En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
5 Kasım 2015 tarihinde eklendi
Şöyle bir silkinelim. Sonuçta "Amelie"yi alt edip 2002 yılında "En İyi Yabancı Film Oscar"ını almış bir filmden bahsediyoruz. Bosna Savaşı'na farklı şekilde ele alan filmlerden biri. Örneğin savaş ile özdeşleşen Saraybosna'nın o yıkık dökük atmosferi yerine, boş bir arazi var elimizde. En büyük başarı bu boş arazide, Sırp ve Boşnakları iki adamın şahsına indirgeyerek, ülkelerin yaşadıklarının özetini bu iki adamın film boyunca yaşadığı ve yaptığı pek çok şeyde bizlere sunmasıydı bana kalırsa. Hatta bu iki başrolün yanında üçüncü bir Boşnak var ki, o da tüm arada kalmışlığı, çaresizliği, umutsuzluğu ile, yine savaşı ve savaşın saçmalığından en derin şekilde etkilenmiş milyonlarca insanı iliklerimize kadar hissetmemizi sağlayan bir metafor adeta. Ve tabii hem filmde, hem de 90'lardaki savaşta yine çok kritik bir rolde karşımıza çıkan United Nations. Son olarak, tüm bu olanları izleyen ve dünyaya aktaran haberciler. Her aktör, dediğim gibi filmde adeta bireylere dönüşmüş olarak sunuluyor. Oldukça etkileyici. Pek çok çarpıcı diyalog geçiyor karşılıklı olarak.
Güzel ve anlamlı bir film kesinlikle; sonu itibarıyle yoruma da açık aslında günümüzde bildiğimiz gerçekleri anlatıyor tabi çarpıcı bir şekilde.Dar bir mekanda geçmesine ve yer yer sıkmasına rağmen beğendim ben ..
Bosnalı Yönetmen Danis Tanovicin bol ödüllü ilk filmi 'Tarafsız Bölge'de, Yugoslavya'daki savaş anlatılıyor. Bir sığınaktaki üç asker arasında geçen film, savaşın kazananları değil kurbanları olduğu gerçeği üzerinde hikayesini şekillendiriyor.Savaşlar sürüp giderken insan kim suçlu, kim haklı demekten alamıyor kendini. Filistinliler mi? İsrailliler mi? Hindular mı Müslümanlar mı? Sırplar mı Boşnaklar mı? Aslında kimin gözünden bakarsak diğer taraf suçlu. Tarafsız olmaksa neredeyse imkânsız? Böylesine bir konu üzerine tarafsız bir film çekmekse o kadar da imkânsız değil!'Tarafsız Bölge' (No Man's Land), yönetmeninin deyişiyle 'nefret ve uyumsuzluğun doğal olmadığını ve kesinlikle çözüm getirmediğini' anlatmayı amaçlayan, savaşlarda her iki tarafın da kurban olduğunu vurgulayan bir film. Bu da En İyi Yabancı Film dalında Altın Küre, Cannes Film Festivali'nde En İyi Senaryo ödülü alan ve Oscar'a da aday olan filmin tarafını belirliyor: Barış...!! Yaşam hakkı üzerine tek taraf tuttuğu, daha doğrusu 'tutmadığı' konu ise Barış Gücü. Konforlu ofislerinde güzel sekreterleriyle oturan büyük adamların,'Hepsi manyak' dedikleri küçük ülkelerin insanlarının yaşamları hakkında karar verme hakkı...! Tanovic'in ilk filmi olmasına rağmen hiç bir karesinde sırıtmayan 'Tarafsız Bölge', bir sığınakta sıkışıp kalan üç askerin yaşam savaşı etrafında Yugoslavya'da yaşanan dramı gözler önüne seriyor. Film savaşı kimin başlattığı ve aslında kimin haklı olduğu sorununa herhangi bir yanıt vermiyor, iki millet arasındaki bu kızılca kıyametin neden koptuğu ve neden bu kadar çok kan döküldüğüne dair derin tarihsel ve sosyolojik analizler yok; ancak Sırpların ve Boşnakların bir daha kolay kolay biraraya gelemeyeceğine ve ortak menfaat çatısı altında birleşemeyeceğine dair güçlü psikolojik deliller var. BM' güçlerinin bu olaya nasıl oyun gibi baktığı, orada bulunduğu süre içinde nasıl bir duyarsızlık ve "adam sendecilik" içinde olduğu kimi zaman komik, kimi zaman acıklı dokunuşlarla işleniyor. Filmde bir Fransız çavuş dışında kimse olayın gerçek yönüyle yani kısılıp kalmış çaresiz üç insanın derdiyle ilgilenmiyor: Milliyet, ego, iktidar ve politika ekseninde, Avrapa'nın orta yerinde çıkmış ama Avrupa'nın utancı olmuş; belirsiz ve neredeyse herşeyin mübah olduğu savaşın sözde kahramanlarına, medyaya da gereken cevabı veriyor yönetmen. Tanavic'in bu savaş karşıtı filminde rahatsız edici olan tek şey savaşı Türkiye'den izlemiş ve yüreği ağzına gelmiş bizler için "cani millet" olarak kodlanmış Sırpların yeterince "kötü" görünmemesi. Boşnaklara özgü mizah duygusu ile Avrupa soğukkanlılığı birleşince böyle oluyor demek ki; gerçi, tehlike geçmemişken Bosna hâlâ pimi çekilmiş bir bomba üzerinde hareketsiz yatmaya mahkumken, neyi ne kadar söyleyebilirsiniz ki? Yinede yönetmen birşeyler anlatmaya çabalamış bu yüzden takdiri hakediyor..Son olarak terör bir ülkenin kaderi olmamalı.Aydınlık,barış içinde bir dünya hayal olarak kalmamalı.Bize düşen birbirimize sıkıca sarılmak. Unutmayalım din,dil,ırk ,siyasi görüş vs.hepsi boş. Hepimiz doğup ölüyoruz.Tek gerçek insan olmak ve insan kalabilmek…SİNEMAKAFASI 10 / 8.0
Bir Boşnak ve bir Sırp asker savaş sırasında oluşan bir ortam sonucunda iki hattın arasında sıkışıp kalıyorlar. Biraz komik gibi görünse de savaş anını anlatan dramatik bir film aslında. İki askerin psikolojilerini ve o anki yaşadıklarını acı gerçekleri ortaya koyuyor.
Savaşı kim başlattı ? Sen başlattın, ben başlattım. Bunun bir önemi yok. Eğer ortada bir savaş varsa, suçluyu aramayı bırakıp öncelik o savaşı bitirmek olmalıdır. Savaşların belki siyasi olarak kazananı olsa da kaybeden hep insanlık olmuştur. Tepedeki adamlar oturduğu yerden emirleri verirler. Ama orada göğüs göğüse çarpışan, emirleri yerine getirmeye çalışan askerler kimsenin umurunda olmaz. İşte bu filmde de bu askerlere biraz olsun değinilmek istenmiş. Psikolojik olarak ne duruma geldiklerini görünce savaşı daha net anlıyoruz.
Çok karmaşık veya mükemmel bir kurgusu yok. Ama amacına ulaşmış, değinmek istediği konuyu trajikomik bir biçimde anlatmış bir film. Aynı zamanda En iyi yabancı film Oscarını da almış bu film, biraz kenarda köşede kalmış. Denk gelirseniz mutlaka izleyin. İyi seyirler... 7.7/10
savas hakkinda onemli seyler soyleyen, etkileyici bir film 'tarafsiz bolge'. (NOT: yine de Oscar'larda 'Amelie'yi geride birakmasina bir anlam veremedim)... (7/10)
savaşın anlamsızlığı üzerine bir film ancak bu kadar yapılabilirdi....özellikle UN askerlerinin geldiği ve olaya resmen fransız kaldıkları sahneler cidden traji-komikti..film üzerine şöyle iyiydi böyle güzeldi diye uzun uzadıya diye yazmaya gerek görmüyorum ama filmin sırf sonundaki insanın içini sızlatan son sahneyi görmeniz için gitmenizi öneriyorum...son zamanlarda vietnam üzerine ya da amerikan askerlerinin dünyanın başka yerlerindeki yaptıkları savaşlara bir alternatif olarak bosnada'ki savaş üzerine yapılan bu film değişik bir soluk katmış savaş üzerine yapılan filmlere...
yaa böyle kötü bir filme de bu kadar olumlu yorumlar yapılır mı be kardeşim. Sizin olumlu filmi öve öve bitiremeyen yorumlarınız yüzünden bu filme gittim arkadaşımla. Ne kadar basit bir film öyle, konu desen basit, filmin sone desen o da anlamsız. Yok habercilermiş de, habercilerin savaşın ortasında gelip nerdeyse barbekü partisi verecekler. Tek kelimeyle "değmez" bir filmdi. Burada olumlu yorum yapıp beni yanlış yönlendiren arkadaşların da hepsini .... öpüyorum ..
SAVAŞ KOMEDİSİ (!)Avrupa’nın ortak yapımlarından biri olan Tanovic in bu eseri konusundan da anlaşılacağı gibi Bosna-Sırbistan savaşının hararetli günlerinde tarafsız bir bölgeye düşen iki taraf temsilcilerinin traji-komik öyküsünü anlatıyor ve yönetmen bu ilk filmiyle büyük bir övgüyü hakediyor Filmde savaş esnasında küçük bir bölgede yaşanan olaylar çok güzel anlatılmış.Gerçekten muhteşem bir senaryo...İzlerken gerçekten bir yaşam öyküsü izliyormuşsunuz gibi çakılıyorsunuz koltuğa.Tam bir savaş filmi değil tabiiki ama savaşın gereksizliği çektirdikleri ve hatta gülünçlüğü çok derin betimlenmiş. Bir de anlatılan olaylar...Sırp gözüyle Boşnak gözüyle,BM gözüyle ve-bize yansıyan- medya gözüyle 4 bir yandan sarıyor ve filmden sonra insanda bir memnuniyet duygusu oluşturuyor.Filmin oyunculukları gerçekten göz doldurur nitelikte.Başta Branko Djuric ,Tchiki karakteriyle seyirciyi büyülemeyi başarıyor.Diğer oyuncular da üzerlerine düşeni fazlasıyla yapmışlar.Film çoğu yönüyle başyapıtlık sınırlarını zorlarken Akademi de yapıtı adaylıkla onurlandırarak bizzat bunu kanıtladı... Hoş bir yapıt...KaçırmayınBol sinemalı günler
Yorumları okumak küsel oluyo.Ama baazan garip şeyler görmüyo da diilim.Ben de bu hoş curcuaya katıliim dedim.Bi defa bu filmin yılın en iyilerinden olduu kesin.Ama her yorumda "Amelie" ile karşılaştırılmasını anlamış diilim.Bu film,yeni ve hoş bir savaş tarzı yakalamış,fakat seyrederken kaç kişinin ağzını açık bırakmış,kaç kişiye "işte, gerçek sinema sanatının gücünü gösteren nadir filmlerinden biri" düşüncesini verebilmiş acaba?Amelie yalnız bu senenin iyilernden diil.Sinemada yepyeni bir anlatım özelliine sahip,müthiş komik,zihinlere saplanan bir baş yapıt.Oscarlarda ne olduu kimsenin umrunda diil tabi,ama Fincher'ı,Jeunet'yi, Nolan'ı biz zaten paylaşmayız.
bir savaş ancak bu kadar yalın ve etkileyici anlatılabilirdi.bravo danis tanovic!!!! muhteşem bi son!! insanı derinden etkileyen ve şoke eden bir final.özetle HARİKA
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.