Efsane: Kullanıcı yorumları

Senaryosunu da kaleme alan Selçuk Aydemir'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Efsane"; Ahmet Kural ve Cengiz Bozkurt gibi oyuncuların varlıklarının dahi kurtaramadığı, komedi kategorisinde çekildiği iddia edilen...

Ve de...

"Bari, bir el atıp gıdıklasan da gülsek hacı..." tarzının çok da ötesine geçemeyen...

Bir saçmalıklar sarmalı olarak geliyor karşımıza...

***

Zira...

Yeri geldiğince hep vurguladığımız gibi...

"Komedi" ve "korku"...

Sinemadaki çok özel türler olup...

Son derece sağlam bir entelektüel altyapı ve donanıma ilaveten...

Vizyon da gerektirmektedir...

***

Fakat ne yazık ki ülkemizde...

Bu türdeki sinemacı sayısı...

Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Alper Mestçi dahil...

Bir elin parmaklarının sayısını geçmemekte...

***

Ve...

Ne yazık ki...

Diğerleri de sadece...

Havanda su döverek...

Hem kendilerini hem de onlara inanan kitleleri kandırmaktadırlar...

***

Ona rağmen biz...

Yine de...

Gelin isterseniz, sadece 16 dakikalık kısmına tahammül gösterebildiğimiz bu filme de biraz daha yakından bakalım...

Demek istedik...

***

Annesi Öznur (Elif Ongan), babası Faruk (Cengiz Bozkurt) ve kız kardeşi Aynur (Cemile Çiğdem Canyurt) ile bir çiftlikte yaşayan Sadık (Ahmet Kural)...

Sabahın ilk ışıklarıyla...

Ahırından çıkıp gelerek...

Kendilerini beslemesi için...

Oda penceresinin önünde...

Horozdan önce bağıran...

Nazif isimli öküz tarafından uyandırılırken...

***

Evin annesi Öznur'un...

Huylarının iyice değişmesi nedeniyle gittiği psikoloğa (Fahri Öztezcan)...

Kocası Faruk'tan söz ettiğinde...

***

Durumunun...

Acil yardıma gereksinim gösterdiğinin...

Apaçık ortada olması sebebiyle...

Onu mutlaka görmesi gerektiğini belirtir...

***

Ama Faruk...

Gitmemek de ısrarcı davranınca...

"O gelmezse, ben geliyorum..." diyen psikoloğun baskısına sinirlenerek...

Silahını kaptığı gibi...

Adamın muayenehanesini basar...

***

Böyle olunca da...

Gözü korkan psikolog...

Anında şehri terk ederken...

***

Faruk'ta babasının (Serdar Gökhan)...

O gün için...

Filmin başında sözü edilen efsanevi yoğurdu göndermediğinin...

Ayırdına vardığı saniyede...

Yanına oğlu Sadık'ı da alıp...

Yaz günü damına kar yağmış olan...

Babasının yaşamakta olduğu dağın başına çıkıverir...

***

Aynen bizim de...

IQ seviyesi 80'ler civarındaki insanlar için çekilmiş böyle filmleri gördüğümüz de...

Tansiyonumuzun fırlayarak tavan yaptığı gibi...

Dakika 16...

***

Çöp niteliğindeki filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; vakit kaybından öte hiçbir şey ifade etmeyen, kesinlikle önermeyeceğimiz...

91 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle,


Son bir not:
"Yarım puanı" da, değerlendirmede "Sıfır" olmadığı için...

Vermek mecburiyetinde kaldığımızı...

Özellikle ifade etmek isteriz,

Senaryosu bakımından tahmin edilebilirdi. Oyunculuklar fena olmasa da kullanılan efektler 30 yıl önceden kalmış gibiydi. Çerezlik izlenebilir.

Mimik oynamadı, baba parası filminden bile daha kötüydü ve şöyle bir gerçek var Murat Cemcir de olsa bu film böyle olurmuştu çok basit bir senaryo ve komedi ile alakası yok.

Allah afetsin yarisina geldim 1 kere tebessum olmadi bu kadroya sacma sapan bir film nasil cikmis hayret

Eğlenceli bir film. Oyuncular çok başarılı. Selcuk Aydemir den ince espriler. . Biz eglendik tavsiye ederim

Çok kötü gram komik sahne yok para kaybı film beklentiyi karşılamadı emeğe saygı ama böyle fikirlerimiz

Bir kaç ince espri harici başka bisey yok. Senaryo çok çok çok kötü. Salonun yarısı ikinci yarıya girmedi. Yakışmadı krala. Sadece film olsun diye yapılmış.

Paranız boşuna gir gitmeyin ne bı senaryo var ne de bir oyunculuk 350tlmiz boşa gitti Ahmet Kural çok kötü oynamış

Selçuk Aydemir "yaptığım en iyi proje" deyince beklentiyle gittim. Ancak hayal kırıklığı yaşadım. Çekimlerde teknik anlamda sadece meraklılarının anlayabileceği bir şeyler yapmış olabilir. Uzun sahnede Ahmet Kural'ın her iki role de kesintisiz bir şekilde bürünmesi gibi. Ancak bu tarz teknik "güzelliklere" takılıp bütünü kaçırmış.
Hiç bir şekilde seyirciyi çekmedi. Bir sahnede dahi gülümseyemedim. Ama en kötüsü kulaklarınıza tecavüz eden arka plan müziği ve gereksiz bağırış çağırış.
Yakışmadı Selçuk Aydemir ve bu kadroya. Resmen yazık olmuş

Hayatımda bu kadar kötü bir film daha izlemedim sanırım sinemanın arasına kadar zor dayandık ve sonrasında maalesef devam edemedik bu oyuncu kadrosuna böyle bir film yakışmadı sanki

başından sonuna kadar keyifle İzlediğim bir filmdi konusu güzel anlam mı sonuçta ülkemizin gerçek şartlarını da andırıyor Onun dışında güzel espriler de vardı Emeği geçen herkese teşekkür ederim yorumları okudum beğenmeyen arkadaşların olduğunu gördüm zannedersem onlar Recep İvedik'in filmlerine kahkaha atan insanlar aile ile gidilecek güzel bir film olmuş evin içinden ağaç geçti ya la ;)))

Hiç gülemedik. Ahmet Kural'ın diğer filmlerinin yanına bile yaklaşamaz. Maalesef olmamış. Çok sıkıcı.

Film harika ve güzeldi küfür yoktu.Oyuncular harika idi ama çok az güldük.Ama sıkıcı degildi .Ben şaşırdım biraz ahmet kural filmlerine giderim hep ama çok fazla güldürmemesi ilginç biraz ama gidin bence tavsiye ediyorum.

Harika film çok güzel ters köşeleri var biz beğendik özellikle böyle oyuncularla böyle bir kalitede film harika olmuş

Güzeldi gülünecek sahne o kadar çoktu ki Ahmet Kural tek başına da başarılı. Kolpaçino yerine bu film gayet yeterli.