Senaryosunu Meriç Aydın ile Elif Dede kaleme alırlarken, yönetmen koltuğunda da Mustafa Kotan'ın oturmakta olduğu "Kardeş Takımı"; sadece 6-10 yaş aralığındaki çocuklara hitap edebilecek kapasitedeki, bir aile komedisi olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçe ve bir o kadar da amatör bir oyuncu kadrosuyla çekildiği her halinden belli olan bu filme...
"Ergence bir tavırla", doğrudan ateş açmak yerine biraz daha yakından bakalım...
İstiyoruz derken...
***
En azından...
Özbeöz çocuklarının...
Doğdukları günden bu yana kendilerini tanıyıp bildikleri kadarıyla...
Ailenin "avukat" meslekli annesi Aslı (Ceyda Kasabalı) ile "sigortacı" babası Serkan (Fırat Albayram)...
En büyüğünden en küçüğüne doğru bir sıralamayla...
Derya (Ecrin Su Çoban), Deniz (Çağan Efe Ak), Ali (Mehmet Aybars Kaya) ve Yaz (Gece Işık Demirel) ile birlikte...
Mutfaktaki kahvaltı sofrasında oturmuş...
Hem yiyip içip hem de sohbet ederlerken...
***
Aniden...
Serkan'ın telefonunu çaldıran TeknoStar'ın Başkan'ı (Alper Baytekin)...
Aslı ile Serkan'dan...
Son bir kez daha harekete geçerek...
TeknoStar'a gitmelerini isterken...
***
Aynı esnada Başkan...
Teknolojilerini ele geçirmeye çalışan güçlerce...
Derdest edilerek...
Bir helikoptere konulup kaçırılır...
***
Böyle olunca da...
İlk iş olarak çocuklarını...
Müdürünün (Gülhan Tekin) tepkisini çekecek kadar...
Büyük bir şamataya sebep olacakları okula bırakan Aslı ile Serkan...
Ardından da gidip...
Kaçırılanın Başkan değil de Egemen bey (Mert Denizmen) olduğunu zannederek...
Onu kurtarır kurtarmaz...
***
Okuldan alıp eve götürdükleri çocuklarına...
Katılacakları bir toplantı için...
İki günlüğüne şehir dışına çıkacaklarının haberini verip...
***
Ana sorumluluğu da...
Abla ve ağabey statüsündeki Derya ile Deniz'e yükleyerek...
Gizli güvenlik ajanları oldukları TeknoStar'a doğru yollarına koyuluverirler...
***
Ki...
Vardıklarında da aslında...
İlk başarısız denemenin aksine bu kez...
Başkan'ı da kaçırtan Egemen'in tuzağına düşmüş olurlar...
***
Zira...
TeknoStar'ın ana sistemine erişmek...
Ve sahip olduğu teknolojiyi...
Tüm dünyaya karşı kullanmak gayesindeki Egemen'in...
Şifreleri bilen...
Aslı ile Serkan'ın yardımlarına ihtiyacı bulunmakta olup...
***
Bunun gerçekleşmesini sağlamak amacıyla da...
İşi şansa bırakmak istemeyen Egemen...
Aslı ile Serkan'ın gözleri önünde telefonla aradığı silahlı adamlarını...
İçinde...
Derya, Deniz, Ali ve Yaz'ın bulundukları eve doğru yönlendirirken...
***
Çocukların imdadına...
Kendilerini korumasının yanı sıra...
Aslı ile Serkan'ı da...
Esir tutulmakta oldukları Egemen ve adamlarının elinden alabileceğini de iddia eden...
Evin gizli bölgesindeki nam-ı diğer TAKOZ (seslendiren Yekta Kopan) adındaki süper bilgisayar TA-OZ 4000 yetişiverir...
Dakika 30...
***
Çocuklarıyla beraber izleyecek film arayan ebeveynlere gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; çok büyük beklentileri halinde, ilgiyle seyretmeye devam edebilecekleri...
65 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,