Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
İşte yeni yılın ilk çarpıcı filmlerinden biri. Bir yandan sinemanın modası geçmeyen taçsız kraliçelerinden Nicole Kidman’ın, son dönem modasına uyarak, iddialı bir yapımla geri dönüşü. Öte yandan, filmin kimi seyirciyi (özellikle de hanımları) ciddi biçimde rahatsız edecek gözü pek, hatta abartmalı cinselliği... Ama kimileri de bu kendini sekse adamış filme bayılabilir!..
Babygirl, iddia edilenin aksine feminist bir film olma iddiasında değil. Zaten karakterleri de sempatik ya da izleyicinin kolayca bağ kurabileceği figürler değil. Senaryo, tamamen cinsel iktidar mücadelelerine odaklanıyor ancak bunu derinleştirmek yerine yüzeyde kalıyor ve bu yüzden etkisizleşiyor. Gerilim unsurlarıysa neredeyse hiç işlemiyor; hikâyede gerçek bir tansiyon hissedilmiyor. Sinematografi zaman zaman yaratıcı dokunuşlar sunsa da, anlatının derinlik kazanmasını sağlayacak estetik bir bütünlükten yoksun. Seks sahneleri grafik olmaktan çok karakterlerin iç dünyasını yansıtmayı amaçlıyor, ancak bu bile dramatik etkiyi güçlendirmekte yetersiz kalıyor. Ve final... Film, son anlarında gerçeklikle bağını tamamen koparıyor. Büyük sorular sormaya çalışsa da verdiği yanıtlar tatmin edici olmaktan çok uzak, hatta yer yer mantıksız. Belki bir kısa film olarak daha etkili olabilirdi.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
İşte yeni yılın ilk çarpıcı filmlerinden biri. Bir yandan sinemanın modası geçmeyen taçsız kraliçelerinden Nicole Kidman’ın, son dönem modasına uyarak, iddialı bir yapımla geri dönüşü. Öte yandan, filmin kimi seyirciyi (özellikle de hanımları) ciddi biçimde rahatsız edecek gözü pek, hatta abartmalı cinselliği... Ama kimileri de bu kendini sekse adamış filme bayılabilir!..
Birgün
Babygirl, iddia edilenin aksine feminist bir film olma iddiasında değil. Zaten karakterleri de sempatik ya da izleyicinin kolayca bağ kurabileceği figürler değil. Senaryo, tamamen cinsel iktidar mücadelelerine odaklanıyor ancak bunu derinleştirmek yerine yüzeyde kalıyor ve bu yüzden etkisizleşiyor. Gerilim unsurlarıysa neredeyse hiç işlemiyor; hikâyede gerçek bir tansiyon hissedilmiyor. Sinematografi zaman zaman yaratıcı dokunuşlar sunsa da, anlatının derinlik kazanmasını sağlayacak estetik bir bütünlükten yoksun. Seks sahneleri grafik olmaktan çok karakterlerin iç dünyasını yansıtmayı amaçlıyor, ancak bu bile dramatik etkiyi güçlendirmekte yetersiz kalıyor. Ve final... Film, son anlarında gerçeklikle bağını tamamen koparıyor. Büyük sorular sormaya çalışsa da verdiği yanıtlar tatmin edici olmaktan çok uzak, hatta yer yer mantıksız. Belki bir kısa film olarak daha etkili olabilirdi.