En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
simge grande
3 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
8 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
oyuncular minimal mimiklerle çok şey anlatmış. filmin temposundan bahseden herkes başlarda sıkıldığını dile getirmiş ama açıkçası ben sonda sıkıldım. başta bir şeyler oldu olacak sanıyorsunuz ama sona doğru film çok alakasız bir yola giriyor yavanlaşıyor bunu izlemeye mi geldik biz demeye başlıyorsunuz. sonny'nin intiharı beni çok etkilese de sonrasında gerçekleşen çoğu şeyden pek etkilenemedim. babasındaki değişim göz yaşartıcı olsa da normaldi , olması gerekendi
ön yargıların, ırkçılığın, hataların , sevgisizliklerin neden olduğu yaşam içinde tahmin edilemeyecek rastlantıların ve dönüm noktaların üzerine kurulu etkileyici, ders niteliğinde bir film..Health Ledger ' i oldukça genç haliyle kısa ama müthiş bir performans ile izliyoruz.Hayattan çok erken ayrıldığını düşünerek onu özlüyoruz.
Halle'nin oscarı hakettiğine inandığım bir diğer filmi daha. Filmin konusu baskı altında yetişen bir babanın aynı baskıyı kendi oğluna uygulaması ve hüsran bir sonuçtan sonra kendine farklı bir yol çizmesi. Ancak bu konunun içinde öyle ağır eleştiriler yapııyor ki hayata dair. Irkçılık bunun başında geliyor.
Tam adına uygun bir film kesişen başlar sıkıcı ama sonradan biraz hareketleniyor,oyunculuklar çok güçlü halle berry başta tabiki finali daha etkileyici olmalıydı.Dram yönü çok ağır basıyor ve filmin içindeki tüm hareketler neredeyse doğal bu da filmi güzelleştiriyor,izlenir
Irkçılık eleştirisinden ziyade bu eksende bir hikaye anlatıyor Monsters Ball.Öyle çok sert cümleler kurmuyor,tahliller yapmıyor ama bir film olarak işini iyi yapıyor.Oyunculuklar üst düzeyde.Temposu bazı seyirciler için çok ağır gelebilir.Bu da klasik Hollywood yapımlarından olmayışının bir getirisi.
İzlenmesine izleniyor ama kendine hakaret edercesine konusundan sapıp saçma bi seyirliğe dönüşüyor.Yinede Halle Berry iyi oynamış, boş vakit değerlendiricisi türünde dram olmayasıca bir dram.6/10
Filmi heath ledger için izliyordum o yüzden konsantre olamadım.Hep joker rolü geldi aklıma nasıl ölür böyle bir aktör falan diyordum içimden.Filmin yavaş temposuna birde heath ledgerin filmde intihar etmesi eklenince filmi yarıda bıraktım.
Filmle ilgili yorum yazmadan önce, genelde başkaları ne düşünmüş, filmi nasıl bulmuşlar okurum. Hatta bununla da yetinmeyip profesyonel anlamda eleştiri niteliğine sahip yazıları da okurum bulursam. Elbette ki bir sanat eserinden, sinemadan, dileyen istediği sonucu çıkarır; kimi beğenir kimi beğenmez, çok normaldir. Monster’s Ball için de aynını yaptım, okudum yazılanları izleyenler neler düşünmüş diye. 'Film hakkında görüş bildirme' olarak nitelenemeyecek bazı çapsız ve cahilane yorumlar (!) bir kenara genel olarak beğenilen bir film Monster’s Ball. Kesinlikle ben de beğendim filmi...Monster’s Ball’ın benim beğendiğim en güzel yanından biri anlattığı sıradan fakat bir o kadar da sıradışı hikayesi. Dİğeri de oyuncuların ve özellikle de Billy Bob Thornton’la Halle Berry’nin performansları. Thornton’un tecrübesi ve yeteneği elbette ki tartışılmaz ancak karşısında oynayan Berry, itiraf etmek gerekir ki hiç de Thornton’dan aşağı kalmıyor. Daha önce de Halle Berry filmleri izlemiştim ama hiç buradaki kadar iyi oynadığına şahit olmamıştım (belki Things We Lost in the Fire bu kadar iyi oynadığı filmlerinden biri)...Aslında film gerçekten de çok güzel olmasına rağmen, itiraf edeyim ilk 40 dakika epeyce sıkıldım ağır tempodan. Ne zamanki Hank Grotowski acı bir olay yaşadı (evet bence de saklı kalmalı izlemeyen için) ve emekli olmaya karar verdi, o andan sonra filmde ciddi bir hareketlenme oldu. Sadece hareketlenmekle kalmadı film, benim açımdan bir o kadar da sürükleyici olmaya başladı...Gerçekten de hikayesiyle ve oyuncularının performanslarıyla izlenmesi ve dahası arşive alınması gereken bir film Monster’s Ball. Benim tavsiyem bu yönde ancak izleyip kendiniz karar da verebilirsiniz kuşkusuz :)))
Konuşmadan sadece bakışlarla çok şey anlatan bir final. Dondurma yerken sevdiği erkeğin kimliğini tam olarak deşifre eden kadın tek bakışla tüm ilişkisini sil baştan gözünün önüne getiriyor ve nelerden vazgeçerek kendisini sevdiğini anlıyor. 'olduğu için' sevgi değil, 'olmana rağmen' sevgisini anlatan harika bir film. Oyunculuklar harika. Nefis bir sevişme sahnesi var; birçok filme örnek olabilir. Hiç sakınmadan sadece haz amaçlı ve sanki orada seyirci yokmuşçasına gerçekleştirilen bir sahne. Ve filmin duygusal bütünlüğü için çok gerekli. Adamın oğlunun ölümü ise çok sert. Sanki babasını değil seyirciyi cezalandırıyor gibi. İntiharı gereksiz bulan eleştiriler için şunu söyliyeyim: Major depresyon insana her şey yaptırabilir. Ölüm duygusuyla dolu bir insan intihar için hazırlık bile yapar. Anlatımda bir abartı göremedim. Her sahnesi düşündürücü, iyice analizlenirse umut dolu çıkarımlar yapılabilecek bir küçük başyapıt.
filmin müzikleri hoşuma gitti.pek bir konusunu yok aslında.olaylar çok basit.bi de çocuğun neden intihar ettiğini anlayamadım.en kötü ihtimal evden kaçarsın.böyle basit bişey için intihar edersek ohoooooooooo
bence o kadarda kötü değildi,ismi gibi birbirlerinden uzak insanların bi şekilde hayatlarının bi yerde kesiştiği ve hale bery ninde harika oyunculuğuyla zirveye çıktığı bir film,izlenmeye değer..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.