Netflix platformunda yayımlanan The Platform 2 ya da orininal ismiyle El Hoyo 2 filmi, ilk filminden sonra şahsi beklentilerimin altında kaldı.Kötü film olmuş diyemem ama eleştiri getirilebilecek, konuyu ve filmi geliştirebilecek bir sürü şey varken biraz sığ kalmış gibi. Öncelikle birçok metafor ve atıf görüyoruz bu filmin güzel yönleriydi.Örneğin 333.kata kadar var olduğunu artık anlayabiliyoruz ve o kata her ay bir çocuğun bilinçli yerleştirildiğini anlıyoruz üstelik bu çocuğun çocuklar arasından hep liderliği yapan çocuğun seçildiğini bize aktarıyorlar.(Sahnede en yukarı çıkan çocuğu alıyorlar.) 333.sayısı İncil'de sanırım Melek sayısı olarak yani içsel rahatlamayı ve huzura ermeyi simgeleyen bir içsel yolculuğu temsil ediyormuş. 2 filmde de başrol oyuncuları sistemden kendi iç dünyalara yolculukla çıktığına şahit oluyoruz.Yalnız son kattan sonraki zemine erişmenin kişiye değil, orada bulduğu çocuğa özgürlük getirdiğine şahit oluyoruz.Çocuk sanırım masum gelecek kuşakları temsil ediyor.Çocuğun en tepeye gönderilmesi de bireysel çabalarla herkes taşın altına elini koyarsa geleceğimizin nesli bozulmadan kurtarılır imajı çizilmiş olabilir.Çocukların 333.katta yani yemeğin ulaşmadı katta başlaması, masumların ve sisteme yeni giren neslin en alttan başladığını gösteriyor.Film ilk filmin öncesine gidiyor.Bunu kolaylıkla bir iki yerden anlayabiliriz.Trimagasi dayının 74'lerdeydim uzun süredir buradayım demişti ilk filmde Goreng'e hatta Goreng bir yerde siz hayatta kalmak için insan eti yediniz herhalde deyince ses çıkarmamıştı.Bu filmde görüyoruz ki Trimagasi'nin fikriyle bir altta kalan kanuncu ve Mesih'e bağlı gruba böyle bir işlem yapılıyor.İkinci olarak ilk filmde oğlunu arayan kadın vardı, burada ona da atıfta bulunuyor.Çocuğunu geri almak için Platforma girdiği ve çocuğun akıbetini bilmediği ortaya çıkıyor.Bu filmde kattakilerin bir kurtarıcı, mesih yani kutsanmış bir karakter ve onun arkadaşlarını görüyoruz.Bu Mesih ve arkadaşları, barbar yani sistemde yemeğin adil dağılmadığı zaman müdahale eden ya da yanlış bir olaya sert müdahale eden bir kitle.İlk başta herkes sahipleniyor gibi bu kişileri.Ama sonra kol kesme, direkt ölüme terk etme gibi yaklaşımlar olunca özgürlük arayan ve kendilerine daha güzel yaşam alanı isteyen diğer kitleyle savaşa giriyorlar.Birisi inanç temelli, kuralların mutlak temelli ve hiç esnetilmemesi gerektiğine inanan bir kitle, hatta iyi bir şey için bile bir şey yapılsa sert cezalandırıyor.Diğer kitle ise kendine özgürlük yaratmaya çalışan, baskı ve kuralların keyfi uygulanmasından rahatsız olan başkaldıran kitle.İkisi de birbirini yok ediyor.İki yönetim ya da inanç şekli de plaforma düzen ya da eşit yemek dağıtımı getiremiyor.Kişi mutluluğu bireyselcilikte en zemine inerek, sistemden kendi isteğiyle çıkaran ferdileşerek buluyor.En son zemine çocukla inenlere yardım ederek süreci devam ettiriyorlar.Sistemin doğru işlemesi için aşağıdakileri kurtarma çabası ve verilenlerin adil dağıtılması ve buna yönelik bir soruna çözüm bulma var.Platformun en tepesine yani yemeği , kaynağı dağıtana yönelik yukarıyı görmeye yönelik henüz bir kurgu yapılmamış, yapılsa filmi daha ileri taşıyabilirdi.Bu platformu deneysel olarak kuranları ele alacak bir en azından sekans koyulsa film ileri taşınırdı.En önemli eleştirilerden birisi buydu, filmin tek bir yönden çıkarılıp dallandırılması iyi olabilirdi.Filmde bu sefer sistemde daha çok vahşet, çatışma, kan var.Gerçek hayatın şu anda böyle olduğu dünya sisteminin bize vurgulanarak anlatılması olmuş.Şu an dünya ve çoğrafyalardaki savaşları düşününce yerli yerinde bir metafor bence.Çünkü savaşta gıda ve suya erişemeyen insanlar var dünyada.İnsanlar neden bu kadar abartılı çekilmiş bu sahneler diyor ama az bile yapılmış.Platform'dan çıkışın, kaçışın olmayacağı vurgulanmış ama en alttaki zemine inip bir çocuk kurtarmak bile umuttur geleceğe diyerek karamsarlığı kırmış, insan doğasının bencilliğiyle baş edene kadar bu mekanizmanın devam edeceği reelliği kullanılmış, kurtuluşa sistemsel çözümlerin yetersiz kaldığı bireysel iç yolculukla bir şeylerin değiştiği, kanıksandığı fikri yerleşmiş.Perempuan'in ölmemek için alt kattaki düzen ve kuralcıların etini yememesinden anlayabiliriz.Görüntü yönetmenliği iyiydi, senaristlik zayıftı, seriyi sürdürmek için belki genişletilmemiş olabilir ya da ısmarlama olan iş ancak bu kadar olabilir diyebiliriz.