Senaryosunu yazmanın yanı sıra müziklerini de Alan Howarth ile birlikte besteleyen korku sinemasının efsanevi isimlerinden John Carpenter'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Prince of Darkness”; Hristiyan dininin mitolojisindeki dogmalardan beslenen "metafizik" ile her ortam ve koşul da defalarca test edilerek bilimselliği kanıtlanmış "kuantum fiziği" teorilerinin, gerçek de asla mümkün olmasa da başarıyla harmanlandığı, bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, Carpenter'ın; "Halloween" (1978), "The Fog" (1980), "Escape from New York" (1981), "The Thing" (1982), "Christine" (1983) ve "They Live" (1988) gibi yapıtlarının yanında, biraz yavan kalmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Film, küçük metal bir kutuyu kavrayarak, gayrı ihtiyari bir biçimde elinden bırakmamaya çabalayan; yaşlı ve bitkin bir vaziyetteki Peder Carlton'ın görüntüleriyle başlar...
Ki, ertesi sabah yıllar önce hizmete kapatılmış olan tarihi kilisedeki odasına giren bir Rahibe (Betty Ramey); bilincini bir daha kazanamayacak bir şekilde yitiren ve o gün için Kardinal ile önceden ayarlanmış bir randevusu da bulunan Peder'in, hastaneye sevk edilmesini sağlamasının ardından, olaya dair tespit edebildiklerini Papaz'a (Donald Pleasence) rapor etmektedir...
***
Peder'in rahatsızlandığı odadaki masanın üzerinde, kendi el yazısıyla notlar aldığı bir günlük ile içinden irice bir demir kapı anahtarı çıkan söz konusu metal kutu bulunmaktadır...
Günlükteki notları okumaya başlayan Papaz'ın, "Uyku Kardeşliği" başlıklı sayfadaki; "Uzun zamandır uyuyan her kim ise, pek yakında uyanacaktır..." yazılı kısım dikkatinden kaçmadığı gibi kutudan çıkan anahtar da bir hayli dikkatini çekmiştir...
Bunun üzerine Papaz:
Fizik profesörü dostu Howard Birack'e (Victor Wong); "Sevgili Howard, Senin de ilgini çekebilecek, oldukça sıra dışı bir fenomen keşfettim... 'Çok acil'..." şeklindeki mesajı, bizzat Peder'i uzanmakta olduğu odasında bilincini yitirmiş vaziyette bulan Rahibe'nin eline vererek gönderir...
***
Mesajı alan Profesör, vakit geçirmeksizin Papaz dostunun yanına gittiğinde; hastanede hayatını kaybetmiş olan Peder'in günlüğünü, kendisine teslim eder ve bu konunun çözümü hususunda muhakkak kendilerine, yani Kiliseye yardımcı olmasını da ister...
***
Derken...
Papaz ile Profesör, yaşlı Peder Carlton'ın, sadece haftada bir kez yiyecek alışverişi için dışarıya çıkmak suretiyle kesintisiz otuz yıl boyunca yaşadığı; 16. yüzyılda İspanya krallığının desteğiyle inşa edilmiş olan "Uyku Kardeşliği" kilisesinin; metal kutudaki anahtarın kapısını açtığı, bodrum katına inerler...
İçinde farklı dillerde kaleme alınmış şifreler içeren büyükçe bir el yazması kitap ile içi yeşilimsi sıvı dolu yanar dönerli bir silindir barındıran bodrum katı öyle bir yerdir ki, varlığından; Katolik Hristiyan dünyasının yönetim merkezi Vatikan dahil, "Uyku Kardeşliği" tarikatı üyeleri dışındaki kimselerin haberi bulunmamaktadır...
Ölümünün yaklaşmakta olduğunu anlayan her bir tarikat üyesi Peder; kendisinden sonraki koruyucu varisine durumu, yazılı bir vasiyetname ile iletmektedir...
***
Çok geçmez...
Profesör kendi öğrencilerinden, Walter Fong (Dennis Dun), Kelly (Susan Blanchard), Mullins (Dirk Blocker) ve kısa süre içinde sevgili haline gelecek olan Brian Marsh (Jameson Parker) ile Catherine Danforth'u (Lisa Blount); yemeklerini yiyerek uykularını da uyuyacakları "Uyku Kardeşliği" kilisesinde, gönüllü olarak çalışmaları için seçmiştir...
Elbette kendilerine, Dr. Paul Leahy (Peter Jason), Frank Wyndham (Robert Grasmere), Susan Cabot (Anne Marie Howard), Etchinson (Thom Bray), Calder (Jessie Lawrence Ferguson), Lomax (Ken Wright) ve özellikle de "Kutsal Yazılar Analizi" üzerine teoloji doktorası yapmakta olan Lisa (Ann Yen) gibi değişik konularda uzmanlıkları bulunan başkaları da katılacaktır...
Ama yapılacak işlem konusunda, hiç birine bilgi verilmemiştir şimdilik...
Dakika 30...
Vizyona girdiği yıl sinema salonunda izlediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; rock müziğin önemli şahsiyetlerinden Alice Cooper'u sokak kaçkını olarak izleyecekleri, protez makyaj uygulamaları ile özel ve görsel efekt teknolojileri devreye sokulurken bolca "kan ihtiva eden", heyecan dozajının da giderek artacağı 72 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,