Dürüstlüğün Gerçek Hikayesi
Kariyerinin ilk yıllarında, müthiş filmlerde oynamayı başarmış bir adam, Al Pacino. Çağın büyük karizması, büyük usta Sidney Lumet'in polisiye filmi önüne geldiğinde tereddütsüz kabul etmiş. Ve gerçek anlamda da kariyerinin en iyi performanslarından birisini ortaya koymuş.
Evet, her iki New York Suç Teşkilatı filminde rol alan (The Godfather, Serpico) Al Pacino, bizim istediğimiz çizgiden fazla uzaklara gitmiyor. Bu sefer iyi polis, dürüst polis, sadece dedektif olmak için çabalayan bir polis.. Önünde Corleone ailesindeki imkanlar kalmamış. (Neden açtıysam bu konuyu) Aykırı, hippi, gay olmakla suçlanan, öğrenirken öğreten bir polis. Bütün silah arkadaşları rüşvet peşinde milletin kasasını yalarken, onun yaptığı tek şey önüne gelen yeşilleri elinin tersiyle itmek.
"Al Pacino Karizması" 'na bir örnek.
Sidney Lumet, Amerika'nın kirli donlarını kendi sinemasının her tarafına asmakta usta birisi. Onun filmlerini izlerken elbet ciddi göndermeler göreceğimizi bilerek izliyoruz. Adalet sistemine, suç sistemine, sokaklara, rüşvet yiyen polislere, kokuşmuş medya sistemine, aile düzenine büyük bombalamalar yapabilen bir yönetmen(di). Toprağı bol olsun. Hala bir filmini bile görmedim diyen varsa, kafadan bu filmle başlayabilir.
Dedektif olabilmek için her yolu deniyor.
Polisiye filmlerinin hepsi birbirine benzer aslında, asıl mesele benzerlikleri nasıl saklayacağınızdır. Bir kitaptan uyarlama olan, gerçek bir hayat öyküsünden yola çıkılarak yapılan bu harika filmi kaçırmayın, asla da yılına aldanıp izlememezlik yapmayın. Biliyorum ben, 90'ların filmlerine bile eski film yaftası vuranları. Serpico'nun köpeğine, şapkalarına, sakalına, evine hayran kalacaksınız. Al Pacino'ya büyük saygılar, resmi bir oyunculuk senfonisi var filmde.
Uzun oldu, kısaca kaçırmayın. Ve asla da Training Day, LA Confidental gibi diğer başyapıtlarla da kıyaslamayın. Akıllı sinemasever, akıllıca farkları anlayacaktır. 10 ÜZERİNDEN 8.7