Ölümlü Dünya Salonlara Yakıştı
Yazar: Onur KırşavoğluKomedi türüne yeni bir soluk getiren Ölümlü Dünya, aynı ekibin elinden çıkma Cinayet Süsü molasından sonra bu kez devam filmiyle karşımızda. Ana kadroda yapılan bir oyuncu değişikliği neticesinde Meltem Kaptan yerine son dönemin yükselen oyuncu/komedyenlerinden Giray Altınok’u saflarına katarak vizyona giren Ölümlü Dünya 2’nin yönetmen koltuğunda yine Ali Atay oturuyor. Senaryoda da imzası bulunan Atay’a, Feyyaz Yiğit ve Aziz Kedi eşlik ediyor. İlk filmde başlarını belaya sokan Mermer Ailesi, Zafer’in kaçırılmasıyla birlikte örgütle yeni bir hesaplaşma işine girer ve macera başlar. Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca; Ahmet Mümtaz Taylan, Mehmet Özgür, İrem Sak, Alper Kul, Sarp Apak, Doğu Demirkol, Feyyaz Yiğit, Özgür Emre Yıldırım ve Reha Özcan yer alıyor.
Ölümlü Dünya, geniş bir hayran kitlesi elde ettikten ve övgüler aldıktan sonra Disney Plus’la anlaşmış ve platform, devam filmi için reklam çalışmalarına başlamıştı. Bir gün, herkesin malumu olan kararlar zinciri sonucu Disney Plus yerli içeriklerinin hemen hepsini kaldırdı ve yenilerine fazla yer vermeyeceğini de açıkladı. Bunun üzerine, yapımcı şirket tarafından Ölümlü Dünya 2 filminin sinemalarda yer alacağı açıklandı. Filme geçmeden önce, zoraki de olsa böyle popüler bir işin sinema salonlarında yer alacak olmasının mutluluk verici olduğunu söylemek isterim. Pandemi sonrası tam anlamıyla yeni yeni geri dönmeye başlayan sinema izleyicisini salonlara çekip, dolayısıyla işletmelere kazanç sağlaması belki Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar, Yılmaz Erdoğan ve film çekmek isteyen diğer popüler isimlere de referans olur ve eski günlerdeki gibi sinema salonları dolup taşar. Zira, yazı yayına hazırlanırken Ölümlü Dünya filminin ilk üç gün çoğu salonda kapalı gişe oynayacak kadar satış yaptığını söyleyelim.
Film, Mermer Ailesi’nin, kaçırılan üyeleri Zafer’i kurtarmak ve bunu yaparken de ilk filmde başlarına açtıkları işten kurtulmak istemeleri üzerinden ilerliyor. Hikaye, tam anlamıyla bir devam filmi olarak başlıyor ama bu anlamda ilk filmin gerisinde kalınmış olduğunu ya da bilinçli olarak böyle tercih edildiğini söylemek gerekiyor. Sanki espriler ve şakalar yazılmış da hikaye çatısı sonradan ve hızlıca oluşturulmuş gibi. İlk film de “saçmalığıyla” sevilen bir senaryoya sahipti ama dramatik yapısı üzerinde de güzel bir işçilik vardı. Bununla birlikte, her şeye rağmen kendi içinde inandırıcıydı. Devam filmi ise bu konuda biraz zayıf ve skeçler bütünü tarzına daha yakın duruyor. Durum komedisi dozu ikinci filmde büyük fark atarak oluşturulmuş. Tabii bu biraz beklntiyle de alakalı. “Espriler havada uçuşsun”, “Feyyaz Yiğit her zamanki performansını versin”, “Giray Altınok’u görünce bana zaten gülme geliyor” diyenler için en az ilk film kadar keyifli. Hatta, daha başarılı bulanlar bile olacaktır. Yine 3-4 tane, replikleri ezberlenecek ve video kesitleri bol bol karşımıza çıkacak uzun sahneler mevcut ama ben ilk filmin çok daha komik ve zeki olduğunu düşünüyorum. Devam filminde biraz daha kelime odaklı bir espri anlayışı var.
Ali Atay’ın oluşturmaya çalıştığı tarzın biraz Guy Ritchie’nin ilk dönemine benzediğini söylemek sanırım yanlış olmaz. Devam filminde ve özellikle ilk yarım saatte izleyici bunu daha çok hissedecektir. Hikayenin başındaki olaylar ve her karakterin ayrı ayrı başına gelenleri gördüğümüz geçişler bu tarz için şüphe bırakmıyor. Karakter yapısı ve oyuncuların performansları da zaten Ritchie sosuna son derece uygun. Kaldı ki yerli sinemamızda örnekleri az ve olanlar da başarısız. Bu anlamda bu ekibin sinemasını kıymetli buluyorum ve vakit kaybetmeden devam etmesini umuyorum. Belki, devam filmleri olarak değil de farklı hikayelerle ve türlerle oynayarak sürmesi daha faydalı olabilir. Zira, bir klişe düşünce ama izleyicinin devam filmlerindeki beklentileri farklı ve herkesi memnun etmek zor. Komedi projelerinde bu daha da zor. Ölümlü Dünya 2’de de aynı tarz esprileri bekleyenler olacak, farklı bir beklenti içinde yenilik arayanlar olacak. Ya da oyunculara olan ekran süresi beklentisi farklı olacak (Doğru Demirkol konusunda biraz hayal kırıklığı gelebilir.) ve bunların yanında Gibi dizisinin getirdiği ve görmezden gelinmeyecek bir kitle de mevcut. Kısacası Ali Atay’ın işi çok zor ama salt eğlence açısından beklentiyi karşılama konusunda oldukça başarılı.
Ölümlü Dünya 2, gişede ilk filmi geride bırakacaktır. Eğlenceli ve dinamik kurgusu, ilk filme göre zayıf olsa da orijinal mizahı ve düşmeyen temposuyla keyifli bir iki saat vaat ediyor. Her biri ayrı ayrı da sevilen ve işleri takip edilen yıldızların hayranları ise yine istediklerini alacaklar. Çok derin ve politik bir tavır beklemeden, salt eğlence için hafta sonunun en güzel seçeneği Ölümlü Dünya 2. Başta söylediğimi yineleyerek yazıyı sonlandırmak isterim. Mecburiyetten de olsa bu filmin salonlara uğraması, dijital platformda yer almaması ve belki bu sayede diğer yapımcıları da salonlara döndürecek olması her şeyden önemli.