film tesadüfen elime geçmişti ve çok bişey beklemeden izlemiştim, ama gerçekten zekice yazılmış senaryosu ve super oyuncu kadrosuyla favori listeme girmiştir bu film. filmde toplumsal normlara sağlam göndermeler vardır. ya herkes gibi basit olursunuz yada yapmak istediginizin peşinde olursunuz. enid buna çabalamıştır her ne kadar başarılı olmasada biçok kişinin gönlünde taht kurmuştur. kısacası izlenilmesi gereken çok iyi ve kaliteli filmdir.
hayatın sıradanlığını, rutinliğini ve özellikle lise sonrası boşlukta kalmayı uç örneklere kaymadan, başarılı bir görsellikle anlatıyor 'Ghost World'. Çizgi roman estetiğini hiç bozmaması, özellikle kıyafetlere ve mekanlara, çizgi roman özelliklerini ve renklerini taşımayı başarması ilgi çekici. Enid'in kapıya yazdığı not, cafede yaptıkları 'gelecekteki kocanı bulma' konuşmaları, sanat dersindeki olaylar ve Thora Birch'in o küt saçları ve gözlükleri içinde verdiği tepkiler görülmeye değer. Mizah anlayışı ise underground çizgi romana yakışır; hafif kara-mizah ve ironi yönünde olması, kahkaha atmanız yerine hafif bir tebessümle birlikte değişik duygular hissetmenize sebep oluyor. bu 'garip' duygular, özellikle filmin son 10 dakikasında iyice kendini belli ediyor ve finalde üzülsek mi, sevinsek mi belli olmayan bir noktaya götürüyor.
American Beauty'de değişik güzelliğinin yanı sıra, başarılı ve farklı oyuncu olduğunu kanıtlayan Thora Birch, ilginç ses tonu ve yeteneği ile onun aşağısında kalmayan Scarlett Johansson, yeni kuşağın "gençlik filmlerinde harcanmayan" oyuncuları arasında olmayı başarıyorlar. Daredevil, Spider Man, X-Men gibi action çizgi roman uyarlamaları dışında farklı bir çizgi roman uyarlaması görmek isteyenlere tavsiye edilir. Ha bir de eleştirmenlerin görüşleri altında ezilmeden ve etkilenmeden film seçmeyi başaran sinema severlere.
Allah Allah çok ilginç...Eleştirmenler filmi 2001 yılının en iyi filmleri arasında göstermiş....Aslında beni sıktı bu film desem yalan olur.Enid isimli tuhaf ve fevkalade uyuz bir kızın hikayesini anlatmakta film.Gerçi bir tane de arkadaşı var, ki o Scarlett oluyor, ama; arkadaşının belli bir yerden sonra ayakları yere basmaya başlıyor.Enid ise hala 'olmayası' işler peşinde koşup dolanıp durmakta ortalıkta.Vs...vs...Oyuncuların performansları da aslına bakılırsa gayet iyi.Ancak, filmin 2001 yılının en iyi filmlerinden biri olduğuna katılmam mümkün değil.Birçok sinema izleyicisini bayacağından eminim.Zira ben beğenmiş olsam da, filmin enteresan bir tarafının olmadığının da farkındayım...
arkadaşlar filmde Enid´in (Thora Birchin) söylediği ve koptuğu o müthiş parçayı az önce buldum..herkes dinlemeli ve uçmalı bu şarkıda:)'Buzzcocks - What do I get
* Ghost World *2001Y:Terry ZwigoffThora Birch(Enid), Scarlett Johansson(Rebecca), Steve Buscemi(Seymour) Harika bir *bağımsız sinema örneği.!Şu Amerikan bağımsızları bazen güzel filmler yapıyorlar bu da onlardan biri bence..Çok keyif aldım bu filmi izlerken..Bağımsız filmler insana çok şeyler verdiğini düşünüyorum mesela bir gece vakti sokakta yalnız yürürken sinema düşündüğümde bağımsız filmlerden sahneler ve kişiler gelir önce aklıma..Çünkü niye ? Bu filmler seyirciye yaranmak ya da parayı g*türmek için yapılmadığından samimi, doğal olurlar , izleyenler kendinden bişiler mutlaka bulur içinde..Yönetmenler hayatı tüm sadeliğiyle, olduğu gibi, abartmaksızın verirler..Aynı bu filmdeki gibi herkes mutlu olsun diye filmi iyi bitirmek zorunda hissetmezler..Gerçek hayatta nasılsa orada da öyle..Enid ve Rebecca liseden yeni mezun olmuş iki ergen kız ve film işte bu kızların sorunlarını işliyor..Aslında filmin esas kişisi Enid..Enid Rebeca’ya göre daha ne istediğini bilmeyen bir tip..Havalı ve biraz marjinal bi kız..Marjinal çünki toplumun değer yargılarına ve doğru bildiklerine göre davranmıyor..Giyinişi, konuşması, hareketleri çok rahat bir kız...Ama çok kararsız..Bir resim okulunda çizimlerde yapan bu kızın karşısına onun tam tersi birisi yani Seymour çıkıyor..Seymour kadınlarla konuşamayan pasif bir adam ve garip olan şu ki Enid böyle bi adama bağlanıyor ilerde..Aslında garip değil bence , çünkü her ikisi de ayrı karakterde olsa da asosyal..Toplumla uyuşamamışlardır daha doğrusu çevrede uyuşacakları kapasitede birini bulamamışlardır..Film bu saatten sonra hafif drama doğru kayar..Enid’in önce Rebeccayla sonra Seymourla yolları ayrılır..Rebecca iş bulup bir eve taşınmış ve kendini kurtarmıştır ama o Hala hayattan ne istediğini bilemiyor..Flm çizgi roman uyarlaması olduğu için görüntüler de ona yakın..(msl Seymour’un eski plaklarla dolu odası..bir de o ırkçı resim..)Film çoğu eleştirmene göre 2001in en iyi filmidir..Buna katılmasam da son 5 yılın en iyi birkaç bağımsızından biri olduğunu iddia edebilirim haddim olmayaraktan..Bağımsız sevenler kaçırmasın bu filmi..
filmin hikayesi yoktu bence sanat filmi diye adladırılan filmlerdendi heralde. bana göre hiç iyi değil verilen mesajlar güzel tamam ama 10 dkk kısa bir filmle gayet net verilecek mesajı 1:45 dkk bir mesaj için izlenmezki. ana karakter olarak Enid (Thora Birch) ne istediği bile belli değil. herkesi aptal gören bir kız ama ne istiyor belli değil.neye karşısın nasıl olmalı diyorsun Filmde; sürekli bankta oturup otobüs bekleyen yaşlı adamın sahnesi bnce çok şey anlatıyor..'Hayatımız beklemekle geçiyor' diyor bnce yönetmen..'bir anca önce otobüse(birşeyler yapmalıyız) binmeliyiz yoksa beklemeye devam ederiz' diyor.. demiş Li| _ Zé arkadaş ama bence burda verilen tek ve ana mesaj adamın sabır ve ısrarla beklemesi ve sonunda istediğine kavuşması enid de bunu görüp başka şehire gidip yeni hayata başlama hayalinin peşinden gitmesi ki neyden kaçıyor gidip yeni hayatında ne yapmak istiyor kimse bilmiyor. ona göre herkes salak yeni bir şehre gidip yeni bir hayata başlamalı buradakinde ne yaptın veya ne yapamıyorsun diye soruyorsun kendine çünkü yoktamam mesaj bu güzel yeni bir hayata başlamak için şehir değiştirmesini gerektiren birşey yok ortalıkta daha yeni liseyi bitirmiş bir kız hiç bir derdi tasası yok sadece milleti aşşağılamakla meşgul ne bilim dünyayı değiştiricem demiyor , kapatalizm düşmanlığı yok , çevrecilik yok v.b bir akım veya herhangibi bir görüşü yok sadece milleti aşşağılıyor o kadar ve bunu nereye giderse gitsin değiştiremez verilen mesajda bir acayip yanineyse kısacası benim görüşüm bu tarz filmleri hep pohpohluyorlar ama böyle mesaj için 2 saat bir şey olmadan geçiyor ve bana göre bu tarz şeyler kitap okunur ve iyice anlaşılır filmlerde biraz daha konulu ve görsel ve olaylı olmalı bence filmde geçen konuları 5 satırda özetleyebiliyorsan bana saçma geliyor bir daha eleştirmenler tarafından beğenilen ve içinde dram geçen bir şeyi izlemiyeceğim
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.