The Monkey eleştirileri

Senaryosunu da...

Stephen King'in aynı isimli kısa hikayesinden (1980) uyarlayarak kaleme almasının yanı sıra...

Chip enişte karakterini de canlandıran Osgood Perkins'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Monkey"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...

Korkunun, "Slasher" ve "Gore (Splatter)" alt kategorilerindeki...

Gizemini uzunca bir süre koruyan...

Ziyadesiyle nefis ...

Ve...

"Kara mizah (dark comedy)" unsurlardan da yararlanılan...

Bir o kadar da sıra dışı bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

Aralarında...

James Wan ile Peter Safran'ın da bulunduğu yapımcılarınca finanse edilerek...

10 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmesi sağlanılan...

Ve gişede...

Brüt 62.4 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşma başarısını da gösteren bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Film...

Üstü başı kan revan içindeki...

Petey Shelburn Sr.'ın (Adam Scott)...

Tek yumurta ikizi oğulları Hal ve Bill için satın aldığı trampet çalan oyuncak maymunu...

İade etmek üzere...

Koştura koştura...

Rehin eşyaların satıldığı dükkana gittiği...

***

Ama...

Dükkan sahibinin (Shafin Karim)...

Duvarda da yazılı durumdaki...

"Çocuk oyuncaklarında iade yoktur..." kuralı gereği...

Maymunu geri almayı reddettiği...

***

Ardından da...

Söz konusu maymun...

Önünde duran trampeti çalar çalmaz....

Görünmez bir kazaya maruz kalan dükkan sahibi...

Anında hayatını kaybederken...

***

Petey'ın da...

Dükkanda ele geçirdiği bir alev makinesiyle...

Maymunu yakarak...

Umarsızca yok etmeye çalıştığı bir sahne ile başlar...

***

1999 yılına gelindiğinde ise...

Oğulları...

Hal (Christian Convery) ve kendisinden sadece 3 dakika büyük olan Bill'i (Christian Convery)...

Bir paket sigara almak bahanesiyle dışarıya çıkan...

Fakat bir daha da asla dönmeyen...

***

Üstelik de geride...

Bir yığın ıvır zıvır eşya da bırakan uçak pilotu babaları Petey yüzünden...

Anneleri Lois Shelburn (Tatiana Maslany)...

Bir başına büyütmek mecburiyetinde kalmıştır...

***

Ki üzerinde...

"Organ Öğütücü Maymun" ve kenarında da...

"Çevir anahtarı ve gör olacakları!" yazılı kutunun içindeki trampetli maymun da...

O eşyaların arasındadır...

***

Ve...

Hal ile büyük ağabey pozları takınarak...

Her aklına geleni yapabilmeyi...

Kendine hak olarak gören Bill...

Şimdi onu bulmuşlar...

***

Hatta Bill...

Hal'ın uyarısına rağmen...

Maymunun anahtarını çevirmiş...

Ve harekete geçen maymun trampeti çalmaya başlamış...

***

Ve böyle olunca da...

Hal ile Bill'in...

Bakıcıları Annie Wilkes (Danica Dreyer) ile beraber bir uzak doğu restoranına gittikleri günde...

Kabağın...

Birinin başında patlamasının zamanı...

Çoktan gelmiş de geçmiştir bile...

***

Evet...

Önce Annie...

Sonrasında da anneleri Lois...

Maymunun marifetleriyle sıralarını savıp...

Terki diyar eyleyince...

***

Yetim ve öksüz kalan...

Hal ile Bill'in velayetlerini...

Kendilerini...

Yaşadıkları Maine'e götürecek olan...

Ida (Sarah Levy) teyzeleriyle Chip enişteleri üstlenecek...

***

Yetmeyecek...

Ebeveynlerinin evinden ayrılıp gitmeden...

Eline aldığı bir satırla maymunu parçalarına ayırarak...

Bir torbaya doldurup çöpe atan Hal...

Çöp arabasının gelip onu alarak götürmesini de bekleyecek...

***

Ancak...

Geleneksel üslubumuz gereği...

"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...

Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...

Burada noktalayacağız...

Dakika 28...

***

Ne yapılırsa yapılsın...

Ortadan kaldırılamayan maymunun neden olduğu ölümlerin...

Aradan 25 yıl dahi geçse ve Hal ile Bill'i Theo James canlandırmaya başlasa da bitmeyeceği...

Ve...

Akan kanın durmak bilmeyeceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Stephen King'in kıvrak zekasına yaraşır, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Bu, 2 yıldan uzun süredir katılmaya çalıştığım ve dolandırıcıların benden birkaç kez para aldığı yeni dünya düzenine, İlluminati'ye nasıl katıldığımla ilgili tanıklığımdır. Uzun zamandır İlluminati'ye katılmak için arama yapıyordum, ancak dolandırıcılar bu yılın başlarında Lord Felix ile çevrimiçi olarak görüşene kadar paramı almaya devam ettiler, onunla iletişime geçtim ve ona her şeyi anlattım ve kullanılan kaydı önerdi ve başlamam için büyük üye için ödeme yaptım ve Dünya Düzeni'ne çevrimiçi olarak başlatıldım ve çevrimiçi başlatma ritüelimden hemen sonra banka hesabıma 1.000.000 ABD doları tutarında para aldım ve ayrıca aylık 33.000 ABD doları kazanacağım, çok mutluyum! Ve Lord Felix'in iyi çalışmalarını yaymaya söz veriyorum. Eğer bugün yeni dünya düzenine katılmak istiyorsanız, dolandırıcıların sizin adınıza paranızı almasını kabul etmek yerine bugün Lord Felix ile iletişime geçin. Lord Felix ile illuminatiofficial565@gmail.com e-posta adresi veya +447918641801 WhatsApp numarası üzerinden iletişime geçin

Güzel film. spoiler: Filmin FB-GS derbisinde kenarda maymun gibi zıplayan okan buruk ile bi ilgisi yoktur

izlemeye degmez paraniza yazik gerçekten çok skcydi filmin ortasinda ciktik korkuya dair hicbir sey yok

Osgood Perkins'in yönettiği ve Stephen King'in 1980 tarihli kısa öyküsünden uyarlanan bir kara mizah ve korku filmi olarak karşımıza çıkıyor. Film, bir oyuncak maymunun etrafında gelişen lanetli olayları ve bu olayların etkilediği bir ailenin hikayesini anlatıyor. Theo James, Hal ve Bill karakterlerini canlandırarak ikiz kardeşlerin farklı kişiliklerini başarıyla yansıtıyor. Gerçekten iki farklı kişi izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Osgood Perkins, filmde kara mizah ve korku unsurlarını dengeli bir şekilde kullanıyor. Nico Aguilar'ın sinematografisi, filmdeki karanlık atmosferi destekliyor. Benzeri ve yakından tanıdığımız bir filmi andırsa da ortalama üstü bir korku filmi diyebiliriz.