Hesabım
    Sevmek Yüzünden
    Ortalama puan
    2,6
    8 Puanlama
    Sevmek Yüzünden hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.069 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    16 Eylül 2024 tarihinde eklendi
    "Senaryosunu da, Seçil Çömlekçi ile birlikte kaleme alan Ahmet Kapucu'nun yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu 'Sevmek Yüzünden'; (tanıtım bülteninde öyle nitelendirilmesi nedeniyle, bizim de itirazsız kabul ettiğimiz) bir 'rom com (romantic comedy)' olarak geliyor karşımıza..."

    Der demez...

    ***

    Ardından da...

    Yine her zamanki gibi...

    Klasik ikinci paragraf kalıbımızla yorumumuza...


    "Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filme...

    Biraz daha yakından bakalım..."


    Diye devam etmeyi de...

    Yine çok isterdik...

    ***

    Eğer...

    Adını ilk kez duyduğumuz (?) başroldeki Ayça Ayşin Turan ile...

    Vaktimizi TV dizileriyle harcama lüksüne sahip olmadığımız için isimlerini bilmediğimiz diğer hanım kızlar...

    Hollywood ve bağımsız (indie) Amerikan filmleri ile İskoçya ve İrlanda dahil genel anlamdaki İngiliz sinemasında...

    Kesinlikle izin verilmeyecek biçimdeki bir İngilizce ile...

    "Cümle içindeki bazı kelimeler" ve o "kelimeler içindeki kimi harfleri" yutarak...

    Ziyadesiyle "lümpen ve yapmacık bir sokak ağzı" ile Türkçe konuşmaya başlamamış olsalardı...

    ***

    Bizde böylelikle...

    Daha ilk 5 dakika içinde pes ederek...

    Ne söylendiğini doğru anlamak amacıyla kulaklıkla izlediğimiz bu filmi...

    Hem seyretmeyi hem de yorumlamayı...

    Kesmek mecburiyetinde kalmazdık...

    ***

    Bugüne kadar...

    Yine bu türdeki aymazlıklar sebebiyle en az yüz kez ifade ettiğimiz gibi...

    Bir kez daha belirtelim...

    Ve...

    İşaret edelim ki...

    ***

    Bir filmin senaryosu yahut da hikayesi ne kadar iyi olursa olsun...

    Onu ayakta tutan temel unsurların başında...

    Bizzat oyuncu kadrosunun kendisi gelir...

    ***

    Elbette bu durum...

    Seslendirmelerin sonradan yapıldığı...

    "Yeşilçam" sineması döneminde son derece farklıydı...

    ***

    Ve...

    Sırf o yüzden de...

    Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Ayhan Işık, Cüneyt Arkın, Kadir İnanır, Tarık Akan, Yılmaz Güney ve diğerlerinin...

    Gerçek hayatlarında...

    Yıldız Kenter ve Müşfik Kenter kadar pürüzsüz Türkçe konuşmaları gerekmiyordu...

    ***

    Hatta hiçbirimiz...

    Televizyonun da yaygın olmadığı o yıllarda...

    O yıldızların çoğunun...

    Nasıl konuştuklarını dahi bilmezdik...

    ***

    Zira bu iş...

    Onların yerine dublaj profesyonellerince halledilmekteydi...

    ***

    Ama...

    Gel zaman git zaman içinde üniversitelerin...

    Konservatuvar ve sahne sanatları bölümlerinin yaygınlık kazanması nedeniyle biz...

    Artık bu hizmete de gerek kalmadığını düşünürken...

    ***

    Aynen işyerinde...

    Makine mühendisi yerine marangoz...

    Elektrik teknisyeni yerine de nalbant kullanmanın mahsuru bulunmadığı kanaatindeki "müflis patronlar misali" casting direktörleri ile onlara ayak uyduran yönetmenler sayesinde halen...

    En azından seslendirmesi dört dörtlük sinema filmlerine değil de...

    Kadıköy Salı Pazarı'nda yapılan sokak röportajlarını andırır tarzdaki kurgulara maruz bırakılabiliyoruz...

    ***

    Şimdi diyebilirsiniz ki...

    "Peki...

    Mektepli olmayan o oyuncular aç kalıp taş mı yesinler?"

    ***

    Elbette hayır...

    Zaten onlara da...

    Saçma sapan TV dizilerinde...

    Yeterince rol veriliyordur diye tahmin ediyoruz...

    ***

    Bizim vurgulamaya çalıştığımız husus...

    Sinemadan uzak durmaları...

    ***

    Dolayısıyla da...

    Ne anlatıldığını bilmediğimiz gibi merak da etmediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Yıldız Kültür ve varsa öteki mektepli oyuncuları da tenzih etmek suretiyle, kesinlikle önermek ahmaklığında bulunmayacağımız...

    99 dakikalık gereksiz bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Zümrüt Tuğçe Esen
    Zümrüt Tuğçe Esen

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    28 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
    Seyirciye anlatım cok sıkıcı ve itici bir klişe malesefki. Film çok uzun ama replikler cok klasik. Degisik ve çekici bir nokta cok üzücü ki yoktu. Klasik bir romantik komedinin icine aldığı kadar dahi olay çekmedi malesef. Ezgi Şenler'in role girmesi dışında bir değerlendirme yapmak pek mümkün değil.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top