BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
3,5
İyi
The Monkey

Ve Baget Aşağı İner…

Yazar: Gizem Şimşek Kaya

Atomic Monster, Black Bear International ve C2 Motion Picture Group ortak yapımcılığında çekilen, Stephen King’in 1980 yılında yazdığı ve ilk olarak Gallery Dergisi’nde yayınlanan, sonrasında ise yazar tarafından revize edilerek 1985 yılında Skeleton Crew adlı öykü kitabına eklenen "The Monkey" adlı öyküsünden uyarlanan (Türkiye’de "Sis" adıyla çevrilen kitaptaki "Maymun" adlı öykü) aynı adlı filmin yönetmen koltuğunda "The Blackcoat’s Daughter" (2015), "Gretel & Hansel" (2020), "Longlegs" (2024) gibi filmlerin de yönetmenliğini yapmış olan Osgood Perkins oturuyor. Senaryo uyarlamasını da yönetmen Osgood’un kaleme aldığı, görüntü yönetmenliğini Nico Aguilar’ın üstlendiği, müzikleri Edo Van Breemen imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Theo James, Tatiana Maslany, Christian Convery, Colin O'Brien, Elijah Wood, Rohan Campbell, Sarah Levy gibi isimlerin yanı sıra Chip Amca rolüyle yönetmen Osgood Perkins de bulunuyor.

Filmin konusunu iki kardeşin lanetli bir oyuncak maymunla mücadelesi oluşturuyor. İkiz kardeşler Hal ve Bill, çocukluklarında karşılaştıkları lanetli bir oyuncak maymunun peşlerini bırakmadığını keşfederler. Oyuncak maymun, onu eline geçiren her kişiye dehşet ve ölüm getirirken kardeşler hem geçmişlerinin karanlık sırlarıyla hem de bu uğursuz mirasla yüzleşmek zorundadır. Yıllar sonra tekrar bir araya geldiklerinde, masum bir çocuğun hayatını kurtarmak için bu laneti durdurmaya çalışacaklardır.

Bu Maymunu Sanki Daha Önce Görmüştüm

Filmin ana unsuru olarak karşımıza çıkan zil çalan maymun aslında izleyiciler için yeni bir korku öğesi değil. "Close Encounters of the Third Kind" (1977), "The Attic" (1980), "The Devil’s Gift" (1984), "The Woman in Black" (2012), "Amityville Toy Box" (2016), "Amityville Clownhouse" (2017), "Annabelle Comes Home" (2019) gibi filmlerde korku unsuru olarak karşımıza çıktığı gibi Michael Stewart'ın 1983 tarihli aynı adlı İngiliz romanından uyarlanan ve bir maymunun zekasını geliştirmek üzerine çalışan bir bilim adamının etrafında gelişen olayları konu alan; George Romero tarafından çekilen "Monkey Shines" (1988) filminin afişinde ve bazı sahnelerinde de karşımıza çıkmıştı. Korku filmlerinin yanı sıra "Merlin’s Shop of Myctical Wonders" (1996), "How the Grinch Stole Christmas" (2000), "Toy Story 3" (2010) gibi fantastik ya da animasyon türündeki filmlerde de kullanılmıştı.

.

Lanetli Maymunun Kökeni

Zilli maymunun kökeni ise 1954 yılında Alps adlı Japon firmasının çıkardığı ilk kurmalı zilli maymun (Musical Chimp) oyuncağına dek uzanıyor. 1950’lerde Daishin firmasının ürettiği “Musical Jolly Chimp” adlı bu oyuncak çok beğenildi ve satışları oldukça başarılı oldu. Sonraki yıllar içerisinde çeşitli firmalar tarafından bu konsepti kullanan oyuncaklar üretilmeye devam etti. 1974 yılında ise Amerika’daki Daishin ile Japonya’daki Bandai firmaları ortaklığında Kuramochi Company adıyla daha gelişmiş bir model satışa sunuldu. Musical Jolly Chimp adlı bu model pille çalışıyordu ve kafasına vurulduğunda gözlerini dışarı çıkarıp çığlık atıyordu. Ancak önceki oyuncaklar kadar satışı yüksek olmayan bu model firma tarafından akıl hastanelerine ve yetimhanelere dağıtıldı. Aslında lanete dair efsaneler de bundan sonra başladı ve oyuncakların bulunduğu bu hastane ve bakımevlerinde bu oyuncakların geceleri kurulmaksızın zillerini çaldığı, zil çalınan gecelerin sabahında ise çocukların ölü bulunmasına ilişkin olaylar cereyan etti. Bu olaylara dair söylentilerin artmasıyla da bu oyuncaklar lanetli olarak anılmaya başlandı. "The Conjuring" serisinde karşımıza çıkan ve zamanında paranormal olayları inceleyen Ed ile Warren çiftinin müzesinde de bu oyuncaklardan bir adet bulunuyor.

Stephen King’in Öyküsü

"Skeleteton Crew" adlı öykü kitabındaki öykülerden biri olan "Maymun", ölüm ve talihsizlik getiren kurmalı bir maymun oyuncağının musallat olduğu bir adam olan Hal Shelburn'e odaklanıyor. Hikaye, Hal'in oğlu Dennis'in, Hal'ın çocukluk evinin çatı katını karıştırırken bir kutudaki maymunu keşfetmesiyle başlar. Hal, oyuncakla ilgili çocukluk deneyimlerini hatırlayarak korkuyla tepki vererek geçmişi anımsamaya başlar.

Geçmişe dönüşlerde Hal, maymunu babasının eşyaları arasında bir dolapta bulduğunu hatırlar. Hal çocukken rahatsız edici bir durumu fark etmiştir; maymun zillerini ne zaman çırpsa, bir ölüm ya da felaket ortaya çıkmaktadır. Bu olaylar arasında Hal'in çocukluk arkadaşı Johnny McCabe'in bir ağaç evden ölümcül düşüşü ve Ida Teyze'nin kedisinin bir araba tarafından ezilerek ölmesi gibi tuhaf ölüm vakaları yer almıştır. Maymunun lanetli olduğuna inanan genç Hal, onu evinin yakınındaki kuru bir kuyuya atarak ondan kurtulmuştur.

Yıllar sonra, maymun açıklanamaz bir şekilde yeniden ortaya çıkar. Eşi Terry ve Dennis ile Petey adlı oğulları ile ölmüş olan halasının evine giden Hal, burada kardeşi Bill ve eşi Collette ile buluşacaktır. Annelerinin tuhaf ölümü sonrası çocuklukları Ida Hala’nın evinde geçmiştir. Halalarının ölümüyle birlikte miras da Bill ile Hal’a kalmıştır. Ailesinin güvenliğinden endişe eden Hal, oyuncağı yok etmeye karar verir ve oyuncağı görür görmez ondan rahatsızlık duyan küçük oğlu Petey'i de bu plana dahil eder. İçi, maymunun yanı sıra taşlarla dolu bir çantayla Crystal Lake'e giderler. Hal, Crystal Lake’in en derin kısmına kürek çeker ve çantayı suya atar. Çanta batarken Hal, maymunun zillerinin çırpışlarının zayıf sesini duyar. İmha sırasında tekne parçalanmaya başlar, ancak Hal güvenli bir şekilde karaya yüzmeyi başararak Petey'e ulaşır. Hikaye, göldeki yüzlerce balığın sonuç olarak öldüğünü gösteren bir gazete kupürü ile sona erer.

Gelelim Uyarlamaya…

Orijinal hikâye ile "The Monkey" karşılaştırıldığında yönetmen Osgood Perkins’in oldukça serbest bir uyarlama yapmış olduğunu söylemek mümkün. Hal ile Bill kardeşler filmde ikiz kardeşlere dönüşüyor ve öyküdeki Hal’ın ikiz oğulları Petey ile Dennis’in yerini alıyorlar. Öyküde Dennis’in sürekli Petey’i küçümseyen konuşmaları ise filmde Bill’in Hal’a karşı yaklaşımında tezahür ediyor. Yine öyküden farklı olarak Hal’in iyi giden bir evliliği söz konusu değil ve yanlışlıkla sahip olduğu tek oğlu Petey’i kendisinden uzak tutmak için ciddi uğraşlar veren bir babaya dönüştürülmüş. Yazının başında bahsettiğim tanıdık gelen lanetli maymun oyuncağı da yeniden tasarlanmış ve davul çalan bir maymuna dönüştürülmesinin yanı sıra boyutu da büyütülmüş.

Bütün bunlar düşünüldüğünde uyarlamanın fazlasıyla serbest olduğu, belli isim ve unsurların alınarak bambaşka bir projeye dönüştürüldüğü söylenebilir. Bu nedenle Stephen King fanlarının, özellikle de öyküyü okumuş olanların bu filmi çok da beğenmeyeceklerini öngörmek mümkün. Dolayısıyla iddia edildiği gibi "IT" (1990)’ten bu yana çekilmiş en iyi Stephen King uyarlaması olduğu söylenemez. Fakat en keyifli Stephen King uyarlamalarından biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Atomic Monster

Osgood’un The Monkey’i…

Öyküyü okumamış ya da yok sayanları ise hayli keyifli bir korku filmi bekliyor. Sinematografisi oldukça başarılı olan filmde, maymunun gözünden verilen açılar, Hal’in gördüğü kabuslar ve tabii kazara oluşan ölümler hayli etkileyici. Yönetmen Osgood salona giren izleyicilere tam bir kan banyosu vaat ediyor. "Final Destination" (2000)’e benzer ölümlerin peşi sıra izleyicilerin karşısına çıkması, bu film için tasarlanan oyuncak maymunun tekinsiz baget çevirişi ve vuruşları oldukça başarılı bir atmosfer yaratılmasına olanak sağlıyor. Film; alt metninde yer alan ve diyaloglarla da seyirciye net bir şekilde sunduğu “Herkes bir şekilde ölecek.” vurgusunu başarılı biçimde yansıtmasının yanı sıra kahkahanızı tutamamanızı sağlayacak cenazede yer alan rahip ya da Elijah Wood’un canlandırdığı hiç çocuğu olmadığı hâlde babalık hakkında kitaplar yazan Ted karakteri gibi ciddi hiciv içeren sahnelere de özenmiş ve dolayısıyla sadece uyarlama bir öykü sunmaktan öte bir çaba sarf ettiğinin de altını birkaç kez çizmiş durumda. Hatta dikkatli izleyiciler Annie Wilkes, Lois ve Ted gibi detaylardaki inceliği ayakta alkışlayacaklardır.

Sonuç olarak "The Monkey"; öykünün uyarlamasını bekleyen sadık okuyuculara hitap etmeyen ancak kara komedi ve kan banyosu izlemekten hoşlananları keyifli zamanların beklediği başarılı bir film. Gösterimdeyken kaçırmamanız tavsiye edilir…

Gizem ŞİMŞEK KAYA

Daha Fazlasını Göster