En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
antistone
10 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
22 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
muazzam bir film inanılmaz zaten böyle bir filmin bir benzeri yoktur herhalde özellikle ve özellikle fantastik film sevenleri oldukça tatmin edecek bir film emin olabilirsiniz sevmeyenler için ise yinede izlenebilecek bir film çünkü çokta eşine rastlanır bir film değil filmin kurgusuna ve oyuncularada tam puan veriyorum10/10
o akşam rüya bilmecesi’e gitmek istiyorduk ancak seansı ayarlayamadık bir türlü ve eragon’a gitmek zorunda kaldık.filmi henüz izleme fırsatı yakaladım ve açıkçası o akşam eragon’a gittiğimiz için mutlu oldum,ki eragon’u da pek beğenmemiştim.gael garcia ismini ve kısmen ilginç konusunu görünce insanda merak uyandırıyor ancak gerçekten film bittikten sonra,’şu iyiydi’ diyebileceğim bir özellik yok filmde.çok çaba gerektirmeyen roller vardı,bernal de rolüne doğasından kaynaklanan o sempatiyi eklemiş sadece.dikkati direkt çeken,sıkılmadan izlemenizi sağlayan bir senaryo,olay örgüsü yok bence.bunların yanında bazı sahneler cidden eğlenceli olmuş,ancak genel olarak baktığımızda pek beğendiğimi söyleyemem.
tammamen kötüydü sinema artık farklı bi yerlere geldi amerikan sinemasının popülistliğine karşı farklı yönetmenleri farklı filmlerine faszlasıyla saygı göstermeye basladık ki bu noktada cok saçma şeyler izliyoruz uzakdoğu sinemasının gereksiz örnekleri gibi bence asıl popü listlik bu
eğlenceli bir o kadar da zekice kurgulanmış bir film. zaten gael garcia bernal’in pedro almadovar’ın kötü eğitim filminden bu yana oyunculuğunu takdir ederim,zor bir rol değildi canlandıracağı karakter ama yine de başarılı performansını ekrana yansıtıyordu. abd vizesi olarak kabul edilen sil baştan’ın yönetmeni Michel Gondry’nin yine gerçekle hayal dünyasının içiçe girdiği keyifli bir film var karşımızda...
Film başta sıkıcı gibi gelmesine rağmen ilerliyen dakikalarda sıkıcı kelimesi anlamını yitiriyor.Ne sil baştanı kardeşim dalga mı geçiyorsunuz. Hangi insan evladı yapmış bu filmi işin ilginci birileri de izleyip beğenmiş tebrik ediyorum bu arkadaşların yorumlarını bir daha okumak istemiyorum. Bu filmin adını bir daha unutmayacağım neden mi ? Hiç bir filim bana bu kadar işkence yapmamamıştı.
bu film adeta görsel bir şölen... izledikten soora içinizi tatlı bir sıcaklıın aldıını hissediceksiniz... çünkü film çok içten ve samimi... gael garcia barnel ise yine döktürmüş, yine mükemmel iş çıkarmış... role bu kadar yakışan, rolü bu kadar iyi canlandıran başka biri daha olamazdı kanımca...filmi; bir michel gondry filmi olduunu unutarak izledim tesadüfen... yani onun başarılı sinema anlayışından etkilenmemiş ve 'eternal sunshine of the spotless mind' beklentisine kapılmadan filmi bitirdiim... ve filmin gerçekten büyüleyici etkisine bayıldım... daha soora filmin michel gondry’e ait olduunu hatırladıım da ona karşı hayranlııım iki kat arttı...büyük bir sinema adamı, özgün bir yönetmen olma yolunda bence emin adımlarla ilerliyor...dört dörtlük bir işe imza atmış...türk izleyicisini zorlayan bir anlatıma sahip olsa da izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum...
eğlenceli bir film ama her ne kadar karşılaştırmak istemesem de eternal sunshine’dan sonra michel gondry’nin yarattığı yüksek beklentiyle izlediğim için eternal sunshine kadar güçlü bulamadım. gondry’nin dezavantajı eternal sunshine’ın üstün başarısı. çıtayı o kadar yükseltti ki bundan sonra seyircinin gondry denince duyduğu yüksek beklentiyi karşılaması tahmin edilenden daha zor olacak gibi görünüyor. senaryoda bariz kopukluklar olduğunu düşünüyorum ancak film görsel açıdan gerçek bir şölen. animasyonlar mükemmel olmuş, insanı hem neşelendiriyor hem de kendisine hayran bırakıyor. gael garcia bernal stephane rolüne çok iyi bir seçim olmuş ancak charlotte gainsbourg için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. oyunculuğundan maalesef hiç haz etmedim. keşke yerine daha iyi bir seçim yapılsaydı. diğer oyuncular için de iyi seçimler yapılmadığını düşünüyorum. sanki bernal animasyonlarla birlikte bütün filmi yüklenmiş, geri kalan herkes ise figüran. filmin bir diğer dezavantajı ise fazla sürrealist olması, bu durum ve senaryodaki kopukluklar filmin içine girmeyi çok zorlaştırıyor. hangi sahnelerin rüya hangilerinin gerçek olduğu çok sefer anlaşılmıyor. filmde eksik bir şeylerin olduğu ise kesin, rüyaların adeta içine girip gerçekle bağlantıyı kuramamaktan keyif alan seyirciler olmuş ama ben aynı tadı alamadım. rüyalar bir süre sonra beni sıktı. stephane’ın rüyalarda yaşaması, hayallerini rüyalarda gerçekleştirmesi ise onun gerçek hayata uyum sağlayamamasını ve gerçek dünyada aradıklarını bulamamasını gösteriyor. kendisi gibi yaratıcı ve doğal bir kız olan stephanie’ye birdenbire aşık olması da bunlardan kaynaklanıyor. filmde rüyalarla ilgili beyan edilen görüşlerin ise neredeyse hepsi freud’un rüya teorisine dayanıyor. gondry’nin freud’tan ne kadar çok etkilendiğini görmek zor değil. uzun lafın kısası, science of sleep eternal sunshine’ın gölgesinde kalıyor, yaratıcılığı, animasyonları ve görselliğe gösterdiği özen nedeniyle izlenmeyi hak ediyor, piyasadaki filmlerden farklılığı ve cesareti onu hatırlanacak filmler arasına sokmaya yetiyor da artıyor ama kesinlikle daha iyi olabilirmiş dedirtmeyi de ihmal etmiyor.
akıllara zarar bi film mükemmel desem yinede az kalır türürün en iyisi desem abartmam film öyle bir içine alıyoki sizi(ben bir kaç hafta cıkamadım) neyse mutlaka izleyin derim
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.