Şöyle bir silkinelim. Sonuçta "Amelie"yi alt edip 2002 yılında "En İyi Yabancı Film Oscar"ını almış bir filmden bahsediyoruz. Bosna Savaşı'na farklı şekilde ele alan filmlerden biri. Örneğin savaş ile özdeşleşen Saraybosna'nın o yıkık dökük atmosferi yerine, boş bir arazi var elimizde. En büyük başarı bu boş arazide, Sırp ve Boşnakları iki adamın şahsına indirgeyerek, ülkelerin yaşadıklarının özetini bu iki adamın film boyunca yaşadığı ve yaptığı pek çok şeyde bizlere sunmasıydı bana kalırsa. Hatta bu iki başrolün yanında üçüncü bir Boşnak var ki, o da tüm arada kalmışlığı, çaresizliği, umutsuzluğu ile, yine savaşı ve savaşın saçmalığından en derin şekilde etkilenmiş milyonlarca insanı iliklerimize kadar hissetmemizi sağlayan bir metafor adeta. Ve tabii hem filmde, hem de 90'lardaki savaşta yine çok kritik bir rolde karşımıza çıkan United Nations. Son olarak, tüm bu olanları izleyen ve dünyaya aktaran haberciler. Her aktör, dediğim gibi filmde adeta bireylere dönüşmüş olarak sunuluyor. Oldukça etkileyici. Pek çok çarpıcı diyalog geçiyor karşılıklı olarak.