Ortalama puan
4,2
1188 Puanlama
Düşler Ülkesi hakkında görüşlerin ?
3,5
5 Ocak 2025 tarihinde eklendi
Gerçek olaylardan esinlenilen senaryosunu, Allan Knee'nin "The Man Who Was Peter Pan" (1998) isimli tiyatro oyunundan uyarlayarak David Magee'nin kaleme aldığı ve Marc Forster'ın da yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Finding Neverland"; biyografik tarzdaki bir drama olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, aday gösterildiği 6 Academy Ödülü kategorisinden sadece birisini alabilmesinin yanı sıra...

25 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek...

Brüt 116.8 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşmış olan...

"Romantik zarafet ile hüznün" hakim unsurlar olarak bir arada sunulduğu kurgudaki bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Tarihler 1903 yılını gösterirken...

Charles Frohman'ın (Dustin Hoffman) Londra'daki tiyatrosundaki davetliler...

Sir James Matthew Barrie'nin (Johnny Depp) son oyunu "Küçük Mary"nin galası için salondaki yerlerini alırlarken...

***

Bizzat Barrie'nin kendisi ise...

Oyununun izleyici üzerinde...

Adete soğuk bir duş etkisi yarattığını fark etmek de...

Çok da gecikmeyecektir...

***

Neyse...

Ertesi sabah...

Bu başarısızlığı hazmederek atlatma aşamasındaki Barrie...

Karısı Mary Ansell Barrie'yi de (Radha Mitchell) davet ettiği Kensington Gardens adlı parka...

Elindeki çalışma defteriyle bir başına gitmek zorunda kalırken...

***

Evdeki yardımcı kadın Emma'da (Kali Peacock) kendisine...

Gezmeye çıkartacağı köpeği Portos ile...

Oyununa ilişkin olumsuz eleştiri kısmının makasla kesildiği günlük gazeteyi de teslim eder...

***

Parka vardığında da Barrie...

Kocasını çene kanserinden kaybeden...

Dul Bayan Sylvia Llewelyn Davies (Kate Winslet) ve oğulları...

George Llewelyn Davies (Nick Roud), Jack Llewelyn Davies (Joe Prospero), Peter Llewelyn Davies (Freddie Highmore) ve Michael Llewelyn Davies (Luke Spill) ile karşılaşarak...

Kendileriyle tanışır...

***

Ki...

Barrie ile Llewelyn Davies ailesinin fertleri arasındaki bu buluşmaların dozu...

Oğlanların oyun arkadaşı olarak gittikçe artarken...

Karısı Mary'de onlar ile Sylvia'nın annesi Bayan Emma du Maurier'i (Julie Christie)...

Bir akşam yemeğinde...

Evlerinde ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyar...

***

Böyle olunca da...

Yani Barrie...

Gününün büyükçe bir kısmını...

Sylvia ile çocuklarına ayırmaya başlayınca...

***

Aynen yakın dostu...

Sir Arthur Conan Doyle'un da (Ian Hart) suratına karşı açıkça ifade ettiği şekilde...

Yakın çevresindeki insanlar Barrie'nin...

Bir gün kendisini...

Anlata anlata bitiremediği "Düşler Ülkesi"ne götürmeye söz verdiği Sylvia'yı...

Karısından daha çok gördüğü düşüncesine...

Kapılırlarken...

***

Çocuklar ile de...

Nasıl vakit geçirdiğine dair akıllar da...

Değişik şüpheler oluşturur olmuştur...

***

Ancak...

Bu söylentilerin hiçbirisine aldırış etmeyen Barrie...

Kara sevdaya tutulduğu apaçık bir biçimde ortada olan Sylvia...

Ve çocuklarını kaptığı gibi...

Kent dışındaki...

Artık kullanmadıkları sayfiye evine götürerek yerleştirir...

***

Ardından da...

Karısı Mary ile Sylvia'nın annesinin tüm karşı koymalarına rağmen ziyaretlerini...

Ziyadesiyle sıklaştırmaktan da çekinmez...

Dakika 46...

***

Çocuklarıyla birlikte seyredebilecek film arayan ebeveynlere gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; efsanevi "Peter Pan" oyununun (1904) doğuş öyküsünün, akıcı bir dil ile anlatıldığı...

60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,
3,5
7 Ağustos 2012 tarihinde eklendi
Kadrosuna ya da öykünün dokunaklı yapısına kanmadan,soğukkanlı bir şekilde değerlendirildiğinde,ne istediğini bilen bir yönetmenin elinden çıkma,güçlü oyunculuklarla dolu ''iyi bir film'' sadece.Abartmamak gerektiğini düşünüyorum.
4,0
2 Şubat 2007 tarihinde eklendi
'ilk bebek ilk kez güldüğünde,gülüş binlerce parçaya ayrıldı, hepsi sekmeye başladı...ve perilerin başlangıcı bu şekilde olmuş oldu.' bu periler hiç büyümeyen çocuklara masallar getirdiler açık pencerelerden ve aydınlattılar o ilk bebeğin gülümsemesine inanan çocukların karanlık odalarını. karanlık odalarımızı aydınlatan masallardan biri daha. bir çocuğun rüyası kadar sade, temiz, içten ve büyümek istemeyen bir masal; büyümek istemediği için de sizin hiç istemediğiniz bir yerde bitiveriyor. dur diyorsun, daha sürsün istiyorsun, ellerini uzatacak oluyorsun; ama boğazın düğümlenmiş olduğu için söylemiyorsun söyleyeceklerini, sadece izlediğin rüya kadar sade, temiz ve de gerçekten içten göz yaşların süzülüveriyor yanaklarından. sonra gözlerini kamaştıran bir beyazlık yüzüne yansıdığında bu aydınlığın sizi şimdi alıp 'neverland'e taşıyacağını ve aslında rüyanın bitmediğini zannediyorsunuz, şimdi o göz kamaştırıcı aydınlıklar soluklaştığında hayallerin şehrine süzülecek ve sevineceksiniz. lakin o da olmuyor göz yaşlarından birşey eksiltmeyecek bir 'the end' yazısı ve dudağınızdan süzülen iki kelimeyle kalakalıyorsunuz,kendi dünyanızda... inanmak kelimesinin bir kez daha ve bu kez en güzel $ekilde aktarildigi büyü gibi bir film. ba$tan sona, her$eyiyle tam anlamiyla ba$arili. hepimizin perilerimizi unuttugumuz, neverland’imizi iyice kaybettigimiz bu zamanda ba$liba$ina umut ayni zamanda. içinde bulundugumuz onca soguga, onca yapayliga ragmen eminim herkesin içini yeniden isitabilecek yetide. ne söylesem az bu film için. seyrederken ve sonrasinda gülmek, aglamak, inanmak, sevmek, kisacasi ya$amak uzun zamandir böylesine anlamli olmami$ti. yedinci sanat’a katilmasindan çok mutluluk duydugum ba$yapit... bir sahnede karisi kendi yatak odasina, bariie kendi yatak odasina girmek uzere kapilarini acitiklarinda karisi normal bir oda ile, bariie ise bir hayal dunyasi ile karsilasiyor. sadece saniyeler suren bu sahne filmde beni benden aldi goturmüştü
5,0
10 Ekim 2010 tarihinde eklendi
Harika bir dram olmuş. Forster, oyuncularının gücünü iyi kullanmış.
4,5
10 Haziran 2008 tarihinde eklendi
Çok güzel bir filimdi. Sizi bambaşka bir dünyaya taşıyor. Aslında o yer olmak istediğiniz bir yer...
5,0
17 Temmuz 2010 tarihinde eklendi
Mükemmel bir film..Bu kadar etkileyici olacağını hiç tahmin etmemiştim..Filmde öyle sahneler varki hepsi ayrı bir anlam,ayrı bir duygu yüklü..Gerçekten harika..Johnny Depp ise her zaman olduğu gibi..Büyük usta bizi hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmıyor..Kate Winslet faktörünüde unutmamak gerekir tabiki..10/10
3,5
1 Ağustos 2007 tarihinde eklendi
Daha iyi olabilirdi.Ama Depp i izlemek bambaşka bir şey
4,0
2 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
sonlarına doğru gözümden yaş eksik olmadı.. hiç sıkılmadan,sonuna dek yüzümdeki tebessümü keybetmeden izledim bu masalsı filmi... jonny deep olsun,kate winstlet vb. olsun işerini çok iyi yapmış ve böyle güzel bir film ortaya cıkmıs.. .. seyredeğer bir film...saygılarımla...
4,0
3 Ağustos 2006 tarihinde eklendi
İlk başlarında çok sıkıcı bir film olacak izlenimi veriyor, johnny depp in hayal dünyasında canlandırdığı fantastik öykülerle dolu bir film heralde diye düşünüp sıkılmaya kendinizi hazırlıyorsunuz, ancak hikayenin gelişimi ve duygusal yoğunluğun artmasıyla daha etkileyici hale gelmeye başlıyor, sonunda da izlemeye fazlasıyla değermiş dedirtiyor. Bence Kate Winslet ve Julie Christie rolleri değişselermiş çok daha güzel bir film olabilirmiş. İlgi gösterilmeyen eş rolüne soğuk yüzlü kate, ilgi gösterilen kadın rolüne de julie çok daha uygun olurdu, julie duygusal sahnelerde mimiklerini kullanmada ayrıca daha başarılı (7,5/10).
4,0
2 Eylül 2007 tarihinde eklendi
peter pan gibi çok güzel bir eserin nasıl ortaya çıktığını görmek açısından güzel olmuş ama daha iyi olabilirmiş dedirtiyor insana.oyunculuklar,kurgu,yönetim övgüyü hak ediyor peter pan ı sevip merak edenler izlesinler bence.
4,0
18 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
Kate Winslet'in beni büyülediği filmlerden bir tane daha.Ben çok beğendim.
3,5
28 Eylül 2010 tarihinde eklendi
İnanmanın önemi ve hayalgücü vurgusunu fazlaca hissettiriyor.Hem çocukların hemde yetişkinlerin etkilenebileceği ender filmlerden..Her masal,aslında biraz gerçektir.7/10
4,5
8 Haziran 2009 tarihinde eklendi
Çok, çok dokunaklı bir film. İzlerken buruk sevinç yaşatıp, sonunda iki damla gözyaşıyla huzurunuzdan ayrılıyor. Oyunculuklar harikaydı, yaşına göre Freddie Highmore da harikulade oynamış. Son sahnesi taktire şayan.Müzikleri de çok güzel.10/9
3,5
28 Şubat 2005 tarihinde eklendi
İlk yarısı baydı ama ikinci yarısı ayılttı.J.Deep’i gerçekten çok beğenirim ama çok donuk oynamış.Aslında her filminde bu donukluğunu görüyoruz ama bu filmde daha bi battı gözüme.Çok karizmatik ama değişik rolleri hep aynı adamın oynadığı belli oluyor!Neyse,hastası olnalar kızmasın çünkü ben de severim kendisini.7/10
3,5
15 Aralık 2007 tarihinde eklendi
Ya film tamam güzel bir filmdi ama çok ölgündü. Rolü sanki Johnny Depp’e bir beden büyük gelmişti. Johnny Depp’i daha dişli, esprik karakterlerin adamı olarak gördüğüm için sanırım bu filmi beğenemedim nedense. Birde Peter Pan’dan uyarlanmış Kanca filminde Dustin Hoffman Kaptan Hook’u canlandırmıştı. Bu filmdede bir rolde oynuyor. Sanırım Peter Pan’ı çok seviyor. 10/7
Daha Fazlasını Göster