlamıyla.. Çünkü gelişen dünyada daima gelişiyor sinema dünyasıda.. 93 yapımı Alive filmi dediğim gibi o zamanlar beni çok etkilemişti.. Şimdi sorgulama zamanı doğuyor.. İnsanoğlu elinde hiç bir olanak kalmadığı zaman kendi türünden başka bir insanın etini yiyebilir mi? Bu filmde bu soruya herşeyi ile yanıt buluyorsun.. Tamamıyla gerçek bir hikayeden uyarlanarak oluşturulmuş bir film Alive.. Başta belirttiğim önemli sözlerde zaten bunun bir belgesi durumunda.. Başlarda biraz efekt sorunu yaşansada, bazı noktalar biraz abartılı olsada filmin 93 yapımı olmasıyla örtmeyip, harika bir konuyla bunların hepsinin üstünden gelindiğini belirtmeliyim.. Oyuncu anlamıylada son dakikaya kadar bütün oyuncular filmin içinde.. Ama sona doğru Josh Hamilton ve ilk olarak Umma Thurman\'ın eşi olarak tanıdığım Ethan Hawke ağırlıklarını koyuyorlar.. Yaşam mücadelesi zirvede bir film.. Ancak o zamanın olanaklarına göre çok düşük puanlar bana göre.. Kesinlikle tavsiye ediyorum.. İzlenmesi gereken bir film.. iyi seyirler...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.