Senaryosunu Jillian Jacobs ile Chris Roach kaleme alırlarken...
"Happy Death Day" (2017) ve "Happy Death Day 2" (2019) den de tanıdığımız Christopher Landon'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Drop"; gizemini sonuna kadar koruyan, romantik bir suç draması olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
11 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek...
Brüt milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşmasına ilaveten...
Yapımcıları arasında...
Sağlam senaryonun kokusunu almaktaki ustalığıyla tanınan Jason Blum'nda yer aldığı bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Kendisine...
Fiziksel şiddet uygulayan kocası Blake'in (Michael Shea) ölümünden sonra...
Chicago'lu bir terapist olarak yaşamını sürdürmeye devam eden Violet Gates (Meghann Fahy)...
***
Üç aydır...
Bir flört uygulaması aracılığıyla tanışıp görüştüğü fotoğrafçı Henry Campbell (Brandon Sklenar) ile ilk kez Palate adlı seçkin bir restoranda...
Akşam yemeği için buluşacak...
Geçen bu süre zarfında da 5 yaşındaki oğlu Toby Gates'e (Jacob Robinson) evde...
Violet'ın küçük kız kardeşi Jen Gates (Violett Beane) refakatçılık yapacaktır...
***
Derken...
Çok geçmez ve atladığı bir taksi ile restorana varan Violet...
Telefonuna gönderdiği mesajda...
Henry'nin bir 10 dakika gecikeceğini belirtmesi üzerine...
Doğrudan kendilerine rezerve edilen masa yerine...
Partneri gelinceye kadar bara geçip oturmayı tercih eder...
***
Ve orada hiç tanımadığı...
Restoranın diğer konuklarından Richard (Reed Diamond) ve çalmaya ara verip barmen Cara'dan (Gabrielle Ryan) içkisini almaya gelen...
Aynı restoranın çapkın piyanisti Phil (Ed Weeks) ile...
Ayak üstü sohbet eder...
***
Ardından da...
Halen randevusuna yetişemeyen Henry'den gelebilecek mesajı kontrol etmek amacıyla...
Telefonunu kontrol ederken kendisine...
Anında reddedeceği...
Fotoğraf paylaşmak isteyen bir "digiDROP" mesajı gelir...
***
Ama...
Kabul edilmemiş olmasına rağmen...
Fotoğraf paylaşmaktaki ısrarını sürdüren digiDROP uygulaması...
Bu kez de...
"Hayatının en iyi gecesi" yahut da "Hayatının en kötü gecesi" şeklindeki seçeneklerle...
Tacizine devam ederken...
***
Nihayet...
Henry'de çıkıp gelir...
Ve böylelikle de...
Kendilerine servisi Matt'in (Jeffery Self) gerçekleştireceği...
Yeni bir mesaj daha gönderen gizemli digiDROP'çu da Violet'a...
Bir an için bile olsa vaz geçmek şöyle dursun...
Tacizini sürdürmekte kararlı olduğunu...
Açıkça ortaya koymaktan da asla geri durmaz...
***
Böyle olunca da...
Violet ile konuyu kendisine de açtığı Henry...
Restorandaki herkesi...
Birer birer gözden geçirmeye başlar...
***
Ve sorumlunun...
Ellerindeki telefonlarla oynayan...
Bir kaç mezuniyet kutlaması yapan genç olduğunu farz ettiklerinde de...
Violet ziyadesiyle rahatlasa da...
***
Tacize devam eden digiDROP'çunun...
"Sen harika bir akşam geçirirken ben :("
Ve diğer mesajları da ardı ardına...
Gelmek de hiç de gecikmezken...
***
Durumdan iyice tedirgin olan Violet...
Telefonunda da yüklü bulunan kamera sistemiyle...
Evindeki bütün odaları teker teker dolaştığında...
Suratında maske ve elinde silah olan bir adamın (Benjamin Pelletier)...
Kendisine el sallamakta olduğunu görür...
***
Üstelik de aynı adam...
Veya Violet ile Henry'nin masalarını rahatlıkla izleyen restorandaki bir ortağı aracılığıyla kendisine...
Son derece tehditkar tarzda...
"Çeneni kapalı tut..."
***
Ve...
Telefonunun tamamen kopyalanmasının yanı sıra...
Oturdukları masa ve tuvaletler dahil...
Restoranın dört bir yanına...
Çok önceden dinleme ve görüntüleme cihazlarının da yerleştirilmiş olması nedeniyle...
"Eğer polisi ararsan oğlun ölür"...
Şeklindeki mesajları da yollamışken...
***
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...
Burada noktalayacağız...
Dakika 30...
***
Bir yandan Violet'ın içine düşürüldüğü durum...
Diğer yandan da bu duruma sebep olan faillerin kimlikleri de tamamen berraklaşırken...
Ters köşe pek çok sürprizi de bünyesinde barındıran filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; başarılı görsel efekt ve yeşil perde teknolojileriyle de desteklenilmiş...
Heyecan ve gerilimin hız kesmeden devam edeceği, 65 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Bu, 2 yılı aşkın bir süredir katılmaya çalıştıktan sonra yeni Dünya Düzeni, Illuminati'ye nasıl katıldığım konusundaki ifadem ama dolandırıcılar birkaç kez para aldı. Illuminati'ye çok uzun zamandır katılmak için arıyorum, ama dolandırıcılar bu yılın başlarına kadar paramı almaya devam ettim Lord Felix Online ile buluştum ve onun için her şeyi açıkladım ve büyük üyenin başlamasını tavsiye ettim ve büyük üye için dünya siparişine başlaması için ödeme yaptım ve online olarak 1000 ABD Dolar'ım alacaktı. Aylık ABD Doları, çok mutluyum! Ve Lord Felix'in iyi işini yaymaya söz ver. Bugün yeni Dünya Siparişi Illuminati'ye katılmakla ilgileniyorsanız, paranızı katmanıza yardımcı olmak için paranızı alması için dolandırıcıları kabul etmek yerine bugün Lord Felix ile iletişime geçin, e -posta Illuminatiofficial565@ veya WhatsApp +447918641801 aracılığıyla iletişime geçin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.