Film, ılık ılık akıp giden bir pazar günü , ailesinin ziyaretini bekleyen yaşlı bir adamın traş olurken ıslıkla çaldığı melodiyle açılıyor. Empresyonist resimler yapan, zamanının başarılı ressamlarından Monsieur Ladmiral, Pazar günü ailesiyle birlikte gelecek oğlunu karşılamak üzere tren istasyonuna gitmeye hazırlanır. Aile toplantısına sonradan bitmek bilmeyen enerjisiyle katılan Irène, babasının gözdesidir. Oğul Gonzague, hayatı boyunca babasını gururlandırmak, onun takdirini kazanmak için uğraşmış, iki oğlu ve sıkıcı karısıyla kurduğu ailesi dışında başka bir şey ortaya koyamamış bir adamdır. ırene ise, bir tek telefonla geldiği hızla dönebilecek, duygularını şiddetli yaşayan bir tiptir. ışte bu garip topluluk, bir Pazar gününü kırsal bir ortamda, beyaz perdeleri ve yeşil çayırlarıyla iç açan bir mekanda birlikte geçirirler.
Kırda Bir Pazar, bu ailenin ve her ailenin küçük dengeleri üzerine söylenebilecekleri en şiirsel biçimiyle ortaya koyan bir atmosfer filmi...