Senaryosunu da...
Lori Nelson Spielman'ın aynı isimli romanından (2013) uyarlayarak kaleme alan Adam Brooks'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Life List"; zaman öldürmelik TV filmleri kıvamındaki bir "rom com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
Oldukça düşük bir bütçe ve emekle çekildiği hemen her halinden belli olan bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Öğretmenliği bırakarak...
Yeniden nükseden kanseri nedeniyle hayatını kaybeden annesi Elizabeth Rose'un (Connie Britton)...
Kurucusu olduğu Rose Kozmetik firmasında...
Pazarlama müdürü olarak çalışan...
Ve...
Üniversite eğitimini Steve Jobs misali yarım bırakarak...
Bir plakçı dükkanında görev yapan erkek arkadaşı Finn (Michael Rowland) ile takılan Alexandra "Alex" Rose (Sofia Carson)...
***
Bir masanın etrafında oturmuş...
Erkek kardeşleri...
Lucas (Dario Ladani Sanchez) ve Julian (Federico Rodriguez) ile onların eşleri Zoe (Marianne Rendón) ve Catherine (Rachel Zeiger-Haag) ile beraber...
Elizabeth'in...
Birlikte hazırladıkları vasiyetnamesini...
Kendilerine okuyacak olan...
Genç avukat Brad Ackerman'ı (Kyle Allen) beklemektedirler...
***
Ancak...
Dakikalar henüz 16'yı gösterirken...
Hem geleneksel üslubumuz...
Hem de izlediğimizin...
Vakit kaybından öte bir şey olmadığını fark etmemiz...
***
Ve üstelik de...
Her ne kadar izlenilmesini kimseciklere...
Kesinlikle önermeyecek olmamıza rağmen...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Burada noktalarken...
***
İzlemeniz halinde de...
Gereksiz bir anne fantezisinin yol açacağı olaylar silsilesinden öte hiçbir şey ifade etmeyen filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; 107 dakikalık boş bir anlamsızlığın daha bekliyor olacağını da belirterek...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,