En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.091 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
19 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
Senaryosunu da, filme damgasını vuran önemli karakterinden Burak'ı da canlandıran Ömer Gecü ile birlikte kaleme alan Alper Mestçi'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Haile 2: Var mı, Yok mu?!"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...
Korkunun, "Paranormal" alt kategorisindeki...
Gizemini uzunca bir süre koruyan, bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
İstisnasız tamamını seyrederek, yine bu mecrada itina ile de yorumladığımız filmografisindeki öteki filmleri gibi...
Tarzından katiyetle imtina etmeden...
Ve...
Sinemadan zerre misali anlamadıkları halde...
Buldukları her bir boka zıplamayı alışkanlık haline getiren ergenlerin yazdıklarına da aldırmadan...
Adına karşın...
Bir devam filmi de olmayan...
Oldukça düşük bir bütçeyle çektiği her halinden belli vaziyetteki; yerli yapım korku sinemasının nadir yüz akı isimlerinden Mestçi'nin bu filmine de biraz daha yakından bakalım...
***
Yeri gelmişken...
Adına bakıp da bir devam filmi olarak tanımlamamızın zinhar mümkün olamayacağı film...
Köyün epeyce dışında kalan ve köylülerin de pek yaklaşmadığı bir evden...
Söz edilerek başlar...
***
Zira...
Kimilerinin nur yüzlü bir ihtiyar kimilerinin de kötü kalpli bir iblis olarak nitelendirdiği...
Ahlas Efendi (Ümit Çetin) denen bir hocanın yatırı bulunmaktaymış içinde...
Hatta...
Geceleri evin yanından geçen köylüler...
İçeriden gelen fısıltılar duyduklarını ve gölgelerin peşinden geldiğini de söylerlerken...
***
Kimileri de...
Orada Ahlas Efendi'nin ruhu var...
Ve halen dolaşıyor da yatsıdan sonra...
Duvarlarındaki çatlaklardan sesler gelen evin içinde...
Dermiş...
***
Ve bir tek...
Köyün delisi de olan 104 yaşındaki Satı nine girip çıkarmış o eve...
Üstelik...
Köyün çocuklarını da toplayıp orada yaşananları...
Feryat figan anlatıp...
Zorla dinlemelerini de sağlarmış...
***
Ki nasıl çıktığı ve neden öldüğü...
Kimsece bilinmeyen aynı deli Satı...
Koyunlarını da çıkartıp bağladığı...
Ahlas Efendi'nin ruhunca ele geçirilmiş evin çatısında...
Çırılçıplak bir durum da...
Ölü bulunmuştur...
***
Derken bizler önce...
Tüm karşı koyup direnmelerine rağmen...
Kendisine taciz de bulunan sevgilisi Harun (Tahir Bir) ve ona göz yuman annesinin gırtlaklarını...
Uyurlarken usturayla kesen küçük Aylin (Yağmur Çakıcı) ile tanıştırılırken...
***
Çok geçmez...
Aynı Aylin'in (Gülşah Aydın) büyüyüp...
Ortağı Burak ile birlikte...
Pis işlere bulaşmak suretiyle...
Çocuk sahibi olmak isteyenleri dolandıran...
Kadın doğum uzmanı bir doktor olarak görürüz...
***
Ki aynı Aylin...
Kabuslarla dolu rüyasında kendini...
Gecenin bir yarısı uykusundan...
İtilip çekilen eşya gıcırtıları...
Ve...
Kendisine seslenen bir takım fısıltılarla uyandırılır...
***
Ardından da...
Burak'ın zorlamasıyla kürtaj ederken...
Kan kaybından hayatını yitiren sevgilisi Gizem'in (Kevser Sare Ateş) hayaletince...
Tehdit edilirken de bulur...
***
Bütün bunlar olup biterken...
Aslında bir kısır olan Mithat'ı da (Tolga Demircan)...
Başka bir erkeğin spermiyle baba yapan...
***
Ama babalık testi yaptırarak gerçeği öğrenen Mithat'ı
Suçu...
Ne olursa olsun anne olmak istediğini iddia ettiği karısının üstüne atan Aylin'in kendisi de...
Evlilik ve babalığa hazır olmayan Metin'den hamiledir...
***
Böyle olunca da...
Muayenehanesinde...
Aylin'e doğrulttuğu silahı cebine koyduğu gibi Mithat...
Kendisini aldattığını düşündüğü karısı ile başkasının piçi olarak kabul ettiği Elif'i (Duru Irmak Apaydın) öldürmek amacıyla evine doğru giderken...
***
Mutlu haberi vermek üzere ziyaretine gittiği...
Kırsalda yaşayan...
Fakat kendisine aldırış etmeyen sevgilisi Metin sayesinde...
Hayal kırıklığına uğrayan Aylin'de otomobiline atlayarak yola koyulup ...
Şehir merkezindeki kendi evine dönerken...
***
Dövünen bir grup insan kalabalığının yolu kestiği bir köyün ortasında...
Aniden bozularak duran aracını...
Yeniden çalıştıramadığı için yardım istemek gayesiyle...
Köydeki evlerden birisine yönlenir...
***
Evet...
Kolaylıkla tahmin edilebileceği gibi bu ev...
Ahlas Efendi'nin yatırının bulunduğu evden başkası değildir...
***
Yani farkında olmadan Aylin...
Yoldan geçerken uğradığı bu evde...
Evdeki aracı Gülay'ın da (Betigül Ceylan) açıkça ifade ettiği şekilde...
Yaptıklarının bedelini birer birer ödeyecektir...
***
Çünkü oradan kaçış da...
Asla mümkün değildir...
Dakika 26...
***
Aylin'in geçmişindeki kötülük dolu fiilleriyle...
İnsanlara hissettirdiği acıları...
En sert bir biçimde kendisinin de deneyimleyeceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; özellikle de korku sinemasının müdavimlerinden olmaları halinde, ilgiyle izleyeceklerinden kesinlikle emin olduğumuz...
60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Yeter ki kimse...
Bütçe kısıtının ürünü olan görsel efekt ve makyajlardaki yetersizliklere takılıp kalmasın...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Hiçbir siteye üye olup bir film hakkında yorum yapmadım. Ancak bu filmin (!) o kadar berbat olduğunu düşünüyorum ki yorum yapma ihtiyacı hissettim. Tekrarlanan sahneleri, kısa sürmesi gereken sahnelerin gereksiz uzatılması, korkutuculuk unsurlarının hiç ya da az olması, ciddi çelişkilerin bulunması gibi hususlar nedeniyle filmin izlenmesini asla önermiyorum. Para, zaman ve enerji kaybı. Bu filmi piyasaya süren kişileri de şiddetle kınıyorum.
Korku haricinde her şeyi yaşadım film sahibini tebrik ediyorum o konuda.Hayatımda bu kadar güzel sinema filmine gitmemiştim.Sinema salonuna girmeden önce yanınıza yastık ve yorganınızı almayı unutmayın yoksa öbür türlü bitmesi için dua edersiniz.
İçine çeken bir hikayesi yok, korku unsuru oluşturacak bir gerilimi yok, diyalogların içi dolu olmadığı gibi alakasız ve doğal değiller. Emeğiniz için teşekkürler ama sadece görselleri ya da makyajı korkunçlaştırıp, etkili hale getirerek korku filmi çekilir mi bilemiyorum. Gerçekten izlediğime, zamanımı ayırdığıma ve paramı harcadığıma pişman olduğum bir filmdi. Güler karakterinin bazı sözleri güzeldi. Özellikle her günahta önceki günahın hafif geldiğine dair söylemleri. Kabir azabını hatırlatıp hayatı sorgulatma kısmı hoştu. Bunun dışında olumlu bir şey söyleyemiyorum. Maalesef.
Hayatımda hiç film yorumu yazmadım. Bu film gerçekten o kadar kötüydü ki sessiz kalamadım.
Bir dünya ve Türk sineması sever olarak hayatımda klasik ve yeni bir çok film izledim ve korku filmlerinin yeri benim için başkadır. B filmi diye geçen, düşük bütçeli ve ikinci sınıf diye adlandırılan Türk korku filmlerini sinemada izlerim. Korku türünü bıraktım, bu film hayatımda izlediğim en kötü filmdi. Film bile denemez belki de. Dakikalarca süren sahneleri aynı şekilde birden fazla gösterme mi dersiniz, başta söylenen bir şeyin sonda değişmesi mi dersiniz, olmayan olay örgüsünde filmden alakasız sahneler ve karakterler mi dersiniz, 10 saniye sürecek sahnenin 1 dakika sürmesi mi dersiniz... Film bile diyemiyorum, bu videonun yayınlanacak sahne bulabilmesini aklım almıyor. Resmen seyirciyle ve Türk sinemasıyla dalga geçmek bu. Utanmadan bunu film diye çıkarmaları da ayrı biçimde şaşırtıcı.
Siccinin yapımcısı olduğu için çok heyecanlı gitmiştim arkadaşlarımla bitsin diye dua ettik öyle berbat iğrenç bir film film mi izledik dram mı komedi mi anlamadık
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bir Alper Mestçi hayranı olarak hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan bir filmden çıktığımı söylesem abartmış olmam... Şahsen bana geçmeyen bir filmdi. Senaryo çok basit kalmıştı. Aceleye getirilmiş bir film gibiydi. Özelikle sinemada izledim ki detaylarıyla filmi anlayayım ama boşa gittiğini düşünüyorum. Alper Mestçiye yakışmayan bir projeydi bana göre..
Mükemmel Ötesi Bir Film .. Arkadaşımla Beraber Gittik Gerim Gerim Gerildik Korku Düzeyi İyidi .. Gerilim Mükemmel Ötesi .. Gerçek Bir Yaşamdan Alındığı Çok Belli .. Haile 3 ü Merakla Ve Sabırsızlıkla Bekliyorum .. Teşekkürler ALPER MESTÇİ ♥️..
Konusu ortalama, efektler mukemmel, oyunculuk berbat. Alper beye yakıştıramadığım bir filmdi. İlk filmin teması ile alakasız bir film olmuş. Sonu inanılmaz anlamsız ve kötüydü.
Sırf bu rezalet filme yorum yapmak için kaydoldum. Korku sever biri olarak cinli perili şeyler izlemeye bayılırım ve tek başına izlerim fakat türk yapımlarından 2 yapım hariç dabbe ve siccin, gerisi o kadar boş ve gereksiz ki. Haile'nin ilk filmini 3 defa izleyip bitirdim korku değil taltı bir yapım olmuştu tadından kaçsada bir korku filmine göre 'cipsi kola alalım da izleyelim' adlı çerezlik bir yapım olmuş fakat izlenebilir izleiynce keyif alıyor insan. Gel gelelim 2. filimine, sabahın 8 i öyle bakınıp film ararken haile 2 yi gördüm 'oha çıkmış kesin güzeldir, birinci film tuttu gibimsi buda güzeldir' umuduyla açtım peki 2 saat boyunca ne izledim? Spoiler verecem ki zamanınız vaktiniz boşa gitmesin herkesin zevki fakrlıdır elbette fakat bu film zevkten öte bir şey rezalet. rezillik. Film başlayınca 2. devam filmi oldugunu anlıyorsunuz fakat senaryo tuhaf çünkü cinsellik ile başlıyor ve haddinden fazla küçük çocuklara gönderme var! film başı kızın babası tarafından tecavüze ugraması sonra büyümesi, kendi annesine 'or*spusun' diyen kızın evlenmeden başkasıyla yatıp hamile kaldıktan sonra 'nasıl hazır degilsin yhaa?' sitemini yapıştırıp olay yerinden uzaklaşıyor tabii bu abla doktor gebelik bölümüne bakıyor başka ailenin çocuk yapmasına yardımcı oluyor ve bunuda cinsel yoldan saglıyor yine. işte burada filmin konusunu daha 15. dkda anlıyorsunuz filmin konusu: Slm arkadaşlar! bugün sizlere pezewengim ile ucunu tutturup delige koyamayıp hanımını hamile bırakamayanı pezewengim ile hamile bırakcaz, dölcük atacaz izleyip begenip yorum atın! başlıgı açar gibi konuyu açıyorlar. Sonra bu tüp bebek olanın babası 8 yıl sonra anlıyor geliyor kadının yakasına yapışıyor kadında ' karın yaptı ben yapmadım yemin ederim' diyor bizim ülkede yemin edene inanılıyor diye kadın temize çıkıyor adamda karısını gidip vuruyor ve bu hayalmi gerçekmi onuda anlamıyorsunuz sonra doktor hanım başroldeki hanım bacı köye gidiyor çünkü boy fridends'i yanlışlıkla hamile bıraktıgı için depresyona giriyor adam kabul etmedi diye kendini köye atıyor hop! tüp bebegin babası burada çıkıyor bu doktor hanıma halisler hayaller korku rüyaları falan filan derken montajı rezalet toplasan 2 saatte 10 tane cam screen görüyorsunuz full makyaj görsel zevkinize sıçar tarzdan ha 2 dk ha 5 dk ha 10 dk sonra düzelir daha iyi olur sarar derken son 10 dk kala yapacagınız filmin anasını s.keyim diyip kapatıyorsunuz. Velhasıl filmde çocuk istismarına yer verilmiş ve 1 degil 2 degil 20 kere her dile geldiginde adamın kendi çocuguna 'sen p!çsin, kimin p!çisin kimin dölüsün' bol bol bunları söyleyerek çocugun psikolojisinin a.koyuyor ve çocugunu *ldürüyor. Film bundan ibaret cinsellik ile başlayan şey bir tarafın evlenmeden çocuk yapıp gelecek beklemesi diger tarafın habersizce döl yiyip çocuk getirip 'vay ag bu cocuk nerden geldi' yi 8 sene sonrası fark etmesi filmin konusu oluyor. Filmi yapan firma şirket her neyse, çocuklardan ne istiyorsunuz tam olarak? Korku filmi izlemek istiyoruz bir çocuga 'sen p!çsin, dölsün gibi' hakaretler savuran ahmakça rezalet bir film istemiyoruz! ben rahatsız oluyorum bu durumdan, filmin kurucusu mesajımı okursan şu filmi kaldır çocuk düşmanlıgı yapma. Filmdir bu deniliyorda korku filmini sizin cinsel arzunuzu izleyerek geçiriyoruz hadi buna eyw da rol de olsa film de olsa sahnede olsa bir çocuga 'sen dölsün, p!çsin' gibi bolcaaaa hakaret içerikli şeyler S Ö Y L E N M E Z ! benim bu rezalete puanım 10/-10 bu rezalet yapımı izlemeyin izlettirmeyin. Manitaya 2 posta atayım sinemaya götürüp diyenler de var, bu filme götürmeyin! rica ediyorum sizden bu kötülemek değil filmde çocuk/çocuklara yapılan hakaretlerden rahatsız oldugum için bu kadar dile getiriyorum, izleyip puanı 0 verip geçmesini biliyoruz elbette.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.