Adını, Amerikalı rock müzisyeni Bruce Springsteen için çektiği video klip ve konser kayıtlarıyla duyurmuş olan Thom Zimny'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Sly"; 77 yaşındaki Sylvester Stallone'nun yaşam öyküsünün, 95 dakikaya sığdırılmak ve skandalı anımsatan bazı detaylar ile "Creed" serisi atlanılmak suretiyle gözler önüne serildiği biyografik bir belgesel olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 16 Eylül 2023 tarihindeki dünya prömiyeri; Toronto Uluslararası Film Festivali'nde (TIFF) yapılan, bu Netflix belgeseline biraz daha yakından bakalım...
***
Zimny işi...
Sylvester Stallone'nun, (belki kimilerine yönelik özür de içeren) aşağıdaki hayat tanımı ile başlatır...
"Pişmanlıklarım var mı? Elbette var!
Ama pişmanlıklarımı yenmem için beni motive eden de bu... Düzeltmek için...
Bunu da, resim yaparak ve de yazarak gerçekleştiriyorum... Çünkü fiziksel olarak düzeltmem mümkün değil...
Geçti artık...
Zaman denen kahrolası şey işte...
Geçti gitti...
Bakıyorum da... Hani trene binerseniz, her pencereden manzaranın geçtiğini görürsünüz ya... Fotoğraf gibidir...
Bam...
Bir daha o yöne dönmezsiniz...
Hayat da böyledir, geçerken izlenilen anlık görüntülerle doludur...
Ve de...
Geçer gider yani..."
***
Ardından da Stallone...
"Kanaatkar olmak çok kolay...
Ama ben, 'etkileyici bir şey yapmalıyım' diye düşündüm... Yoksa her şey sıradanlaşıyor ve kendini tekrar ediyor...
Böyle olunca da solduğumu, ağaçtan düşen eski bir incir gibi kuruduğumu hissedebiliyorum...
Zaten daha ne kadar yaşayacağım? Yirmi yıl daha mı?
Kesinlikle o yirmi yıl boyunca, kanaatkar olmak istemiyorum...
'Adrenalin mi' istiyorsun?
'Git' dedim...
Bu yüzden doğuya taşınmalıyım...
Yuvanı, tarihini alıp tortop etmekten daha ilham verici bir şey yok... Anlatabildim mi?"
Diyerek, kendini ve hayallerini tanımlar...
***
Elbette...
Bu belgeselde, sadece Stallone'nun kendisi konuşturulmaz...
Kendisini, yakından tanımış insanların görüşlerine de yer verilir...
***
Örneğin...
Kendisine, "En İyi Kadın Oyuncu" kategorisindeki Academy Ödülü'nü kazandırmış olan "Rocky" (1976) ve serinin diğer filmlerinde de; Rocky Balboa'nın karısı Adrian Balboa karakterini canlandıran Talia Shire...
"Kim bu adam, Sylvester Stallone?
Sanatçı, yazar, şair, oyuncu, büyük ünlü...
Bu nasıl oluyor?" diye sorduğunda...
***
Yanıt...
"Sly her zaman kendi yoluna gidecek bir adam... Öyle bir yol yoksa da, o yolu kendi yapar..." diyen
Yönetmen, senarist ve oyuncu John Herzfeld...
Ve...
"Kendini, o yarattı...
Görünüşte, iyi bir oyuncuya benzemiyordu... Bariz bir karizması yoktu...
Ancak başka bir şey icat etti... Kendi yazıp kendi yöneten bir aktör...
Elbette, bunu yapan ilk kişi değildi fakat bunu yapan ilk süper stardı kendisi...
İnsanların, onu ne yaparken görmek istediklerini çok iyi anlıyordu..."
Diye devam eden sinema eleştirmeni Wesley Morris...
İle...
"Stallone'un hikayesine, kendi hikayemmiş gibi bağlanmıştım... Bir kariyerde, neler olabileceğine dair kurduğum hayaldi..." şeklinde konuşan usta sinemacı Quentin Tarantino...
Ve girişte belirttiğimiz "Creed"e de, zımnen vurgu yapan dostundan...
"Üç film serisine giren kimse yok... Kendisi, bunun arkasındaki dahi... Bu, bir kaza değildi..." biçiminde söz eden Arnold Schwarzenegger'dan gelir...
***
Ardından da...
6 Temmuz 1946 tarihinde, New York, Hell's Kitchen'da doğan Stallone'nun hayatının anlatımına geçilir...
Dakika 15...
***
İtalyan asıllı Frank Stallone'nun (1919-2011) oğlu olan Sylvester Stallone efsanesinin, Rocky Balboa ve John Rambo karakterlerinden ibaret olmadığının daha iyi kavranılacağı filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; Stallone ailesinin diğer fertlerinin, kendisini bir ağabey ve baba olarak da tanımamıza yardımcı olacakları...
Ne yazık ki bizi, yeterince tatmin etmeyen...
80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,